bugün

1 kere izlenince anlaşılmadığına kanaat getirdiğim dizi.

1- o bakılan kronemetre. roketteki ile adadaki farklı.
2- sayid in kimin için çalıştığı dizinin son sahnesinde ortaya çıkıyor. buradan söyleyip izlemeyenleri rahatsız etmeyelim.
3- buluttan nem kapmamak lazım. red sox ın kazandığı malum. adam fenerliymiş de galatasaray yıllar sonra lig kupasını almışgibin tepki verdi.

dizinin en vurucu sahnesi vurulma sahnesiydi. ava giden avlanır misali...
Daniel faraday gibi bir tipin dahil ve aktif olmasıyla sevindirmiş, s4e3'te hurley'nin "gemiden bir sawyer daha göndermişler" esprisiyle yarmış dizi. ayrıca sayid'i çabucak suçlamak hata olacaktır gibi geliyor bana.
peki kimler oceanik 6 sorusunu aklıma getirmiş dizi.

jack
kate
hugo
sayid

diğer ikisi kim? kim öldü?

benjamin bunların arasında değildir diye tahmin ediyorum.
hayata dair insanın elinden herşeyini alan,hatta ruhunu soyutlaştırıp insanın kendisini başka diyarlarda hissetmesini sağlayan ama saatlerce izledikten sonra ise bedenin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için izlemeyi kestiği beyin çürütücü,yuva yıkıcı,illet dizi.
Bi dizi beni nasıl bu kadar kendine bağlayabilir hayret! dediğim her yeni bölümünü ilk günkü heyecanla izlediğim kaliteli nadir dizilerden.
--spoiler--

4. sezonun 3. bölümündeki flash forwardlarda görülmüştürki sayid adadan cıkar cıkmaz ilk iş saclarına fön çektirerek yeni bir imaja bürünmüştür.
Son bolumunde, Sayid'in Bourne Identity moduna girdigi dizi.
--spoiler--

sayyid'in ben adına calıstıgını yada calısacagını * gostermiş dizidir.

--spoiler--
(bkz: spoiler)
(bkz: spoiler) * *
--spoiler--
taa henry gale olarak tanıdığımız zamandan beri benjamin için, bu adam çok kötü biri değil diye düşünen biri olarak, ileriki bölümlerde bizim tayfa ve benjamin'in iyice yakınlaşacağını tahmin ediyorum. zaten 4. sezon reklamında, eski düşman dost olacak, ada savunulmalı gibi birşeyler diyordu. yani others ekibi ve bizim ekip yakınlaşacak. oceanic six ve ben'in adada kalan diğer arkadaşlarını ve other'ları korumak için bir operasyon başlattığını düşünüyorum. pek çoğu sıradan hayata dönmeyi tercih etse de sanırım sayid, bu işin peşini bırakmam ben diyerek tüm düşmanları temizlemeye girişti.
sayid'in "onun adı listedeydi" dediği bölüm, daha önce goodwin ve nathan'dan duyduğumuz liste olayına direk bir çağrışım yaptırdı.
kim ne derse desin ben benjamin'in bizimkilere yardım edeceğini savunuyorum. yalnız adadan hiç çıkmadım demesi yalan sanırım. her ülkenin pasaportuna sahip maşallah. sanırım oceanic six dışarı çıkmadan önce benjamin bu işleri tek başına yürütmeye çalışıyordu.
başka bir yerde, naomi'nin kolundaki zımbırtının bir önceki bölümde olmadığını okudum. bu gerçekse, kesin miles gemiye bir mesaj göndermeye çalışıyordu.
sayid'in helikopterden adaya baktığı sahnede aklıma taa ilk bölümler, ada hakkında hiçbir şey bilmeyen şaşkın insan grubu geldi. vay be dedim neler oldu bitti 100 günde.
bu arada oceanic six ekibinin hepsinin hayvani bir zenginliği var. çalışmıyorlar ancak harcıyorlar. sıradan bir tazminat bu kadar şeyi karşılayamaz gibi geliyor bana. bakalım, izleyip göreceğiz.
--spoiler--
3.sezonun sonunda, jack, kate ve bir kaç kişinin de adadan kurtulduğunu tanımladıktan sonra, sanki yavanlaşacak, bizde kurtulanları ve onların depresyonlarını izleyeceğiz dedirten dizi.

Ta ki 4x3'e kadar.

--acayip spoiler--
Efendim, 4x3 ile giden hurley'den sonra 4. kişi said olduğunu öğreniyoruz. Ama said, karşımızda kirlık katil olarak çıkıyor. Ama kimin kiralığı. Sıkı durun: Ben.

Evet, işte bu bölümden sonra, lost, 3. sezon sonunda yavanlık izlenimini tamamen silmiş; gidenlerin ve kalanların ada için gitmiş ve kalmış olacağını göstermiştir.

Yalnız, erken olmakla beraber, Ben'in iyi adam olduğunu düşünmeye başladım. Ben, bizi daha çok şaşırtacak.

Ama Ben'in iyi adam olup olmayacağı meşhul. Bu nedenle 2 sorunun cevabı bekliyor bizi.

1- Ben, iyi adam ve öç için mi said'i tuttu?

2- Adada kalanlara karşılık Said, rehine olarak mı kötü adam Ben'e mi katil oldu?

--acayip spoiler--
son bölümde bazı şeylerin su yüzüne çıkmaya başladığı dizi.

--spoiler--
sezon 4 bölüm 3 özellikle sayyid üzerine kurulmuş bir bölümdü. sayyid'in adadan kurtulduktan sonra memati baş gibi temizlik operasyonu yapması ve bu işi organize edeninde ben olması gerçekten oha dememe neden oldu.

sayyid gibi kendini ezdirmeyen bir karakterin ben'in emrinde adam öldürmesi için çok önemli sebepler olmalı bence bu işin arkasında intikam var. gemiden adaya gelenler bir şekilde lost ekibine zarar verecek bu işi planlayanları ise sayyid tek tek temizliyor. galiba bu adamlar dharma şirketinden ve penny'nin babasıyla ilgileri var.
--spoiler--
--spoiler--
jack'in cenazesine gittiği ve zenci mahallesindeki bir kilisede bulunan tabuttaki kişinin bizim sonradan gelen dörtlüyü adaya yollayan ve aynı zamanda hugo'yu akıl hastanesinden çıkarmak isteyen zenci olduğunu düşünmekteyim.
bu zenci dharmanın bir elemanı. ve sayid dharmanın elemanlarını öldürüyor. çünkü dharma bir şekilde adada kalanlar için bir tehdit. aynı zamanda benjamin de adadan çıktı ve dharma onun da peşinde.
bu zenci oceanic 6 ile irtibata geçip onları kontrol etmek istiyor. jack ile bağlantı kuruyor ve jack'i bir şekilde adaya geri götüreceğine dair kandırıyor. adaya gitmeyi çok isteyen jack bu zencinin ölümüne de o yüzden üzülüyor. kate'in ise o yüzden şeyinde olmuyor.
ben ile sayid de dharmanın komuta kademesinin tek tek öldürülmesinde farklı çıkarılara sahipler. sayid adadakileri koruyor (ya da öyle sanıyor) ben ise kendisini yok etmek isteyenleri tek tek yok ediyor.

bu arada penny'nin babası da dharma yöneticisi. des, penny'i bırakmayınca bir şekilde dharma bu elemanı işe alıp adaya yolluyor ve orda o halde bırakıyor. düşünsenize eğer uçak düşmeseydi ömrünün sonuna kadar o adada kalmak zorundaydı. ve adaya uçak düştüğünü haber alıyor bir şekilde ve des'in o lanet yerden kaçma ihtimali aklına gelince bizim adaya son gelen dörtlünün eline des ve penny'nin fotoğrafını sıkıştırıyor, görürseniz bir zahmet öldürüverin diye. yani des'in bir ayağı çukurda olabilir, her an dört kolluya binebilir, tahtalı köye yolculuk edebilir, teneşirlere gelebilir.. *

ya da ben çok derindüşündüm bu sefer harbiden..
--spoiler--
adam çözmüş olayı daha yoruma gerek yok.
(#1545791)
s4e4 de benim bile çıkabilme olasılığım olan dizi
(bkz: uzay bu bükülür)
henüz 4. sezonun 3. bölümünü izleyemediğim, bu nedenle yazılanları okumayarak resmen ciddi bir sınavdan geçmemi sağlayan dizidir. evet bu dizinin insan sınama gibi bir yönü var.
biri altın küre, altısı emmy olmak üzere toplam 28 ödül alan; paylaşım sitesi http://www.mininova.org'un verdiği bilgiye göre şimdiye kadar 705.724 kişinin indirmiş olduğu dizi.
millet 4. sezonu izlerken ha gayret 2. sezonunu bitirmeye çalıştığım mükemmel dizi.
(bkz: erken kaln yol alır erken evlenen)
04s .03e
--- spoiler ---
sayid, charlotte ile helikopterin yanına geri dönerken bi yerlerden locke un çıkıp helikopteri uçurmasını çok bekledim ama olmadı.
--- spoiler ---
yeni sezon ilk bölümü biraz tutuk olsa da ilerleyen bölümlerde yeniden heyecanı yakalayacak gibi görünüyor.
izlemediğinizi söylediğinizde yüzünüze çoğu kişioğlunun acıyarak bakmasına neden olan dizi.
4. sezon, 3. bölümde sayid'in flash forward'larının flash back çıkması durumunda son 3 buçuk senemizi yeniden değerlendirmemizi gerektirecek dizidir. tabi bu ihtimal oldukça düşük. farklılık olsun diye söyledim.
dün itibariyle seyretmeye başladığım ve 7 bölüm birden izlediğim merak uyandırmayı iyi bilen kişilerin elinden çıktığı belli olan dizi. acaba bu diziyi sevmeyen var mıdır?
yalnız izlediğim kadarıyla neden herkes, herşeyi kate'e soruyor anlamadım. hadi jack'i anladık adam dr ve herkesin imdadına yetişiyor. tamam kate te çok yardım sever ama ona sorana kadar daha bir çok sorulacak kişi var. enteresan. ben bu kate'e gıcık mı oldum ne?
4 yıldır devam ettiğini duyunca önce şaşırdığım, sonra izleyecek bir sürü bölüm olduğu için sevindiğim dizi.
sevilen bir dizidir lost. kral dizidir. şokeladır. her ne kadar modernize edilmiş robinson crusoe ve cume hikayesine benzese de sürükleyicidir. halkımıza yakındır ve farklıdır. tvlerdeki aşk, mafya, ağa dizilerinden bıkmış olan yurdum gencinin de ilacıdır.

ancak nedense bir tutarsızlık var dizide. çözülmemiş bir çok olay olmasına rağmen hala üstüne yeni konular geliyor. "4. sezonun ilk üç bölümü bizi ağlattı.."deniyor genelde. ilk 3 bölümün getirdikleri sadece yeni sorular. çözülen hiçbir şey yok. sürekli, bir adada yaşayan ve ordan kurtulmak istediklerini düşündüğümüz(!) bir kaç arkadaşın, adada karşılaştıkları veya dış etkenler vasıtasıyla temasta bulundukları konular oluyor.

--spoiler--

bir gün adaya biri geliyor. tam çözülmeden the others oluyor. othersı az biraz anlamaya çalışırken arada ambar muhabbeti giriyor. ambar daki saati düşünürken kara duman ağaçları uçuruyor. tüm bunlar iyi derken, aynı zamanda karakterlerin eski hayatlarında kesiştikleri görülüyor. abuk sabuk yerlerden abuk sabuk kişiler çıkıyor. üstüne tekrar yeni ada olayları biniyor. saatin gecikmesi. yeni sezon başlayalı 3 bölüm olmasına gelen helikopterin amacının belli olmaması çinli dingonun ruhlarla temas halidne olması falan filan..

--spoiler--

gerçekten muhteşem bir ilk sezonu vardı. ikinci sezon da hoştu. ancak gitgide sanki "senarist tuvalette sıçarken" yazıyormuş izlenimi veriyor. birşeyler çözmeden, sürekli yeni kafa karıştırıcılar ekliyor. ertesi güne ödev yetiştirmeye çalışan çocukların ödevleri gibi dizi olmuş. nedense türk versiyonu da yaprak dökümü..

dallandıra, budaklandıra amazon yaptınız be amına koyiyim..