Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
" Bir misafirliğe gitsem
Bana temiz bir yatak yapsalar
Her şeyi, adımı bile unutup, Uyusam…
Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa
Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
Nerede olduğumu hatırlamasam
Hatta adımı bile unutsam…"
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
işte orda durun bayım
ıslak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
trollün de akıllısı makbuldür. sabah akşam insanların genel fikrîyatına aykırı şeyler yazıp tepki çekmeye çalışmak trollük değil toksikliktir. baş ağrısı yapıyorsun artık. engellendiniz.
" işte ben de şeytanı düşman saydığım için bütün savaşımı şimdiye kadar şeytana karşı yapıyordum ama memleketi saran şeytandan daha kötü bir şey var ve ondan kolay kolay kurtulamayacağız. "
" Benim var olmaya hakkım yoktu. Rastgele ortaya çıkmıştım, bir taş, bir bitki, bir mikrop gibi var olup gidiyordum. Hayatım her bakımdan önemsiz mutluluklara yöneliyordu. Kimi zaman ne idüğü belirsiz işaretler gönderiyordu, kimi zaman da sonuçsuz bir vızıltıdan başka bir şey duyulmuyordu. "
Soyumuz Horasan'a dayandığı için aslımız Azerbaycan Türk'ü demiştim. Zira orada Azeriler, Türkmenler ve Türkler yaşıyor.
Uzun araştırmalarım sonucu geçtiğimiz günlerde aslımın Türk olmadığını öğrendim ama benim için fark etmez. Soyum, aslım kimlere dayanırsa dayansın Ben kendimi Türk hissediyorum.
Eski eşim Azerbaycan türk'üydü. 15 yıl evli kaldık. Orada 1.5 yıl yaşadım. Dolayısıyla Oranın kültürüne hakimim. Azerbaycan benim ikinci vatanım. Ülkemde görmediğim sevgiyi ve saygıyı Azerbaycan'da gördüm.
Ayrıca, şizofren değilim bipolarım. Umarım, ilerleyen dönemlerde Bipolar şizofreniye dönmez.