iskender: erdal yedin mi orucu!?
pakize: aaaaa!
erdal bakkal: hee dayanamadım iskender:)
iskender: nasıl dayanamadım iskender, oğlum 61 gün kefaret!
erdal bakkal: öderiz ne yapalım be allah allah, yemekler de çok güzel olmuş valla yenge güllaç da çok güzel olmuş eline sağlık:)
iskender: güllaç mı? oğlum ne zaman yedin güllacı?
erdal bakkal: pilavdan sonra:)
iskender: pilav mı?.
erdal bakkal: daha patlıcan da varmış valla ya bilsem bu kadar yemezdim yenge onu da şeyden ezandan sonra yeriz artık.
Kapıdan geçip tarihin içine gittikleri bölümler. Metonyada geçen bölümler bu nedenle keyifliydi. Çocuklara bill ve tedin maceraları gibi tarihi sevdirecek yapımlar olmalı. Okumayan bir millet olduğumuz için tarihini de resmi tarih kitapları nedeniyle bilmeyen bir gençlik yetişiyor. Bu toplumdan isis e de katılan olur bu nedenle.
Hayalleri yarım kalmış, küçük bir çocuksun hala.
Bende çok hayal kurardım eskiden.
Sonra, sonra unuttum tabi...
Ne olduğunu sorsaydın, bende sana anlatırdım hepsini. Ama sen sormadın. Yine de, bana onları yeniden hatırlattığın için teşekkür ederim.
Hayallerinin peşinden koşmak için hiç de geç değil bence. Bi gitar, bir de yollar gerek sana. Ne şarkılar biter, ne de yolculuklar... ''Görüşürüz'' diyemicem, çünkü bir daha görüşür müyüz bilmiyorum.
Ama belki bir gün, bir şiirin içinde rastlaşırız seninle..
senden sonra cok değiştim ben leyla o kadar değiştim ki beni heralde tanıyamazsın görsen.beni seven herkesi kırıyorum dinlemiyorum umursamıyorum söylediklerini bomboş yaşıyorum ne soylediğimin farkındayım ne insanların ne sevdiklerimin.neden böyle biliyo musun.çunku sen hep kafamın içindesin.Leyla senin fikrin hep kafamın içinde bir hayalet gibi ve ben o hayaletle uyuyorum hergece nolur yaşamama izin ver tekrar sevebilmeme izin ver ölemem ben öldüremem kimseyi babamı yalnız bırakamam gelemem yanına..sadece mutlu olmak istiyorum..