Çocukken de çok dikkatimi çeken bir karakterdi. Hatta vadiden çıktıktan sonra bir bölüm cennet mahallesinde de oynamıştı orda gözlüksüzdü ama. Land roverı da meşhur etmişti. Ekibiyle birlikte akreplere dolaşırlardı. Her sahnesi efsanedir. Adamı bedirin kendisine sitemi de öyle:
sana ağa dedik, büyük bildik, bir bildiği vardır dedik, emir almadan iş yapmaz dedik. bizi aleme madara etmez dedik, sen bizi kepaze ettin.
Çocukken feci dikkatimi çeken karakterdi. 2004te diziye girmişti baharda sonra sezon finalinde aslanı vurmuştu. 2005 yılına girmeden de ölüp çıkmıştı. Özellikle otelden kaçırıldığı bölümde 6. Sınıftaydım ingilzce sınavına çalışmayıp izlemiştim çok garibime gitmişti acaba gözlük kırılınca görmüş sayılırlar mı demistim adamı havluyla kaçırınca namusu gitmiş gibi gelmisti o yasta bile. Sonra pala zaten iflah olmadı polata karşı hep kaybetti en sonunda canından da oldu betona gömüldü.
uzun yıllar önce bir gün yanımda duran otobüsün içerisinde göz göze geldiğimiz karakterdir. daha doğrusu yüksel arıcı ağabeyin canlandırdığı karakterdir.
rutin istanbul trafiğinde seyrederken bir kırmızı ışıkta durdum. şoför camından dışarıyı kesip yanımda duran halk otobüsünün benimkilere göre devasa duran tekerleklerine bakarken kafamı yavaş yavaş yukarı kaldırınca otobüsün içerisinden direkt bana bakan "pala"yı görünce tuhaf hisler içerisine girmiştim. ulan ekranlardan gördüğün ve inceden tırstığın bir karakter ile hiç beklemediğin bir anda böyle göz göze gelmek ne kötüymüş. üstelik adamın meşhur repliği "sadece ölüler görür" olunca..
Bize aşı olacaksın dediler yola çıktık. Laf olsun diye de sormuştuk, hangi aşıyı olacağız diye. Dediler ki Alman aşısı olacaksınız. O aşıyı başkalarına havale ettiler. Bu Çin aşısı torbadan son anda çıktı