bugün

ilk önce müslümanlar neden kuranın benzeri yazılamaz diyor ona bakalım.

bu kısmı bir siteden alıntı yaptım.girdiğim bütün islami siteler aynı örneklerle ve fikirlerle fikrini savunduğu için.bu yazıdan kuranın benzerinin yazılabileceği fikrini savunacağım.elbette bu hususta müslümanların farklı fikirleri varsa.yine karşıma ya da karşımıza çıkarabilirsiniz.

site:http://yenibahardergisi.c...ById.action?newsId=271457.

--spoiler--
Bu konuda mantıkî olarak şöyle bir delil ortaya konabilir. Kur’an’ın eğer benzeri yazılabilseydi -ki Cenab-ı Hak, müşriklere bu konuda meydan okumuştur- emin olun o müşrikler, Efendimiz’le (sallallahu aleyhi ve selem) savaşıp çarpışmak yerine oturur O’nun bir benzerini ortaya koyarlardı. Bu sayede hem –hâşâ- Resûlullah’ın davasını iptal etmiş hem de kendi şereflerini artırmış olurlardı. Ne var ki o dönemde en mergub meta edebiyat ve söz söyleme olmasına rağmen, müşriklerden hiçbirisi çıkıp da Kur’an’a nazire yazamamıştır. Yazan birkaç kişi ise sadece alay konusu olmuş ve yazdıkları da Kur’an’ı taklitten öteye gidememiştir. O dönemi bırakın, aradan geçen 14 asra rağmen şu an ilahî Kelam’ın benzeri diye elimize ulaşan hiçbir şey yoktur. Sadece bu delil bile onun mucizevîliğini ortaya koymaya yeter aslında. Ancak biz biraz da günümüzde keşfedilen bilgiler ışığında meseleye yaklaşalım.
--spoiler--

müşriklerin yeni bir kuran yazmamasının sebebi.zaten mevcut olan bir kendi dinlerinin olmasıdır.kendi dinlerini savunup kuranın dinini kabul etmeyen insanların.kuranı kabul etmişcesine benzerini yazmalarını beklemek tam anlamıyla ahmaklıktır.bu şuna benzer iki karşıt fikir birbirine meydan okuyor.birinci fikrin sahibi karşı fikirin sahibine.sen benim fikirlerime sahip olamassın onları savunup yazamassın.onlara benzeyen yazılar yazamassın.bu yüzden benim fikirlerim eşsiz ve doğrudur diyor.salondanda alkış ve ıslık sesleri yükseliyor.bu ne kadar mantıklı.salondakilerin hangi dine mensup olduğunu tahmin etmek zor değil.

--spoiler--
Kur’an, bilindiği gibi 23 senede parça parça nazil olmuş bir kitaptır. O, binlerce hatta on binlerce insanın şahadetiyle, -çoğunluk itibarıyla- meydana gelen olaylara göre indirilmiştir. Bugüne kadar bunun tersini söyleyen kimse olmamıştır. Aksini söyleyen, yani Kur’an’ın bir bütün halinde Efendimiz’in yanında bulunduğunu ancak O’nun (sallallahu aleyhi ve selem), 23 senede bu ayetleri birer-ikişer insanlara bildirdiğini iddia eden bir kişiyle zaten konuşulacak bir şey yoktur. Böyle bir iddia diyalektiğe girdiği için bu kimseler karşısında sadece susulur. Acaba 23 senede parça parça inen bir kitapta birbirine zıt olabilecek bilgiler hiç mi olmaz? Veya bir insan düşünün ki 23 yıl boyunca yazı yazsın ve ne üslûbunda ne düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmasın bu mümkün müdür? işte Kur’an’ın benzerini yazmak isteyen insan, oturup bir seferde değil, tam 23 senede parça parça yazmalı ve ilk yazdığıyla son yazdığı arasında en ufak bir tenakuz olmamalı ki “O’nun benzerini yazdım.” diyebilsin.
--spoiler--

23 yıl boyunca parça parça inen kitabta onlarca zıt fikir mevcuttur.bunları şöyle sırayalım.

Hesap gününde Allah’tan başkası şefaat edebilir mi?
Edemez diyen ayet / Bakara-48: Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.

Edebilir diyen ayet / Meryem-87: Rahman’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.

Kötülük Allah’tan mı gelir?
Nisa -78. Nerede olursaniz olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir. Onlara bir iyilik gelirse: “Bu Allah’tandır” derler, bir kötülüğe uğrarlarsa “Bu, senin tarafındandır” derler. De ki: “Hepsi Allah’tandır”. Bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?

Nisa-79. Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. Seni insanlara peygamber gönderdik, şahid olarak Allah yeter.

Müslüman olmayanlar cennete gidebilir mi?
Gidebilir/ Bakara-62. Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiilerden Allah’a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlar için artık korku ve üzüntü yoktur. (Ayrıca Maide-69 )

Gidemez/ Ali imran-85. Kim islam’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. (Ayrıca tevbe-30)

Allah gönderdiği kanunları, hükümleri değiştirir mi?
Bakara-106. “Herhangi bir Ayet’in hukmunu yururlukten kaldirir veya unutturursak, onun yerine daha hayirlisini veya benzerini getiririz. Allah’in herseye gucunun yettigini bilmezmisin? “
Bakara-106 da böyle söylenirken, aşağıdaki Ayet’lerde farklı söylenir;

Fatır-43. “… Hayır! sen Allah’ın kanununda değişiklik bulamazsın. Sen Allah’ın kanununda asla bir döneklik bulamazsın. “

Feth-23. “… Allah kanununda hicbir degişiklik bulamazsınız. “

--spoiler--
Ayrıca, günümüzde yapılan sayımlarla ilahî Beyan’ın farklı mucizevî bir yönü daha ortaya çıkmış durumda. Acaba Peygamberimiz, 23 sene boyunca –hâşâ- Kur’an’da ‘gün’ kelimesinin tam 365 kere geçmesi için çetele mi tutmuştu? Veya ‘yedi gök’ tabirinin tam 7 kere geçmesi, ‘ay’ kelimesinin 12 kere geçmesi, dünya ve ahiret kelimelerinin 115’er kere geçmesi, şeytan ve melek kelimelerinin 88’er kere, cennet ve cehennem kelimelerinin 77’şer kere geçmesi için... Velev ki tutmuş olsaydı, Ezelî Kelam’ın bu harika yönünü insanlara söylemez miydi? 23 senede inen bir kitapta bu aritmetiğin meydana gelmesini tesadüfe vermek imkânsızdır. işte Kur’an-ı Kerim’in bir benzerini yazmaya çalışan insanlar onun bir de bu yönünü hesaba katmalılar. h.gultekin@zaman.com.tr
--spoiler--

Kuran’da “yevm”* sözcüğünün 365 kere geçtiğini iddia edenler, sözcüğün dilbilgisel bazı hallerini listeye alıp, diğerlerini ise dışarda bırakarak tamamen keyfî davranmaktalar. Ayrıca bir yılın 365 gün olduğu mutlak ve sabit bir gerçek değil esas alınan takvim sistemine göre değişken ve izafidir.bu rakam aslında bu rakam 365,25tir.genel olarak kullanılan takvim başka bir takvim olsaydı.bu sayı ona göre şekillenecekti.

Dünya’nın 365(,25) günde Güneş etrafında döndüğü zaten Kuran’dan yüzyıllar önce de biliniyordu. Yunan Astronomu Meton milattan önce 432 yılında (yani Kuran’dan 1.000 yıl önce) Dünya’nın 365,25 günde Güneş etrafında döndüğünü hesaplamıştı.

Ayrıca daha sonra Gregoryen reformuna uğrayan ama temel olarak bugün halâ kullanmakta olduğumuz takvim iskenderiyeli Sosigenes tarafından Kuran’dan yaklaşık 7 asır önce bir yılın günlerini 365,25 olarak hesaplanarak oluşturulmuş; bu takvim M.Ö. 46 yılında Jülyen Takvimi olarak kabul görmüş ve batı dünyasında Kuran’dan önce yüzyıllar boyunca kullanılmıştır.

7 gök mucizesini ise anlata anlata sıkıldım atmosfer 7 kat değildir.bunu daha önce (bkz: kuranın olmayan mucizeleri) başlığındada yazdım.neyse yine yazacağım.

atmosfer 7 değil 5 kattır.

müslümalara göre atmosferin 7 katı şöyle.

1- troposfer.
2- stratosfer.
3- mezosfer.
4- termosfer.
5- ekzosfer.
6- iyonosfer.
7- manyetosfer.

bu da bazı müslümanların.kuranda geçtiğine inandığı 7 kat.

1-traposfer.
2-stratosfer.
3-ozonosfer.
4-mezosfer.
5-termosfer.
6-iyonosfer.
7-ekzosfer.

halbuki atmosfer 7 tabakadan* değil.5 tabakadan oluşur.bunları şöyle sırayalım.

1-traposfer.
2-stratosfer.
3-mezosfer.
4-termosfer.
5-ekzosfer.

peki müslümanların sonradan karşımıza çıkardığı.sırf 7 katmana tamamlamak için ortaya atılmış şeyler nedir.isterseniz sırayla bakalım.

iyonosfer:termosfer’in uzantısıdır. ayrı bir tabaka değildir.

ozonosfer:ozonosfer veya ozon tabakası,güneşten gelen ulturaviyole ışınları emer ve stratosfer tabakasının içinde yer alır. atmosfer’in ayrı bir tabakası değildir.

manyetosfer:atmosfer’in bir tabakası dahi olmayıp, dünyanın manyetik alanını ifade etmek için kullanılır.ayrı bir tabaka değildir.

yani anlayacağınız.atmosfer 7 değil 5 tabakadan oluşur.

aşşağıdaki kaynaklar nasa gibi bilimsel kuruşlara ve bazı ünlü batı üniversitelerine aittir.

kaynak::http://www.windows2univer...th/atmosphere/layers.html .
http://ds9.ssl.berkeley.edu/lws_gems/3/graph_1.htm .
http://www.srh.noaa.gov/jetstream/atmos/layers.htm .
http://tr.wikipedia.org/w...tmosferin_katmanlar%c4%b1 .
http://de.wikipedia.org/wiki/atmosph%c3%a4re .

bende hacı amcanın hesabına göre şöyle bir hesap yapıyorum.şu sonuca ulaşacağım (bkz: 4 8 15 16 23 42).

kur'anda 6666 ayet var..
6, 3'ün 2 katıdır.. o yüzden bir adet 6 yı atalım..
666.. satanizm kuranın bir mucizesidir gördüğünüz gibi..

112 tane besmeleyi de ayetten sayarsak 6666 + 112 = 6778..

baştaki 6 dan 2 çıkarırsak 4
bu 2 yi ortadaki 7 lere paylaştırırsak ve toplarsak 16 elde ederiz..
en sondaki 8 imiz öylece kalsın..
ayrıca 8 x 4 = 32 dir.. 32 yi ters çevir 23
23 sayısında 3 rakamı 2 den bir fazladır..
16 dan bu 1 i çıkarırsak 15
allah'ın hakkı 3 dür.. *
5 in 3 katı olan 15 i 3 ile çarpıp 3 çıkarırsak 42

"4 8 15 16 23 42"

vay anam vay.lostun sonu da kuran da yazıyor demek..

sonuç olarak savunması böyle olacaksa.
bende buna benzer uzun bir kitab yazarım.sadece kitabın tanrı tarafından yazıldığını savunmaları için.bir kaç milyon aptala ihtiyacım var.onlar her kelimeyi sayıp bilimle ilgili sonuçları ortaya çıkarırlar.
Bir ara nutuk yazılmış ama tutmamıştır. Elbette yazilamaz. Naziri benzeri asla olamaz. Çünkü Allah celle celaluhu nun kitabıdır.
Benzeri yazılamayan kitaptır. Hatta kitap tan da öte giderek süreyle ınsalara meydan okuyor kur an. Nasılmı?

" Yoksa onu Muhammed uydurdumu diyorlar! Deki; haydi sizde onun denginde bir sure getirin ve Allah tan başka çağırabileceğiniz kim varsa onlarıda yardıma çağırın. Sözünüzde samimi iseniz bunu yapın.

Yunus 38. Haydi bakalım ateistler. Kıyamete kadar meydan okuyan ayetin muhatabısınız. 1500 yıldır kimse bir cücük çıkaramadı. Görelim sizi.
(bkz: yaz ozaman)
yüzeysel düşünen beyinler için turnusol görevi gören başlıktır. kur'anın "hadi siz de benzer on sure getirin" tarzı meydan okumalarından maksat; eline kağıt kalem alıp 10 tane sure yazmak değildir sevgili yazarlar. burada meydan okunmasının sebebi " bunu muhammed uydurdu" diyenleri susturmak içindir.

kur'anın geldiği ortamda söz ustası olan ve toplumda saygınlığı olan şairler vardı. ve kuranı şair sözü ,kahin sözü diye nitelendiriyordu müşrikler. kur'an da burada " madem bu insan sözü, o halde siz de yazın ve kitleleri dinlerinden döndürün" demiştir. yani yazdığınız şeyler insanları tekrar putperest yapsın hodri meydan demiştir. çünkü iddiaları" kur'anın insan sözü" olduğuydu.

fakat yurdum ateisti bunu eline kağıt kalem alıp on sure yazma olarak anlayacak kadar basit düşünür *
(bkz: kurana benzer ayet yazıyoruz)
ben daha iyisini yazarım. daha anlaşılır olur. hemde türkçe yazarım. siktimin arapları anlayamasın diye.
baştan yazmaya gerek yok, yazılmışı var zaten. tevrat.
Tevrattan önce sami sümer yazıtları var.
Yalandan çok, mantıksız bir meydan okumadır. Hangi kitabın "benzeri" yazılabilir? "benzer"den kasıt nedir? Kıstas nedir?

Benzerden ne anladığımıza bağlı olarak, kuranın tevrat'a gayet benzediğini iddia edebiliriz. Buna karşılık müminler der ki "Tevrat'ın ve kuranın kaynağı aynı olduğuna göre (kısmen doğru bir iddia) normaldir". E hadi o normal olsun ama birçok kuran ayetinin günümüze çok azı ulaşan eski arap şiirlerine benzemesi de mi normal?

Dediğim gibi, "benzer"den ne anladığımıza bağlı, subjektif bir iddiadır.

Yukarıda birisi sözkonusu meydan okumayı, "kuranın yarattığı etkiyi yaratacak bir şeyler yazmanın imkansız olduğu" iddiası ile tevil etmiş.

Yine "gerçekten mi?" diyoruz. Hinduların vedaları, mayaların popol vuhu, zerdüştlerin avestaları, Joseph Smith'in mormon kitabı, kürt sait'in sayıklamaları, Karl marx'ın das kapital'i gibi çok sayıda örnek "benzer" bir etki yaratmadı mı?

Velhasıl, neresinden tutulsa elde kalan, boş bir iddiadır efendim.
görsel

taliban'ın koyduğu ödül.
Hicret’in 10. senesinde, Müseylime-i Kezzab, Yema­me’de peygamber­lik davasına kalkıştı. Bir­ta­kım gülünç sözler dizip Kur’an diye okurdu. Uydurduğu lâf­lardan bazıları şunlardı:

“Fil nedir? Filin ne olduğunu sana ne bildirdi? Onun hurma lifinden ip gibi kuyruğu ve uzun hortumu vardır. Bu, Rabbimizin yarattıklarından azıcığıdır!”

“Ey kurbağa kızı kurbağa! Ne diye nak nak, vak vak edip duruyorsun! Üs­tün suda, altın balçıkta! Sen, ne suyu bulandırabilirsin, ne de içene mani olabi­lirsin! Yarasa, sana ölüm haberini getirinceye ka­dar yerde bekle!”

Kur'an daki Fil Suresi Türkçe Anlamı

1.Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?
2.Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3, 4, 5.Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.
bu başlığın altına olmamış bu yorum. ama yazılamadı evet.
Yazanları söylesem çıngar çıkar.