dostoyevski'nin suç ve ceza'yı bitirdiği şekildeki gibi bir şey olurdu herhalde. ''burada yeni bir öykü başlıyordu ve bu yeni bir kitabın konusu olabilir. bizim öykümüz ise burada sona eriyor.''
Akşam saatlerine doğru çeşitli ağaçların göründüğü küçük bostanların olduğu tarafa bakan evinin balkonuna çıktı bir sigara yakmak istedi ama sonra sigarayı içeride bıraktığını farketti dönüp bir tane alıp tekrar geldi gözleri balkonun sonlarında köşedeki sandalyesini aradı ve hemen yaklaşıp oturdu bir sigara yaktı şehrin gürültüsünü duyabiliyordu öyle sesizce seyrediverdi bir süre çoğu zaman bir yerlere yetişmesi gerektiğini düşünürdü ama hiçte sandığı gibi yetişmesi gereken bir yer yoktu bunu biliyordu yine umursamadı hızlı hızlı sigarasını içti hayat karşısında yorulduğunu düşündü haksız değildi ama artık birçok şeye alışmıştı bunun için çaba veriyordu.
Sigarasının son dumanının ağzında bıraktığı acı tattan rahatsız oldu bundan hep rahatsız olurdu ama önemi yoktu alışmıştı..
Her son gibi onun da sonu gelmişti bunun verdiği müthiş bir kaygı ve çaresizlikle yapayalnızdı şimdi. sonra.. Sonra aklına gelmesi en muhtemel olan şey gelivermişti her bitiş bir başlangıç olabilirdi tam bunları düşünürken yağan yağmur sigarasını söndürdü ve o öylece durdu sırılsıklam olana kadar ıslanmak istiyordu tüm bedeni...
Telefonu kapattıktan sonra Kokusunu unuttuğu ama yolunu bildiği memleketine gitti, cenaze işlerini halledip annesinin eşarbını eline dolayıp geri döndü.
Ve karanlık, yağmurlu bir orman gecesinde, nemli mantar kokuları arasında ağrılar içinde ölürken duyduğu ses köpeğinin hüzün dolu ağlayışıydı.bir an Şimşek çaktı, o'nun çalı yapraklarına yansıyan aksini gördü o ışıkla.o güçlü ışık geçtiğinde artık karanlığı da göremiyordu.başı yan taraftaki sivri taşın üzerine düştü, şakaklarından sıcak ve yorgun süzülen birkaç damla, felaket dolu hayatında kaybettiği son kandı.artık geçmişti.
Uzaktan bensiz mutlu olduğunu izlemekle cezalandırılmıştım sevginden deliye dönerken. Kalbinde bıraktığı izler neredeyse görünmeyecek kadar silik, kafanın içende yer tutup düşüncelerini meşgul etmeyen, alelade bir arkadaş olarak çevrende olabilmenin dahi ne büyük bir nimet olduğunu çıkarıp aklımdan sıcak servis yapılmış öfkenin görünüşüne aldanarak her şeyimi, seni kaybettim sonra. Arkadaş görünümlü sevgiliydim sen bilmesen de. Açmak için ışığı bahane eden goncaydı kalbim. Bir kibrit çaksaydın karanlığıma sana açacaktı kalbim yedi verenler gibi. Şimdi anılarına muhtacım birbirimize yabancı oluşumuzun.