bugün
- yazarlardan akıl almak11
- gideon reid morgan jj33
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- fenerbahçe8
- jose mourinho25
- siradansiradisibiri8
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir9
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması18
- meral akşener11
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- anın görüntüsü10
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak23
- aydinoglu bombala22
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan9
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- ali koç12
- sözlükten hatun kaldırmak24
- amerikan film klişeleri13
- magicovento14
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- herkesle iyi geçinmek13
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
çocukların yerken kulaklarına takarak oyun aracı olarak kullandığı,tabaktaki kiraların bitmesi sonucu kulaklara takılanların yenmeye başlandığı,yemesi en keyifli meyvelerdendir.
ingilizce adı cherry olan meyve.
sevgili dudağıdır.
güzel meyve.
hoşlandığınız çocugun kulakları kepçe ise ona takabileceğiniz en uygun lakap.
latincesi 'prunus avium' dur. ülkemizde bolca yetişir ama büyük kısmı ihrac edilir. birde bunun ekşileri vardır onada vişne denir latinceside 'prunus cerasus' tur.
anavatanı Hazar Denizi, Güney Kafkasya ve Kuzey Anadolu bölgeleri olan küçük, kırmızı ve tatlı bir meyvedir.
daha fazla bilgi için (bkz: http://www.bademlikoop.org.tr/kirazy.html)
daha fazla bilgi için (bkz: http://www.bademlikoop.org.tr/kirazy.html)
Kiraz güzel bir meyvedir ama dal yada yapraklarını yerseniz öldürücüdür...
burna sokulup cıkarılır ve arkadasa ikram edilebilir bir meyve.
ozlemle beklenen nazenin meyve kimilerine gore meyva. yeryuzunu kisa sureligine de olsa cennete ceviren tilsimlardan.. akla dusmesi bile bunyeyi heyecanlandirmaya yetiyo. sevgili gibi birsey..
insan kizina neden bu ismi verir anlayanlardanim.. vermeyenlerdenim, vermeyeceklerdenim o ayri.
insan kizina neden bu ismi verir anlayanlardanim.. vermeyenlerdenim, vermeyeceklerdenim o ayri.
eskişehir'de lise öğrencilerinin takıldığı kahvaltı salonı görünümlü kafe.
bu kelimeden türetilen bir kadın ismi daha vardır. Kiraze aynı zamanda Kamuran Sönmez'in Kiraze adlı tarihsel gerçekliği olmayan pembe dizi kıvamında bir kitap da vardır.
lezzetli bir meyve.
ilk çıkan kirazlar, erkenci kirazlardır. kimi yörelerde "ekşime" denir, gerçekten de ekşimsidir.
saplarının kaynatılıp içilmesinin zayıflamaya yardımcı olduğu söylenir. gerçi şu sıra her ot, sap için benzer rivayetler öne sürülüyor ama neyse.
ilk çıkan kirazlar, erkenci kirazlardır. kimi yörelerde "ekşime" denir, gerçekten de ekşimsidir.
saplarının kaynatılıp içilmesinin zayıflamaya yardımcı olduğu söylenir. gerçi şu sıra her ot, sap için benzer rivayetler öne sürülüyor ama neyse.
fazlasının ciddi karın agrilarina sebep verecegi meyve. kararında tuketilmelidir.
görüntü bakımından çilekle kafa tutabilecek, ancak lezzet açısından çileğe karşı kaybeden janjanlı meyve.
en has cennet meyvesi...
20 kirazda 15-20 miligram antosiyanin bulundugu icin agri kesici etkisinin aspirinden 10 kat daha fazla oldugu lezzetli meyvedir.
yaz mevsimini sevmemin tek nedeni. bir oturuşta 2 kilo yiyebildiğim bir meyve.
sapları birleşik olduklarında çoğunlukla kulağa küpe olarak takılır.
çok lezzetli kırmızı bir yaz meyvesi. tokat ta her sene festivali olur.
adı gibi güzel meyve.
bir bayan ve bir erkek ismi.
Havayollarının henüz güncel yaşama katılmadığı dönemlerde, demiryolları ağırlıktaydı.
Demiryollarında da kademeli bir saltanat vardı.
Cumhurbaşkanları için özel beyaz bir tren kaldırılır, bakanlar için özel bir vagon takılır, milletvekilleri için özel kompartımanlar ayrılırdı.
* * *
Mevki sahibi olmayan yolcular ise; keselerine göre yataklı vagon yolcuları 1. mevki yolcuları, mevki yolcuları, 3. mevki yolcuları diye sınıflandırılırlardı.
10. Yıl Marşı söylenirken de ortalık çınlardı:
imtiyazsız sınıfsız birleşmiş bir kitleyiz
* * *
Resmi bayramlarda ise, caddelere kurulan zafer taklarına gerilmiş beyaz bez bandroller üstünde, kırmızı harflerle şöyle yazardı:
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için, yahut Köylü efendimizdir...
* * *
Kimse de:
- Hadi ulan atmayın, falan diyemezdi.
Demeye kalkanların dili kurutulurdu.
* * *
Bizim kuşağın gençliği; bacaları siyah dumanlı lokomotifleri, ateşçileri, kara vagonları, düdükleri, istasyonları, kampanalarıyla; bir tren anıları albümü gibidir.
* * *
Uzun süre Ankara'da kaldıktan sonra, istanbul'a gitmeye kalktığında; akşamdan binerdin eksprese.
Yolcularının yarı uykulu, yarı uykuda olduğu ekspres, gece yarısı dururdu Eskişehir'de.
* * *
Sabahleyin istanbul'a yaklaşılırken, birden masmavi deniz görünüverirdi.
O, 'Aaa deniz' anının şiirini yazmıştı Orhan Veli:
Gemliğe doğru
Denizi göreceksin;
Sakın şaşırma.
* * *
Birkaç gün önce Tanzimat Sokak'taki köşe başlarından birinde duran, rengârenk muz, elma, portakal, çilek satıcılarından birinde kirazı görünce...
Meyhane dönemlerinin dostu Orhan Veli'den, küçük birintihal döküldü dudaklarımdan:
Sokağa çıkınca
Kirazı göreceksin;
Sakın şaşırma
* * *
Her bahar kirazı yeniden ilk görüşümde de, el ele tutuşup uzar gider çağrışımlı anılar.
Bir pazar yerinde alışverişe çıkmış babamın yanında, bir tezgâhta turfanda kirazı görünce içim gitmişti; kilosu 22 kuruştu.
Babam:
- Nasıl olsa ucuzlar, diye almamıştı.
* * *
Sanırım 1977 kışıydı. Paris'in en snop banliyösü sayılan Sceaux'da Ahmet Altan'la yürüyorduk. Kar yağıyordu, yollar beyazlanmıştı.
Bir vitrinde kıpkırmızı kirazlar görmüştük.
Ve tabii içeri dalıp hemen almıştık.
Kar altında Ahmet Altan'la kiraz yiyerek yürümek...
* * *
Kiraz, kiraz dudaklar için yazılmış şiirler, bestelenmiş şarkılar; kirazın kırmızısı, kırmızının kurdelesi derken...
* * *
1968'in 23 Nisan'ında, 8 yaşında olan kızım Zeynep Bakan, Basınköy'deki ilkokulun 3'üncü sınıfındaydı.
Çocuk Bayramı'nda öğretmeni; Zeynep'i de okul müsameresinde, başına bir kırmızı kurdele takıp sahneye çıkartmıştı.
Zeynep de, bildiği bir çocuk şiirini okumuştu:
Dizi dizi inciyim
Güzellikte birinciyim
* * *
Bir komşu, başındaki kırmızı kurdeleyle Zeynep'in komünist propagandası yaptığını ihbar etmişti karakola ve polisler Zeynep'i karakola götürmüşlerdi.
Ankara'dan nasıl yetiştiğimi bilemiyorum.
Zeynep hâlâ şaşkındı:
- Polis amcalara, kurdeleyi öğretmenimin taktığını söyledim, diyordu.
* * *
Daha da çok şaşıracaktı; o, 12 yaşındayken ve bendeniz de Sağmalcılar'dayken, polis amcalar yine evi basacaklar ve Mehmet Altan'ın tek tek hepsinin adını yazdığı 43 kitabımı alıp götüreceklerdi.
Kitaplar arasında Henri Troyat'nın, Tolstoy üstüne bir incelemesi de vardı, Stefan Zweig'ın Dostoyevski üstüne bir incelemesi de...
* * *
Kiraz yine çıkmış işte. Kirazın kırmızısı, kırmızının çağrışımı; kırmızı bayraklar, kırmızı bayraklı cenazeler...
* * *
Yöneticilerimiz, nutukçularımız, yorumcularımız, açık oturumcularımız, nedense hiç gündeme getirmiyorlar niçin bir türlü gelişmiş olamadığımızı...
* * *
Belki de turfanda kirazı ilk gördüğümüzde, hiç şaşırılmadığı ve hiçbir çağrışımlar ekspresi kalkmadığı içindir.
çetin altan
Demiryollarında da kademeli bir saltanat vardı.
Cumhurbaşkanları için özel beyaz bir tren kaldırılır, bakanlar için özel bir vagon takılır, milletvekilleri için özel kompartımanlar ayrılırdı.
* * *
Mevki sahibi olmayan yolcular ise; keselerine göre yataklı vagon yolcuları 1. mevki yolcuları, mevki yolcuları, 3. mevki yolcuları diye sınıflandırılırlardı.
10. Yıl Marşı söylenirken de ortalık çınlardı:
imtiyazsız sınıfsız birleşmiş bir kitleyiz
* * *
Resmi bayramlarda ise, caddelere kurulan zafer taklarına gerilmiş beyaz bez bandroller üstünde, kırmızı harflerle şöyle yazardı:
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için, yahut Köylü efendimizdir...
* * *
Kimse de:
- Hadi ulan atmayın, falan diyemezdi.
Demeye kalkanların dili kurutulurdu.
* * *
Bizim kuşağın gençliği; bacaları siyah dumanlı lokomotifleri, ateşçileri, kara vagonları, düdükleri, istasyonları, kampanalarıyla; bir tren anıları albümü gibidir.
* * *
Uzun süre Ankara'da kaldıktan sonra, istanbul'a gitmeye kalktığında; akşamdan binerdin eksprese.
Yolcularının yarı uykulu, yarı uykuda olduğu ekspres, gece yarısı dururdu Eskişehir'de.
* * *
Sabahleyin istanbul'a yaklaşılırken, birden masmavi deniz görünüverirdi.
O, 'Aaa deniz' anının şiirini yazmıştı Orhan Veli:
Gemliğe doğru
Denizi göreceksin;
Sakın şaşırma.
* * *
Birkaç gün önce Tanzimat Sokak'taki köşe başlarından birinde duran, rengârenk muz, elma, portakal, çilek satıcılarından birinde kirazı görünce...
Meyhane dönemlerinin dostu Orhan Veli'den, küçük birintihal döküldü dudaklarımdan:
Sokağa çıkınca
Kirazı göreceksin;
Sakın şaşırma
* * *
Her bahar kirazı yeniden ilk görüşümde de, el ele tutuşup uzar gider çağrışımlı anılar.
Bir pazar yerinde alışverişe çıkmış babamın yanında, bir tezgâhta turfanda kirazı görünce içim gitmişti; kilosu 22 kuruştu.
Babam:
- Nasıl olsa ucuzlar, diye almamıştı.
* * *
Sanırım 1977 kışıydı. Paris'in en snop banliyösü sayılan Sceaux'da Ahmet Altan'la yürüyorduk. Kar yağıyordu, yollar beyazlanmıştı.
Bir vitrinde kıpkırmızı kirazlar görmüştük.
Ve tabii içeri dalıp hemen almıştık.
Kar altında Ahmet Altan'la kiraz yiyerek yürümek...
* * *
Kiraz, kiraz dudaklar için yazılmış şiirler, bestelenmiş şarkılar; kirazın kırmızısı, kırmızının kurdelesi derken...
* * *
1968'in 23 Nisan'ında, 8 yaşında olan kızım Zeynep Bakan, Basınköy'deki ilkokulun 3'üncü sınıfındaydı.
Çocuk Bayramı'nda öğretmeni; Zeynep'i de okul müsameresinde, başına bir kırmızı kurdele takıp sahneye çıkartmıştı.
Zeynep de, bildiği bir çocuk şiirini okumuştu:
Dizi dizi inciyim
Güzellikte birinciyim
* * *
Bir komşu, başındaki kırmızı kurdeleyle Zeynep'in komünist propagandası yaptığını ihbar etmişti karakola ve polisler Zeynep'i karakola götürmüşlerdi.
Ankara'dan nasıl yetiştiğimi bilemiyorum.
Zeynep hâlâ şaşkındı:
- Polis amcalara, kurdeleyi öğretmenimin taktığını söyledim, diyordu.
* * *
Daha da çok şaşıracaktı; o, 12 yaşındayken ve bendeniz de Sağmalcılar'dayken, polis amcalar yine evi basacaklar ve Mehmet Altan'ın tek tek hepsinin adını yazdığı 43 kitabımı alıp götüreceklerdi.
Kitaplar arasında Henri Troyat'nın, Tolstoy üstüne bir incelemesi de vardı, Stefan Zweig'ın Dostoyevski üstüne bir incelemesi de...
* * *
Kiraz yine çıkmış işte. Kirazın kırmızısı, kırmızının çağrışımı; kırmızı bayraklar, kırmızı bayraklı cenazeler...
* * *
Yöneticilerimiz, nutukçularımız, yorumcularımız, açık oturumcularımız, nedense hiç gündeme getirmiyorlar niçin bir türlü gelişmiş olamadığımızı...
* * *
Belki de turfanda kirazı ilk gördüğümüzde, hiç şaşırılmadığı ve hiçbir çağrışımlar ekspresi kalkmadığı içindir.
çetin altan
sapları ile zayıflanılan .idrar söktürücü meyve.koyu renklileri boyar dudakları ..
güncel Önemli Başlıklar