gerçek şu ki bu kitabı zalimlerin dışında kimse yalanlamaz.
35"Siz öldükten, toprak ve kemik haline dönüştükten sonra, sizin geri çıkacağınızı mı söz veriyor?"
36. "Size söz verilen bu şey imkansızdır, imkansız!"
37. "Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz." Muminin suresi
55.Sanıyorlar mı ki, kendilerine bağışladığımız paralar ve çocuklar ile,
56. Onların iyiliğine koşuyoruz? Hayır, farkında değiller.
57. Rab’lerine olan saygıdan ötürü alabildiğine dikkatli olanlar,
58. Rab’lerinin ayetlerini onaylayanlar,
59. Rab’lerine ortak koşmayanlar,
60. Rab’lerine döneceklerinin bilincinde olarak verenler,
61. işte onlar, iyiliklerde yarışanlardır; ve onlar iyilik yapmada öncüdürler.
Kendilerini istediğine inandırmaya çalışanların olmadık özellikler atfettiği kitaptır.
Sen kendini dini coşkuya kaptırıp, okuyacak olursan, Tolkien'in Silmarillon'unu da okusan aynı sonuca varırsın. Harika bir kozmoloji kurulumu anlatımı ile başlar kitap...
Efendim diriliş günü konusunda tereddüt yokmuş! Eh ana mesajlarından birisi konusunda da olmasın artık. Bir reisçiyle konuş, bak onda da tereddüt yok. Diğer taraftan politik, sosyolojik, hukuki meseleler konusunda kuran tereddütler, önceden söylediklerine göre geri ve ileri adımlarla doludur.
Yaptığın kıvırma polemik konusunu kapatmaya yetmez. Kuran ebu lehep gibilere doğrudan saldırır. ismi verilmeyen birçok müşrik muhatap alınıp, "şöyle dedi, şöyle yaptı ama o iş öyle değil" gibi polemik yapılır. Kıssalarda bile maksat peygamberin dediklerini kabul etmeyen müşriklerle polemik yapmaktır.
Kuran basitçe şu şöyledir, bu böyledir deyip kesip atmaz. ikna için cahil 7. Yy araplarından bazılarının etkileyici bulabileceği ama günümüzde haklı olarak çocuksu olarak değerlendirilecek sayısız argümanlar sunar, çırpınır durur.
"bu bir insan psikoloji değil" ise yalanın kuyruklusu. demiş yazar hocamız.
evet kuran kesinlikle bir insanın psikolojisi ile açıklanamaz. ben tüm varlıgımı ortaya koyarak söylüyorum evet bu bir insan psikolojisi değil.
zaman ve mekandan bağımsız sözlerden bahsediyorum. insan psikolojisini hepimiz biliyoruz. tedirgindir amacıdır .kuran'da diriliş gününe dair en ufak bir teraddüt bulamazsınız. insan tereddüt doludur kesin söylediği cümleler bile sırıtır.
propaganda filan yapmıyorum kimsenin inanması veya inanmaması beni bağlamaz.
propaganda yapmak benim işim değil.
size gördüğüm net gerçeği söylüyorum sadece.
tanrının işi gücü yok kendini kaleye almayan biriyle polemiğe girmiş diyorsunuz.
beyler o ayetler o zamanı ve mekanı kastetmiyor hala göremiyormusunuz?
zalimler diyor mesela nuh'un kavmi diyor. ee nuh'un kavmine salih'in kavmine ne oldu? hepsi öldü kardesim . ee peki niye anlatıyor bunları?
çünkü zalimler zorbalar ve gerçeği örtenler hep var olacak .
o hikayeler orada yaşandı bitti değil dinamikleri hep aynı insan hiç değişmedi ve değişmeyecek bunu görün lütfen. dünyada kötülük ve kötüler var olacak bunu anlatıyor kitap.
"bu bir insan psikoloji değil" ise yalanın kuyruklusu.
Tanrının işi gücü yok da dediklerini kaale almayan birileriyle bitmek tükenmek bilmez polemiklere girecek, tekrar üstüne tekrar, tehdit üstüne tehdit savuracak, baktı olmuyor, türlü hakaretler ve beddualar edecek, peygamberinin aile ilişkilerini, sorunlarını düzenlemeye çalışacak, bir taraftan dediklerimde çelişki bulamazsınız derken, sonra çelişti mi "size daha hayırlısını gönderdim" diye işin içinden çıkacak, peygamberini başta yerel bir peygamber olarak konumlandırmışken, sonra işler iyi gidince alemlere rahmet ve son peygamber olduğunu söyleyecek... Bir tanrı tüm bunları yapmaya tenezzül edecek!
kuran-ı kerim tüm insanlığa gelen dördüncü ve son kutsal kitaptır. müslümanların peygamberi olan hazreti muhammed'e 610 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde Hira Mağarası'nda indirilmeye başlanmış, vahyin 13 yılı Mekke, 10 yılı da Medine dönemi olmak üzere 23 yıl sürmüştür. hazreti ebubekir zamanında kitap haline getirilip, hazreti osman'ın halifeliği zamanında çoğaltılmıştır.
bütün kutsal kitaplar gibi kur'an da kendiyle çelişen arap kelamıdır. sağlık açısından uzak durulması gereken kureyş zırvalıklarından başka bir şey değil...