hayatımda gördüğüm en güzel türk dizilerinden biriydi. aptal genç aşk dizisi gibi değildi ama romantizmi de verirdi; bunaltan dramalar gibi değildi ama üzerdi izleyenleri; ve küfürlü şiveli "komedi"ler gibi değildi ama absürttü ve güldürürdü.
ilk defa bir Türk dizisi farklı hissettirdi beni ve sevindirdi beni, fakat TRT bunu da elimden aldı (Eurovision ile beraber). meydan yine saçma dizilere kaldı.
bari tekrarlarını yayınlamayın sanki yayından kaldırmamışsınız gibi.
tanım: güzel sonu yapılamadığı için buruk izleten dizi.
Kırlentin vazoya aşık olduğu, bir hırsızın kör bir kadına aşık olduğu, bir bölümün uzayda başka bir bölümün yerin dibinde geçtiği mükemmel türk dizisi.
yayın aldığı trt'nin dahi elektrik faturalarına üstü kapalı sallayan türden bir diziydi. şarabı erik, sigarayı sakız, rakıyı incir diye sansürleyen bir diziydi. reyting korkusu olmayanından. yavuz abi'nin zeynep'e edebi metinler ve şiirler okumasına ne demeli? hangi dizide vardı ki bu? leyla'sız mecnun olur mu dendiğinde dahi olacağını gösteren, banka soyarken gişeden sıra alınan, fenerli ile galatasaraylı'nın, tayyip erdoğan ile kılıçdaroğlu'nun, papaz ile imamım kucaklaştığı bir diziydi. proje aslında türk televizyon yapımına bir baş kaldırıydı, üstü kapalı.
tekrar başlayıp en güzel, en komik sahneleri not etmek ve paylaşmak istediğim efsane dizi.
bu dizinin karakterlerinin de hepsi ayrı birer efsanedir. lakin ismail abi ve erdal bakkal ikilisi hiç şüphesiz daha ön plana çıkıp; bardak, sigaralık vb. hediyelik eşyalara bile resimlerini bastırmayı başarmış, sonsuza dek hafızalara kazınmıştır. tabii bunlara ilave 3 karakter daha vardır ki birbirlerinden ayrılmaları mümkün değil:
genel itibariyle gülmekten karna ağrılar soksa da öyle duygusal anlar vardır ki bu dizide, insanı gerçekten etkiler. ismail abi'nin bıkmadan usanmadan o gemiyi bekleyişi, mecnun leyla'nın ölümü sonrası uçuruma çıktığında ismail abi'nin sen atlarsan ben de atlarım demesi vs.
ilk bakışta bu ne lan diyeceğiniz izledikçe bağımlısı olacağınız dizi. şimdi öncelikle ilk neden bu ne lan diyorsunuz onu açıklayayım. dizi de mitolojik şeyler olabiliyor mesela ak sakallı dede veya mecnunun geleceğe geçmişe vs gitmesi gibi gerçeklik dışı olaylar olduğundan insan ilk bakışta bu ne saçma dızı dıyebılır. ama izledikçe ve o ince esprileri dizinin olay akışı sırasında verilen minik minik mesajları ki bu mesajlar yerı gelınce toplumsal yerı gelınce de hükümete göndermeli mesajlar olabiliyor. sonra efendıme söyleyeyim dizide insana dokunmadan verilen dramla birlikte çok da eğlenceli olması vs diziyi size sevdırıyor. ben asla yerlı dizi sevmeyen izlemeyen ve çok ön yargılı yaklaşan bir insan olmama rağmen bu dizi için sayfa sayfa yazı yazdıysam güzeldir efenim. teşekkürler.
her gece var. keşke tekrar izlemek yerine yeni bölümlerini izleyebilsek. hem kaldırıyorlar hem de yayınlamaya devam ediyorlar bu ne ikiyüzlülük, daha doğrusu yüzsüzlük?
Ekibinin ne yapsalar izlenir olarak tanındığı, zamanında çektikleri sen aydınlatırsın geceyi filmi ile izleyenlerine inanılmaz ilginç dakikalar yaşatan ayrıca bir çok kişinin sadece 1 bölüm izleyerek hakkında atıp tuttuğu komedi dizisi.
sikim sonik insanlarin boşa kafa yaksa da anlamayacağı algilamayacağı dizi. siz siktirin gidin no 301 medcezir izleyin. samimiyet var bi kere dizide hangi diziyi görsem ilk bolumde adam fakir, 10 bölüm sonra adam milyarder oluyor amk. şimdilerde boyle dizi olsa da izlesek tekrardan.
absürd komedi dizisi olmasına rağmen, dizi müziklerinin oldukça muhteşem hüzünlükte olan yerli ve bir daha belki de hiç gelmeyecek harika dizilerden bir tanesi.