bugün

yaşadığı ilçeyi ülke, şehri de dünya sanmak.
kızların pipisi olduğunu sanmak.

-anne ayşe'nin pipisi görünmüyor benimki niye böyle?
+öehhhhh.
amerikayı türkiye'nin bir şehri sanmak.
karabasanın somut bir varlık olduğunu sanmak, gece karanlıkta uyuyamamak, ışık açıkken halüsine olmak.. tamam sözlük kızma bu baya baya psikozmuş.
para hesabı.

evet küçükken annemle beraber bakkaldan birşey alıp bir kağıt para vardiğimizde, bakkalcının geriye 3-5 para vermesi olayı.

ben hep bakkalcıyı kazıkladık sanırdım*
çocukluk işte.
kedilerin büyüyünce köpek köpeklerin dahada büyüyünce ise aslan olacagını sanmak.

(bkz: kendimden biliyorum)

edit: imla
kürtleri kardeş bilirdim. şimdi şüphelerim var.
tam sağ sol davasının üstünde büyüdüm.
sağcıları sağ elle yemek yiyenler
solcuları sol elle yemek yiyenler sanıyordum.
pazar gününe o gün pazar kurulduğu için pazar denildiğini sanmak.**
istanbul'u yurt dışında sanmak.
babanın, tek kahraman olması.
babanın elini arka koltuğa koyup arkaya baktığında arabanın geri geri gideceğini sanmak.
doktor yazısı ayrı bir dil değilmiş.
göbekli amcaların hamile olduğunu sanmak.
Herkesin hep yanında olacağını sanmak.
Bizim kuran kursu hocasıyla imamı evli bilirdim mk meğer evli değillermiş hayal kırıklığına uğramıştım sonradan illa böyle birşeyin gerekmediğini öğrendim.
seyehat ederken babam arabadan inip bankamatikten Para çektiği zamanlar...
bankamatiğin içinde oturan bir adam (yada kadın) olduğunu zannederdim.
- ''o adamın çocukları yok mu? bu saatte onun içinde, hem nasıl nefes alabiliyor orada.''diye içimden düşünür ve üzülürdüm. şimdiyse üzülmek yerine ''keşke babama sormayı akıl edebilseymişim'' diyorum.
allah'ın uzayda, havada yaşadığını ve evinin de camiiler olduğunu sanırdım. bizim mahallede oynayıp evimizinde mahallede olduğu gibi yani. bir de allah camii'ye nasıl sığıyor diye merak eder dururdum.
yemeğin tuz dökünce soğuduğunu sanmak. bu yüzden tadına bakmadan tuz dökerdim.
ben kendimi bir bok sanırdım.
süper güçlerim var sanardım.
noel babanın gerçekte var oluşu.

bir gün ansızın gelip hediye verecek falan.
kardeşimi bir süre aydının başkentinin nazilli olduğu konusunda kandırmıştım itiraf ediyorum.
saçlarımız kafamızın içinde oluşan kıl yumaklarindan çıkıyor sanırdım. lan ne mal bi çocukmuşum ben.
babanın arabada geri geri gitmek isteyince şoför koltuğunu tutup çekmesi, ve arabanın geri geri bu şekilde gittiğini zannetmek.