https://galeri.uludagsozluk.com/r/1880227/+ en çok seslendirme yapıldığı söylenen lakin hükümlerini uygulamada ahirette şikayetlik oluncağı söylense de -özellikle bu kitap okunurken anlayarak benimseyerek uygulanması için indirildi- insanların pek umursamaya dahi özenmeye lüzum görmediği kitap.
Anlamak, uygulamak icin degil de, okumak icin okunan kitaplardan.
Bize bir hediye verilmis de, asil hediyeyi bir kenara atip, hediye paketine deger verip, saklamisiz gibi bir sey.
Bu yazı çok uzun olacak moruk. Ya bu yazı sonunda ateist olursunuz, ya da komple dine dönersiniz. Ona göre okuyun. Bunu öyle kafasına göre biri yazmıyor. Zamanında okumuş, fıkıh yarışmalarında birincilikleri olan biri yazıyor… Esmeyeceğiz kanıt ile konuşacağız. Ben normalde pek böyle yazılar yazmam. Aman banane istersen Kısa Winston’a tap derim fakat madem dini bir ritüel içindeyiz bu hafta ilk kez ve son kez yazayım. Güzel, sıkmayan bir yazı olacak...
Şimdi dostum baştan konuya girelim. Kimse Kuran okuyarak ateist olmaz. Bu baştan yalan. Kuran zaten cümleyi özünden anlayarak öğrenmen gereken bir kitap. Özü ne? Arapça. “Peki baba ben Arapça bilmiyorum, anlayamam mı?”, anlarsın. Ama çeviren ne istersen ona göre anlarsın. O yüzden tefsir oku, ona da gireceğim gerçi o da tam değil. Şimdi Kuran öyle bir dil ile yazılmış ki içinde tonla benzetmeler var. ileride olacak olaylar için şimdiki ve geçmiş zaman olarak anlatım var. Kıyamet dahi anlatılırken “Şu olacak, bu olacak” demiyor “Şu oldu, şu oluyor” diyor. Mesela Kamer Suresi, en tartışmalı ayetlerden biridir. Bundan aya çıkış tarihi bulan mı dersin, Mekke’de ay bölünmesi olayı mı dersin her şeyi çıkartan tipler var… Yok öyle bir dava, sureyi komple ele alacaksın mesela. Surede olacak olan olayları anlatıyor. Devamını okuyunca anlıyorsun zaten. Saat geldi, ay ikiye yarıldı diyor… Öyle Mekke’de bu olay oldu, bak biz bunu anlatıyoruz demiyor. Zaten bu kadar büyük bir ayet (ayet aslında Allah’ın olduğuna işaret eden delillere denir) gerçekleşse ve o kavim inanmasa ya lanetlenir ya yok olur. “Eeee kardeş Allah merhametli, ne laneti? Ne yok etmesi?” hemen bize dönelim bak burada. Bir iş var diyelim elinizde, sadece siz yapabiliyorsunuz. Bir tek sizin elinizden çıkma ve kusursuz bir iş. Ve ben buna inanmadım, seni yaparken görmedim, ama sen onu senin yaptığını biliyorsun ve ben inkar ediyorum. “Hadi lan senden bu çıkar mı?” diyorum. O anlık öfkeni düşün… Hah öyle işte…
Kuran’da ayrıca coğrafya, kimya ve astroloji üzerine bir sürü ayet vardır. isteyene tek tek yazacağım konuların geçtiği ayetleri de atarım. Örnek; “Demiri indirdik. Onda çetin bir sertlik ve insanlar için birtakım menfaatler vardır.” Der Hadid suresinde. Peki nedir bu? Neyi enteresan? Demir elementi dış uzaydan elde edilmiştir. Güneş sisteminde oluşamayacak kadar ısıya ihtiyaç duyan ve o derece yoğun bir elementtir. isteyen araştırabilir. Diğer örnek suların karışmaması. Hala bazı yerlerde “Yav yalan, karışıyor ehehehe.” Diyenler var. Onlar hiç kimya dersi dahi görmemiş sanırım. Kimya derslerinde tatlı ve tuzlu suyun hatta tuz yoğunluğu farklı olan suların karışmayacağını öğrendik mi zamanında? Fen bilgisi, kimya artık ne gördüyseniz. Deneyini yaptınız mı? Hatırladın değil mi… işte o da öyle. Dünya düz falan demez Kuran’da yaydık der, yer yüzünü yaydık. Bir şeyin üzerine germek, yerleştirmek anlamında kullanılır. Bundan dolayı meal değil orijinal dilde okunsun Kuran der insanlar. Çünkü bir nevi edebi eserdir, çok fazla farklı anlam var. Ayrıca Güneş, Dünya etrafında dönüyor demez. Defalarca “Güneş bir yörüngede akıyor” der. Güneşin yörüngesi vardır. Dünya yuvarlak değil, şeklinin bahsedildiği ayette Deve Kuşu yumurtası ile tasvir edilir. Dünya şeklen ona benzemekte. Ay, Güneş’i tilavet eder der, tilavet takip etmek, ardından gitmek, ona eşlik etmek demektir. Güneş öncü ay onun etrafında hareket ediyor der. Kuran’da insanın su ile yaratıldığını söyler. Embriyonun oluşum aşamalarından bahseder, denizlerin karanlık olduğunu söyler. Denizler gözümüze aydınlık ve temiz gelirken içleri karanlıktır. Yer ve Gök dediği oluşumların aynı maddeden olduğunu daha sonra ayrıştığını söyler. Bilime göre de bu böyledir. Yer yüzü üzerine atmosfer oluşmuştur. Azcık bilim, araştırabilirsiniz. Daha tonla örnek sayarım. Kurban Bayramı konusuna da akıl alacak şeyler var ama onu da daha sonra anlatayım. Daha fazla bilgi, kaynak falan isteyen gelen kutumu yeşillendirebilir. Ayrıca bunları bir çoban yazamaz. Çünkü bunların kendisine bir dünyevi faydası yok, düşünsene bunu yazmasının kendisine ne faydası var ki? Hadislere falan çok takılmayın. Kuran'a karşı ise o hadis zaten yalandır. Muhammed Peygamber, Kureyş'in varislerindedi, kervanları vardı, hatrı sayılır bir serveti, hatra sayılır bir nüfuzu vardı. Neden bunları uydurup kendini ateşe atsın ki? Sen yapar mıydın? Ben yapmazdım.
edit: çok soru geldi o yüzden diyeyim de ben müslüman değilim.
neden, hz. muhammed vefat etmeden önce tam bir kitap haline getirilip; "ne eksik ne fazla, işte budur" denilip insanların rehberliğine sunulmadığını anlayamadığım kitap.
sanıldığının aksine bilimsel herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. tefsirciler tarafından ayetler çevrilirken zamanın şartlarına göre eğilip bükülmektedir.
mesela zariyat suresi 47. ayete bakalım.
bigbang'in keşfinden önce,
biz göğü kudretimizle bina ettik. hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.
diye çevrilirken bigbang'in keşfinden sonra,
ve evren’i (göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.
şeklinde çevrilmeye başlanmıştır.
bir müslüman olarak bu kitapta numara arayanlara, bilimsel çıkarım yapanlara v.s karşıyım.
Kuranda evren kavramı 7 gök üzerine kurulu bir anlayış. Aslında 7 gökten kasıt babillerden, mısırdan gelen 7 gök cismi anlayışı.
insanlar gökleri incelerken önce güneşe taptı. Sonra gece olunca ay a, ardından çok basit ilkel telebkoplar ile merkür, venüs, mars, jüpiter ve satürn keşfedildi. Aslında temmuz ayında felan saat 05:00 gibi bu 5 gezegen çıplak gözle görülüyor.
Al sana 7 kat gök ; merkür, venüs, mars, jüpiter, satürn, ay ve Güneş.
bir ateist arkadaşım ile tartışıyorduk, tartışma alevlendi sesler yükseldi ve ne var lan dedi ben de yazarım bir kitap al açayım bir ayet ne var bunlarda dedi. masada duran meali aldı ve bir sayfa açtı ve bakara suresi 23'ü okumaya başladı ve yarısında durdu ürperdi, ben de ürperdim.
bakara suresi 23: "Kulumuza indirdiğimiz kitaptan dolayı bir şüphe içinde iseniz onun benzeri bir sûre de siz getirin, Allah’tan başka taptıklarınızı da yardıma çağırın; eğer iddianızda samimi iseniz!"
ertesi gün aradım denk gelmiştir dedi bunun gibi ayet çok dedi ( halbu ki tek bu ayet) kem küm etti inkara devam etti.
yani demem o ki didik didik etse de çoğu insan kararını önceden vermiştir ve değişmeyecektir. didik didik etmesi inkarına (kendince) bir şeyler bulur muyum düşüncesi...
ek: aşağıya bir paraz it daha gelmiş. kâle alınmaz ama maksat şüphe ortadan kalksın. 2016 yılında yaşadığım bir olaydır ve bir yerden alıntı değildir, zaten hiçbir yerde benzerine rastlamadım.
Yüce Allah'ın insanlara yol gösterici olarak gönderdiği kitabımızdır.
"Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin)." bakara suresi 23. ayet
kainatın yaratıcısı, yerin, göğün ve mülkün yegane sahibi Allah-ü aziymüşsanın peygamberimiz aracılığı ile insanlara yol gösterici olarak indirdiği kutsal kitaptır.
"Fakat onu ancak akıl ve vicdanı temiz olanlar idrâk eder." rad suresi 19.
ilk yarısı Tevrat ikinci yarısı Muhammed in görüşleridir. Bu sadece kitabı okuyanlar bilir. Arapça okuyup meditasyon yaparak okuyan değil anlayarak okuyan.
...Kuran kim olduğunu, nereden geldiğini, niçin geldiğini, işin sonunda nereye gideceğini; onu yokluk ve bilinmezlik diyarından kimin çıkarıp getirdiğini, kimin tekrar geri götüreceği, vardığı yerde sonunun ne olacağını söylüyordu. Bunlardan başka şu soruları da yöneltiyordu insana; görerek ve hissederek algıladığını bu varlık alemi nedir, gizemlerle dolu bu alemi kim yarattı onu kim idare ediyor kim onu evirip çeviriyor algılandığı biçimde kim onu değişim ve dönüşüme uğratıyor yeni baştan? Kur’an bununla yetinmiyor insana, bu oluş aleminin yegane yaratıcı ve bu evrenle nasıl bir ilişki içerisinde olacağını öğrettiği gibi kulların birbirleri ile olacak ilişkilerini de enine boyuna açıklıyordu.
insanın varoluşunun üzerine bina edildiği en büyük mesele işte bu meseledir; bütün zamanlar insan varoluşunun üzerine kurulacağı en büyük mesele olmaya devam edecektir[1].
“Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik” [2].
