bugün

1992 yapımı bir george miller filmidir. başrollerinde susan sarandon ve nick nolte oynamıştır. yamulmuyorsam gerçek bir hikayeden alınmıştır.

film, çocuklarının ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen anne ve baba nın tıp alanında hiçbirşey bilmemesine rağmen çocuklarına karşı besledikleri büyük sevginin getirdiği gaz ile onu kurtarmaya çalışma çabasını anlatır.

kaliteli bir filmdir. daha doğrusu bir dramdır.
türkçe adı lorenzo'nun yağı gerçek bir hayat hikayesinin film versiyonu.yönetmen, geoerge miller, senaryogeoerge miller, türüdram, oyuncular nick nolte, susan sarandon, peter ustinov doktorların hiç bir şekilde umut vermediği bir hastalık sonucu anne ve babanın çocuğunun hayatı için verdikleri mücadeleyi anlatan gerçek bir film. hareketli bir çocuk olan lorenzo odone birdenbire sık sık düşmeye, sağa sola çarpmaya başladı. lorenzo'nun, körlük, konuşamama ve felçle kendini gösteren genetik hastalık ald'ye yakalandığı ortaya çıktı. ald, x-kromozomundaki bir genetik hatadan kaynaklanıyordu. belirtileri görme ve duyma bozukluklarıyla başlayarak saraya benzer nöbetler, felç ve demansla sürüp, hastaları ölüme götürüyor.anne ve babası bir yağ elde edip lorenzo'nun vücuduna bu yağla masaj yaparak hastalığın ilerlemesini engellemek için mücadele vermişleridir.
(bkz: zeytinyağı asidi)
anneden kalıtılan çekinik x kromozomunun neden olduğu yalnızca erkek çocuklarda görülen oldukça yıkıcı bir hastalık malesef.babadan kalıtılamıyor acı gerçek ki genelde baba olacak kadar yaşatmıyor.oldukça güzel bir filmde bu hastalığın insani boyutu ele alınmış..bir ailenin çırpınışı..
(bkz: lorenzo nun yağı)

gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek çekilen filmdir. doktorları bile şaşırtan bir buluşla çocuklarını yaşatmaya çalışan anne ve babanın öyküsü...
gerçek bir hayat hikayesinin, gerçek bir mücadelenin, gerçek bir acının ve bilim tarihine geçen bir başarının filmidir.

--spoiler--
lorenzo tıp fakultesi amfisinde doktorlara gösterilir bakın abl hastası bu gibisinden. bakışlardan rahatsız olan lorenzo bu insanların kim olduğunu ve kendisine niçin böyle baktıklarını sorar doktoruna. doktor eğitime katkıda bulunuyorsun der lorenzoya. ve lorenzonun yanıtı eğitim sürecinde gitgide duygularından uzaklaşan doktorların empati yapması gerektiğini hatırlatır: o zaman söyleyin onlara öyle bakacaklarsa bakmasınlar bana.
--spoiler--
lorenzo'yu oynayan çocuğun oyunculuğuna hayran bırakan en iyi filmler arasında yer alabilecek bir filmdir.
filme konu olan lorenzo odone ye 9 yaşını göremez diyen doktorların yanıldığını gösteren filmdir. lorenzo ailesinin bulduğu yağ ile 30 yaşına kadar yaşamıştır ve bu sene ölmüştür.
görsel
inancın, sevginin, bağlılığın ve özverinin neleri aşabileceğinin kanıtı.

minicik bir erkek çocuğu. bir gün aniden anormal hareketler sergilemeye başlıyor. kimse anlam veremiyor başlangıçta, pek çok test yapılıyor ve ald hastalığına sahip olduğu anlaşılıyor. bu hastalık, sadece anneden erkek çocuklara geçebilen bir hastalık. annelerde bir reaksiyona sebep olmuyor, çünkü anne sadece taşıyıcı. pek çok doktorla görüşülüyor, onca şeye rağmen pek umut çıkmıyor. bilim adamları, araştırmacılar, ald bağışçıları olayın hep kendi açılarında kalan boyutlarıyla ilgileniyor, kimse bir anne-baba gibi düşünemiyor. bu yüzden de ailenin kendi çabalarıyla umut doğuyor minik lorenzo'ya. annesi sürekli ona hikayeler okuyor, sevgi gösteriyor, onun için neler yapabileceğini araştırıyor. babası da sürekli araştırıyor. c24-c26 aralığındaki enzim bağlantısını sıkı bir çalışma sonucu buluyor ve bu enzimler arası etkileşimin şeklini değiştirmek için yöntemler arıyor. zeytinyağı asiti ve erucic asitin belli dozda karışımı ile yeni bir ilaç bulunuyor bu hastalık için. bu sayede kaybolan miyelinlerin yerine yenileri gelebiliyor ve ald hastalığının dışında da kullanılabilecek forma kavuşuyor.

bütün bunlar sadece bir ailenin çocuklarını kaybetmemek uğruna verdikleri bir sözle gerçeklrşiyor ve bize gerçek sevginin neleri başarabileceğini gösteriyor.
hasta olan oğullarının hastalığa yenilmesini kabul etmeyen ailenin kütüphanelerde sabahlayarak günlerce uğraşıp buldukları yağ dır. Bu yağ oğullarını iyleştirememiş fakat hastalığın ilerlemesini durdurmuştur.
nick nolte'un merdivenlerde bağırarak ağladığı sahneyle kafama kazınan film.
lorenzo'nun babası, bu alandaki çalışmaları ile tıp fahri doktorasına layık görülmüştür.
tansaşlarda 1 lt pet şişesi 4.99 ytl den promosyonda olan italyan zeytin yağı markası. dün itibari ile aldığım fakat sadece ilk on beş dakikasını izleyebildiğim zeytin yağıdır ayrıca.
x-linked adrenolökodistrofi(ALD) esas adi olan uzun zincirli yağ asitlerinin birikimiyle karekterize bir hastalik.
30. dakikasında lorenzo'nun saçları dökülmüş tekerlekli sandalyede doktorun kucağında olduğu sahneden sonra izlemeyi bıraktığım daha doğrusu izleyemediğim acı dolu film. allah kimsenin çocuğunu hasta etmesin.
her bir oyuncunun üstün performans sergilediği, seyredilmesi gereken bir baş yapıt.
sağlam bir film. 2. kere izlenildiğinde de aynı tadı veriyor hatta aynı sahnede gözler doluyor. * * dün itibariyle 4 kafadar oturup tekrar izledik. içimizden birinin ilk izleyişiydi.
lorenzo'nun yağı, anne babanın araştırma ve sorgulama eksenli inanılmaz mücadelesinden öte, tıp dünyasına ağır eleştiriler sunuyor. bir çocuğun tıp dünyasının hizmetinde bir deney oluvermesi asıl konu tabi. aman statülere, siktiri boktan örgütlere ve burnundan kıl aldırmayan bilim adamlarına bir bok olmasın dedirtiyor film. bunu da şöyle hırsla söyletiyor. şirketlerin bana bir şey olmasıncılığı bayıyor baydırıyor.
filmi izlerken susan sarandon mu daha iyi oynamış yoksa nick nolte mi diye kıyaslamaktan alamadım kendimi. sonucun nick nolte olduğunu kendimce bilmeme rağmen bir hal oldum.
geçen 19 yıla rağmen yerini ve önemini korumakta can yakıcı halde!
edit: ağacın dibindeki içilmiş atılmış sigaralar akıldan çıkmamakta hala!
10 üzerinden 8!
lorenzo nun babası aogusto nun gözlüğü daima sol kulağından aşağı doğru sallanarak bizleri kıl etmiştir.
harika bir global kapitalist dunya elestirisi
x genine bağlı olarak oluşan adrenolökodistrofi isimli hastalığın konu olduğu filmdir.
anne ve baba olmanın ne demek olduğunu gösteren film.. susan sarandon hayatının rolünü oynamıştır.
Yapım Yılı 1992 olan , yönetmenliğini George Miller'ın üstlendiği film. Yaşanmış bir öyküden esinlenilmiştir.
Agusto odone ve michaela odone adlı anne babanın, adl'ye (adrenolökodistrofi) yakalanan oğulları lorenzo odone'yi ölümden kurtarma çabalarını anlatır. Felç, körlük ve konuşamama ile başlayan hastalığın ölümle sonuçlanmaması kaçınılmazdır. Filme konu olan lorenzo odone, medyada yer alan açıklamaya göre; doktorların tahmininden 20 yıl sonra , 30 yaşında doğum gününün ertesinde yaşamını yitirmiştir.

filmde gecen adrenolökodistrofi (ald) , adrenal korteks yetersizliğiyle birlikte santral sinir sisteminin ilerleyici demiyelinizasyonuyla giden, peroksizomal ,x'e bağlı, dejeneratif bir hastalıktır. C26-30 gibi uzun zincirli yağ asitlerinin özellikle c26'nın (heksisoneik asit) oksidasyonun olmaması nedeniyle bu yağ asitleri beyin, adrenal korteks, testis gibi dokularda birikir. C26 normal değerlerin yaklaşık olarak 5 katı artar. Beyin, adrenal korteks, testis ve sural sinir lifi biyopsi materyallerinde, ayrıca deri fibroblast kültürlerinde ve plazmada c26'nın yüksek olduğu gösterilmiştir.
Çocuktan tut anne babaya teyzeye hatta hemşireye kadar herkesin oyunculuğunun muazzam olduğu bir yapıt. Bu zamana kadar neden izlememişim dediğim filmlerden.
çocuklarının ald hastası olduğunu öğrenen bir çiftin mücadelesini anlatan, 1992 yapımı film.

dram sevenlerin kesinlikle izlemesini tavsiye ederim. ben bu tür filmlerden hoşlanmadığım halde beğenmiştim.
Belki de 20 yıl önce izlemiştim. En az 3 kez de yeniden izledim. Çok etkileyici bir hikaye.