2010 final serisinin 5. maçında maçı kazanmak için her şeyi yapan oyuncu. ilk çeyrek klasik oyunu ölçtü. ikinci çeyrek şut kullanmaya başladı. çünkü kendisini 3. ve son çeyreğe saklıyordu. fakat öyle bir 3. çeyrek oynadı ki kobe. ben böyle bişey görmedim. bu entryi okuyanlar hakikaten abartılıyor diyebilirler fakat bundan önce bütün yazdıklarımı unutun. inanılmaz bir alley-oop mu yapmadı, 9 metreden üçlük mü atmadı, iki kişi üstünden fadeaway mı yollamadı. tek başına oynadı resmen. bir ara takımın son 19 sayısını atmıştı. fakat neden kazanamadı? çünkü sen 38 sayı atarken senden sonra gelmesi gereken oyuncular en fazla 12 ve 9 sayı atıyorsa kaybedersin.
bu konu hakkında ntv spikeri ismail şenol'un maçın 3. çeyreğinde kobe azıtmışken söylediği cümle her şeyi açıklar sanırım: "yani şu anda ben kobe'nin takım arkadaşı olsam utanırdım."
bu sene başında lebron' la karşılaştırılırken artık jordan' la karşılaştırılmaktadır. katettiği yolu anlamak için bu yeterli sanırım.
şahsi olarak hiç bir insanı bir başkasıyla karşılaştırma taraftarı değilim. hele jordan' la kimse karşılatırılamaz; çünkü o bu yolu açan insandır. kobe, lebron, iverson, vince, t-mac... bunlar ise o yoldan yürüyenler.
ama kobe eğer like mike olmak istiyorsa yarın gece oynayacağı 2010 finallerinin 5. maçını takımına kazandırmak zorunda. ona yardım edecek tek bir takım arkadaşı çıkmasa bile kobe tek başına çıkıp o maçı kazanmalı. çünkü jordan öyle yapardı!
nba da çoğu şeyi en iyi yapan basketbolcudur. michael jordonun devamıdır. bir maçta 81 sayı, üç periyotta 62 sayı ve 3 maç arka arkaya 60-65-60 sayı atarak insan beynin zorlayan istatistikelri yapan adam
şu an nba'de winner kelimesinin en çok yakıştığı oyuncu. gerektiğinde geri planda kalıp arkadaşlarını oynatmayı da çok iyi başarıyor, oyun zora girdiğinde ortaya çıkıp maçı kopartmayı da. 2010 final serisinin ilk maçında da kendinden bekleni gerçekleştirdi. gerektiği yerde ipleri eline aldı, arkadaşlarını motive etti ve oyuna soktu.
Michael jordan' dan sonra (öncesinden bahsetmiyorum) nba' nın gördüğü en iyi oyuncudur kobe. Ama kaybedilen 2008 şampiyonluğunda Boston serisinin son maçında sonra yapılan basın toplantısında söylediği bir cümle ile asla Michael Jordan olamayacağını da göstermiştir -benim için yani- ''2. lik kaybedenlerin en iyisidir.'' Bunun dışında pek çok şey söyledi, takımını övdü şampiyon olacaklarını söyledi (ve oldular da) ama benim bildiğim Michael Jordan ne olursa olsun hiçbir şekilde kaybetmeyi övecek bir cümle kurmazdı.
kariyerinin en olgun basketbolunu oynamaktadır..sporcu kişiliği,hırsı, çalışma disiplini ve sakatlıklardan etkilenmemesi gibi faktörler göz önüne alınırsa 35-36 yaşına kadar bu seviyede ligi domine edeceğini tahmin etmek zor değil..bu süre zarfında etrafındaki oyuncular adam olur ve omuzlarındaki yük azalırsa ikinci bir three-peat yapabilir.
günün şu saati sözlük yazarlarını yazmaya teşvik eden,atılması en zor şutları sokabilen,dünyanın en iyi maç sonunu oynayan basketbolcusu olan,dünyanın en iyi fadeaway atan ve gene dünyanın en hırslı,en yetenekli,en değerli aktif basketbolcusu...
artık fiziksel antrenmandan çok zihinsel olarak çalıştığı belli oluyor, takım yenilgiye gitse dahi arkadaşlarından vazgeçmiyor, ya onlarla ya onlarsız felsefesi gereği kendisini ayakta alkışlıyorum, mental antrenmanlarına lebron'da katılmalı bence...
aldığı bir playoff mağlubiyeti sonucu gözlerinden ateş topları fırlayan adam. spikerin hücumda yardım alamıyor musun sorusuna ise verdiği cevap ise bu adamın neden bu kadar büyük bir oyuncu olduğunun ispatıdır. ayrıca adamın şu sinirli haline görünce beşinci maç için suns'a acıyorum.
