20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.
birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
yatıştırayım dedim.
"sen karışma moruk" dediler. büyük hır çıktı.
komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
evin de içine ettiler.
bende kabahat.
ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine. can yücel
şimdi sorsak sıgarayı bıraktın mı ya küfreder ya ölmüştür .
o bu değil de hiçbir şey istediğin gibi olmadı değil mi?
evlenemedin onunla ?
kızların da olmamış. isimleri vardı melek idi bir tanesi diğeri de meltemdi.
annen ile babanı da kaybetmişsin. kıymetini bilmediklerindi zamanında. özlüyor musun?
en yakın dostların yok yanında. cebinde para da yok galiba ondan bu yalnızlığın. kürk mantolu madonnadaki raif efendi olmuşsun.
yalnızlığında öleceksin kimbilir saat kaçta nerede bilmediğin.
editing: en önemlisini yazmayı unutmuşum.
