haklarıdır olabilir. ancak bir adige olarak şunu belirtmeliyim ki bizler bile birden fazla dil ile konuşuyor anlaşmaya çalışıyoruz bizi anlamayan ve bir zamanlar yok sayan bir devletten bunu istemek saçmadır. tıpkı kürtler gibi adige dil yapısında farklı yapıda diller mevcuttur bunun orta yolu nasıl bulunacaktır bilemiyorum.
ayrıca şunuda belirtmeliki bu olay üzerinden çerkeslere/adigelere sallayanlar asıl siz bi siktir olun gidin başka bahaneler bulun sizin içimizdeki düşmanlar diye bellediğiniz insanların tarihi sizden daha eskidir ve bu ülkenin kurulmasında herkes kadar belki daha fazla emeği vardır.
burada istenilen anadilde eğitimin kapsamının ne olacağı esas konudur. söz konusu anadilde eğitim isteği ilk öğretim seviyesinden başlayarak lisans eğitimi dahil bütün örgün öğretim sistemini kapsayacaksa bu zaten türkiye şartlarında ütopik bir istekdir. öncelikle bu eğitimi verebilecek kadrolarınız olması lazım ki türkiye'de böyle bir kadro yok..
şöyle bir soru sormakta fayda var: türkiye'de anadilde mühendislik eğitimi alınabilir mi?
türkiye de anadilde eğitim sadece iki şekilde olabilir, ki bunlarında önünde engel yok.
1- üniversitelerde o anadile ait x dili ve edebiyatı bölümü açılabilir. anadilini ve kültürünü akademik düzeyde öğrenmek isteyen biri bu bölümlerde okuyabilir.zira burada eğitici kadro sıkıntısı yaşanmayacaktır.
2-kültür derneklerinde dil kursu şeklinde yapılabilir. yapılıyorda zaten.
kültürel asimilasyona sonuna kadar karşı bir abhaz olarak, ucu sonu belirsiz istekler ve gereksiz etnisite kaşıma operasyonlarının yıllardır birlikte yaşayan toplumları nasıl tehlikeli bir şekilde ayrıştırdığını görüyorum. bunlar hassas konulardır ve tava gelmeden çözümlenmesi gerekir.
"ana dili anandan öğrendiğin dildir. sen önce git anana dilini öğren de sonra o dilde eğitim alırsın." şeklinde cevaplanılacak istektir. nitekim kürtçe, lazca, çerkezce tam bir dil bile sayılmaz. büyük dillerden kırmadır ve kelimelerinin çoğu yabancıdır. ayrıca türkiyede özel okul açmak serbesttir. varsa nufusunuz varsa paranız milli eğitimden izin alır açarsınız okulunuzu, yaparsınız eğitimi. sorun çözülmüştür. başka sorusu olan ?
normal ve olağan durumdur. tabi halen 19. yüzyıl dağılma dönemi korkusunu ve bölünme paranoyasını üzerinden atamayanların etekleri tutuşmuştur. bir türk olarak anlayışla karşılıyorum ve gocunmuyorum.
sapına kadar savunduğumdur. biz çerkesler yıllarca ağzımıza devlet tarafından çalınan bir parmak baldan bıktık, yani folklor oyunlarımızın devlet sahnelerinde oynatılmasını yeterli görmüyoruz. ana dilde eğitim hakkımızı istiyoruz ve alacağız da!
demekki neymiş biz artık birlikte yaşayamaz olmuşuz hadi bölelim ülkeyi her köşesini birileri alsın o zaman görürüz medeni batılıları ve adı müslüman diye geçen ahlaksız arapları nasıl sikiyor anamızı avradımızı.
hepsi siktirsin gitsin şerefsizlerin türk kanıyla alındı bu vatan,kendine ben türküm diyenlerin kanıyla,savaşlara katılan yüzde 1 lik kürt kesimi veya yüzde 1 lik laz çerkes kesimin ülkesi değil bu ülke,türkün ülkesi,o siktiğimin beynininize kazıyın bu lafı,türk türk türk...
Ne zaman gerçekleşecek diye bekliyordum öğrenmek bugüne kısmetmiş. Sen kalk memlekte bi kesime imtiyazlar tanı diğerlerinin susmasını bekle. Bereket ki bu insanlar insanca istemişler ya onlarda dağa çıksaydı ne yapacaktık. Fazla söz gereksizdir bence.
Kimileri, devletin yapmak istediği barajlara ve kurmak istediği nükleer santrallere haklı olarak karşı çıkıyor. Karşı çıkışın temel nedeni, doğal zenginliklerin ve sular altında kalacak tarihi kalıntıların yok olmaması. Haklılar, çünkü doğal varlıklarımız ile tarihi kalıntılar, geçmişte bu topraklarda yaşamış olanların bizlere bıraktığı, göz bebeğimiz gibi koruyup gelecek kuşaklara aktarmamız gereken bir miras.
Doğal yapının sonradan oluşturulan ormanlar ve parklar gibi bir bölümü, insan emeğinin ürünü. Aynı şekilde, geçmiş yüzyıllardan günümüze kadar kalabilen kaleler, tapınaklar, tiyatrolar, heykeller, mozaikler, … bakır, bronz, tunç, cam, toprak, gümüş ve altından yapılmış kap-kacaklar, süs eşyaları ve takılar geçmişte yaşayanların göz nuru ve emeği ile ortaya çıkmış ürünler.
Bizler genelde insan emeği olan bu ürünlere sahip çıkmaya çalışıyoruz da, bu ürünleri yaratan insanların dillerine, kültürlerine ve torunlarına, yani kendimize, o kadar sahip çıkamıyoruz. Oysa bu topraklarda yaşayan bizler, hangi etnik gruptan olursak olalım, hangi dili anadilimiz olarak konuşursak konuşalım atalarımızın ürettiği kültürel birikimlerin ürünüyüz. Bu kültürel birikimler hem bugün bu topraklarda yaşayanların tümünü zenginleştiren hem de tarihi kalıntılardan çok daha fazla özen göstermemiz, koruyup geliştirmemiz gereken bir miras. Tarihsel miras olan ürünlere sahip çıkıp onların yaratıcılarına sahip çıkmaya çalışmamak olacak iş mi?
Hem bizlere hem de devlete düşen görev, bizim zenginliğimiz olan bizi biz yapan bu kültürleri koruyup geliştirmek. Kültürlerin korunmasının yolu da, o kültürün yaratıcılarının dillerini koruyup geliştirmekten geçiyor. Hatta devletin görevi, farklı kültür ve dile sahip topluluklarla halkların böylesine bir beklenti ve istekleri olmasa bile, o dillerin de yaşamasını sağlamak.
nedense böyle bir istekten benim hiç haberim yok hadi çerkezlerden haberim olmaması doğal ama karadenizde okuyorum bir sürü laz arkadaşım var hiç birisinde böyle bir eğilim yok.. provokasyon dolu haberlere inanmayalım ya da provokatör olmayalım!!
asimile olmuş, kendilerine varlıklarını unutturan devlet ile kolkola girmiş, türkleşmiş ve türk milliyetçisi olmuş çerkesleri, içimizdeki irlandalı'ları bize göstermiş olaydır aynı zamanda... aptal türk faşistleri de ulusun dursun, sözde kardeşleriydik ya... bir talebimizi dile getirdik ve hasım olduk.
ikiyüzlü faşistlerin de adaletini böylece görmüş olduk.
bir iskandinav kürtü olarak desteklediğim taleptir.
anadilde eğitim hakkı, insanların doğuştan gelen haklarından biridir ve buna engel olmak, gasp etmek, insanlık suçudur.