Her nasıl oluyor da kızların her daim saçları röfleleli,elleri manikürlü oluyor,epilasyon sorunları nasıl halloluyor ki her daim kaymak gibi ciltleri oluyor,erkekler sakal ve saçlarını aynı seviyede nasıl tutyor,hiç mi bu bayanların dipboyası gelmiyor,bu kıyafetler her daim nasıl ütülü oluyor..vs gibi şeyleri bana düşündüren dizi..
Madem bir adada her türlü imkandan uzakta yaşıyorsunuz bu bakımı işini nasıl hallediyorsunuz sayın yönetmenim biraz daha mı gerçekçi olmak gerekirdi acaba diye kafamı kurcalayan dizidir.
berbat ötesi berbat bir bölümdü. saçmalık diz boyu. haftalardır jack in süzme salaklıklarını, kate in anlamsız davranışlarını juliy nin aptal aptal sırıtışlarını izliyoruz. artık bir şey yapmaları gerek bu diziye yoksa kan kaybedicek iyice. nefret ettim ya bölümden. haftalardır bu 4 lüyü izliyoruz.
ya inek çıkar,
ya kutup atısı çıkar (ne alakaysa),
ya at çıkar,
ya anten çıkar,
ya vosvos minübüs çıkar,
şimdide helikopter çıktı,
yarında mekik düşer,
sonraki bölümde uçak gemisi gelir,
bir sonraki bölümde desmond charliyi timsahın yediğini görür,
sonraki bölümde hugo bi deli daha görür,
--spoiler--
sawyer ile desmond ağırlıklı bir bölüm olduğundan tevelli favori beş bölümümden biri oldu 3*17. desmond üzerine kurulan bölümler insanı o kadar etkiliyor ki, sinema filmlerinden çok gerildiğimi ve heyecanlandığımı fark ettim.
hobbit yine ölmedi evet, desmond kardeş kurtardı. adaya helikopterden düşen kişinin son ana kadar penny olduğunu düşündük ve ölmemiştir diye de büyük temennilerde bulunduk desmond un penny ile tanıştığı geri dönüşlerle birlikte.
çok şükür penny değilmiş bayan kişi, ama son anda desmond demesi ve düşen kitabın içinden desmond fotosu çıkması da enteresan.
desmond un rahip olmaya başvurduğu manastırda "108" şişe şarap üretilmesi gözlerden kaçmadı, ayrıca baş rahibin masasındaki fotoğraftaki bayan da -kardeşi yahut annesi vs. olduğunu sandığımız kişi- 3*08 de desmond ile derin tartışmalara giren yaşlı hanımdı, o da geleceği görüyordu hani.
sawyer ise hiç bu kadar aşağılanmamıştı, kate in jack için cepte tuttuğu ikame mal oldu adam. yazıklar olsun. ama son anda kate e açıkça konuşması da ne kadar delikanlı olduğunu bir daha gösterdi.
--spoiler--
izlemeye baslamayanlara sakın bulaşmayın dedıgım dızı. bız bulaştık lost olduk. bakalım nekadar daha devam edecegız bu sacmalıklara.
burdan senarıstlere seslenıyorum, su jack kısısını de oldurun artık ya.baydı adam, iyilik melegı mı malın ondegıdenı mı anlamadım. *
insanı manyak eden dizi. diziyi izlemeye başladığınız an bittiniz demektir. gece gündüz lost izlersiniz. abuk subuk teoriler üretirsiniz. sawyer'a hasta olursunuz.
yulaf ezmesinin afrodizyak etkisi olduğunu öğrendiğimiz dizi.
kate: yulaf ezmesi yiyorum (nasıl da azdım.)
jack: yulaf ezmesi ha? (azar da şimdi bu ben en iyisi kaçayım)
kate: bulaşık yıkayacağım.( acaba oltaya gelirmi?)
jack: bulaşık ha? (bence sen bi siktirgit bi çay koy iyi gelir)
kate: iyi geceler (anlaşıldı)
jack: iyi geceler (hijyenik değilsin bir kere. sawyere verdin. kimbilir hangi virüsler vardır ibnede.)
bu dizi karakterler üzerine bölümler yaptığı için tonla soru işaretiyle geçiyor. daha s01e01 de pilotu kim öldürdü biliyormusunuz, hayır. adamı öldürdün ilk bölümden gitti heroes' a paranın mına godu. kim öldürdü, nasıl oldu belli değil.
bölüm itibariyle dillere destan bratha veya brada 'nın nerden bulaştığını da öğrenmiş olduk. bölümün desmond bölümü olması itibariyle beklentilerimiz büyüktü. bölüm karşıladımı bir ölçüde evet. 2nci sezon son bölümde skinin keyfine takılan iki adamın onları bulduk deyip penny i aramasının üzerine hiçbir cevap alamamıştık. bu ronaldinho'ya benzetilen ablanın bu iki herifle alakası olabilir mi? git bak bakalım desmond brada yaşıyor mu? diye gönderilmiş olabilir. bir sonraki bölümde yanıtını alabilecekmiyiz? çok zor. desmond ve penny'nin nasıl tanıştığını öğrendik ancak burada asıl olan yüzükçü teyzenin monk'la beraber fotoğrafının görünmesiydi. lost yine her zamanki gibiydi. alın bu da size kapak olsun. tırnaklarınızı yemeye devam edin. 1 hafta daha bekleyin, ama cevap almak için değil, nah alırsınız, hele bir hafta daha geçsin de biz size daha ne soru işaretleri sokacağız aklınız almaz. dedi.
ancak şu da acı bir gerçek ki; 3ncü sezonun sonuna yaklaştığımız ve bütün lostseverler olarak birbirimize olan bağlılığımızı göstermemiz gereken şu günlerde; en azından az da olsa sezon boyunca sokulan soru işaretlerinden bir kısmını ünleme dönüştürerek kıçımızdan çıkarmazlarsa rating düşmesi nedir , lost fanları nasıl diziden soğurmuş göreceklerdir. dizi senaristleri her hafta entrylerimi takip ediyorlar biliyorum. burdan sesleniyorum, cumhuriyet mitingine benzer bir mitingi dizi setinizin yakınlarında görmek istemiyorsanız aklınızı başınıza devşirin. özgürlükler ülkesi falan dinlemeyiz, kılıç kalkan ekiplerini yollarız haberiniz ola.
--spoiler--
televizyon tarihinin gelmis gecmis en iyi kurgulanan dizisidir. kim ne derse desin cok cok iyi bir senaryo ve oyuncu kurgusu var dizinin. pek belirtilmiyor ama; oyunculuk konusunda da bir cok diziye ornek teskil etmelidir.
--3x17 icin spoiler vakti--
"Yeterli paran ve azmin olduktan sonra bulamayacağın kişi yoktur."
penny yengemin parasi cok oldugu icin adaya gelmemyip baska birisini yollamistir. keske daha guzel birisini yollasaymis. 2 sezonun son bölümünde des brothe ı bulmak için calisan amcalar anlasilan isi iyice gelistirdi. yuzuk satan teyzenin de fotografta gozukmesi iyice boka sarmistir durumu. ayrica kate dana oldugunu ispatlamistir bu bolumde.
--3x17 icin spoiler vakti--
--spoiler--
desmond yine geleceği gördü, bu sefer penny'yi kurtarmak arzusuyla çarli'yi de katakulliye getirmek istiyordu. sağolsun, claire de bana kalacaktı ama çarli'ye yine kıyamadı desmond'ım. sonra kaskı bir de çıkardı ki etiyopya atletizm takımı'nın 5000 metre koşucuları gibi bir kızcağızmış düşen. bu arada çarli'ye de ayarı gecikmedi "yeter lan sikerim, 4 kere kurtardım seni de nooldu?" dedi..
claire'i göremedik bu bölümde. o gül cemalini süzemedik..
sawyer, jack'i masa tenisinde tarihi fark ile yeniyordu en son. ancak kate'in jack'e bozulması sonucu kendisiyle yattığını öğrenince bir sayı verdi rakibine. öte yandan karışık kasedi de bernard'dan çalmışmış. yemezler senarist abilerimiz, bernard mı kaldı allasen..
--spoiler--
photoshop özürlüsü birinin ürünü olan fotodaki bayan desmond a yüzük satmayan bayan. hatırladınız sanırım hani hatunun dibinde adamın biri mefta olmuştu falan. bizim desmond karı ile bankta otururken..iyi güzel hoş.. bakalım bunların hepsi nerede bağlanacak ?
hede hödö adasıdır. son bölümü yeterli olmasa da hiç yoktan iyiydi.
--spoiler 3*18--
bakunin'in dirilmesi -belki de hiç ölmedi- ile "adada ölmek mümkün mü?" ve reyes ile yeni hatun'un konuşmasından "yoksa hepsi zaten ölü mü?" diye kafalarda soru işaretleri yaratmış dizi. uçağın bulunmamış olma ihtimalini de akla getirip oceanic şirketinin örtbas ettiği bir şeylerin olmuş olma olasılığını akıllara getirmek gerek -çok düşük bir ihtimal olsa da.
adada hiçbir varlığın ölmemesi -afiyetle yenen domuzları hesaba katmıyorum- gibi bir durum varsa çocuk yapılamamasını da anlamlı kılacak. ama adada kalanlar haricinde böyle bir şeyin geçerli olmadığını düşünüyorum -aynen ben'in kanser olup, locke'ın ayaklanması gibi.
öyle veya böyle, az çok bazı şeylerin ortaya çıktığı bölüm oldu. bakunin büyük ihtimalle diğerlerini getirecek ve sezon sonuna kadar bir nevi savaş izleyeceğiz. umulur ki jack sun'ı takip ederek juliette'nin gerçekliğini sorguluyordur. sun gidip ona durumu anlatırsa -belki anlatmaz- eski jack'e kavuşmamız söz konusu olabilir.
elbette jack'in bu tuhaf hali nedeniyle sawyer'ın liderliği gerçekten söz konusu olabilir. hatta belki jack hapsedilir... olmaz olmaz.
juliette gibi sağlam bir kadının bu denli tecavüzcü aşığı tavrıyla takılmasına anlam veremiyorum. bu eşşek "sağlam" tepecek. bakın görün.
--spoiler--
3*18 nasıl bir bölümdür. nasıl ölmüştür tüm yolcular. ben kıllanmaktayım ama belki de bulamadık demek yerine tüm yolcular öldü demişlerdir. ya da dharma ya da others her neyse, bu elemanları denek yapmak için sahte bir enkaz vs bir şeyler yaratmıştır. ya da ben buna inanmak istiyorum abuk bi sondansa...
bir de drive shaftımızın yegane basçısı charlie nin şüpheli hareketleri gittikçe artıyor. önceden farkedememiştim tabi ama sevgili annemle ilk sezon bölümlerini izlemeye karar verdiğimde adem ve havvayı buldukları bölümde bir şey farkettim.
charlie "bu insanlar burda bizden önce yaşayanlar olmalı" diyor ardından diğerlerinin burda önceden insanlar mı yaşamış ne kadar kendinden emin söyledi yahu tepkisine karşılık salağa yatıp "yani yaşamış olmalı değil mi?" diye çeviriyor lafı.
ulan bi de çarli adırs çıkarmış. valla adırsların tarafına geçerim o zaman *
'bir insan kimsesi yoksa kafayı yer'adamın kim oldugunun seninle oldugu surece onemi yoktur..soylemeliyim ki bu adam gittikce yalnızlasır ve kafayı yer.. sen ne anlatıyorsun yahu? fareler ve insanlar dan.
--spoiler--
ıssız bir adaya rescue görevi için tercüman gönderilen dizidir. ronaldinho'nun kızkardeşi görünümlü hanım arkadaştan bahsediyorum. kadın bütün dilleri saydın da -herhalde halk arasında fazla bilinmediği bir yerden geliyor olmalı- ingilizce biliyordun da niye sona sakladın. bir an "bu ibne otherslar sahtekar" diye türkçe konuşacak diye korkmadım değil hani.
kısaca bölümü düşünecek olursak, jin'in iyi dövüştüğünü, sperm sayısı 5 katına çıkınca harikalar yaratabildiğini, jack'in sun'a hamileliğini sormasından dolayı acaba juliet'in planlarından haberdar olduğunu-otherville'den adaya dönmek de jack'in fikriydi hatırlarsanız- öğrendik. hatta ben, juliet ve jack arasında yeni bir anlaşma yapıldığı görüşündeyim. ancak bölümün en can alıcı noktası öncelikle flight 815 ' in bulunduğu ve kimsenin sağ kalmadığını öğrenmiş olmamız. bunun yanısıra da sağlam bir karakter olan bakunin'in halen yaşıyor olması. tabiki bu seventh seal teorisini yazan adamın avuçlarını ovuşturmasına neden olmuştur. artık bundan sonra bir yere bağlarlar mı bağlamazlar mı , noluyo bu adada kardeşim diye çok fazla düşünmeye gerek yoktur. aslında biraz da iyimser açıdan bakarsak, herşeyi açıklarlarsa 4ncü sezonu çekmelerine gerek olmazdı. aynen birinci ve ikinci sezonun son bölümleri gibi bir final izleyeceğiz büyük ihtimalle. bazı şeyler açıklanacak. losties vs others karşılaşmasından en azından az da olsa biraz cevaplar alabileceğiz. ondan sonra bu başlık da 6 ay süre boyunca ellenilmemek üzere tozlu database de yerini alacaktır.
--spoiler--
dizi zaten 42 dakika. bunun yarısı flashback ile geçiyor. diğer bir yarısında da önce japon gülünün acayip uzun ve anlamsız hüzünlü bakışları ile geçiyor. kamera usanmadan bıkmadan japon gülünün yüzünü gösteriyor ve bizde humonoidler olarak o bakışı izliyoruz. geri kalan 10 dakikanın yarısın da da juliiiiiiiet in komik bakışı ve sırıtışını izliyoruz. juliiiiet kafasını 25 derece sağa ve sola yatırır ve sırıtmaya başlar. bunuda izledikten sonra irlanda kahvesinin
peniiiii peeeeniiiiii peeenniiii peniiiii peeeeniiiii diye zırlamalarını izliyoruz. ulen gerizekalı madem peni yi bu kadar seviyordun niye terkettin "buzağa" adam.
yine dellendim.
lost bazen iyi oluyo deşarj ediyo adamı.