Çok severim bütün zekâ türlerini işe koşup sınayabiliyorsun.
Kendi kendime satranç oynamaya da bayılırım. Acı çekecek kadar düşünmeyi severim.
Bazen o kadar çok düşünüyorum ki her şeyden soyutlanmakla kalmayıp sanki çok farklı insan olarak sokağıma geri dönüyorum.
insanlar değil de hayvanlar bunu baya baya hissediyorlar bence iki gün önce yolda yürüyordum. Yalnız da değildim üç kişiydik ben kendi kendime bir şeyler düşünüyordum ve bir köpek karşıdan bana geldi direkt sevdirdi kendini. Ben de hiç hayır demeden sevdim onu çok huzurluydu. Arkadaşlarım bile direkt sana geldi köpek dedi.
Bilen bilir hayvanlara dokunamam.
Bir şeyler hissedip geldi.
Türleri var.
Mesela ben kafamda bir olay kurgular, karakterler oluştururum (ya da geçmişteki bir olaya geri dönerim). Sonra da meseleyi a'dan z'ye ele alırım. Şu şöyle olsaydı bu böyle olurdu, keşke orada şuna şöyle söyleseydim vay efendim ne büyük dikkatsizlik etmişim vs.
Hatta Yabancı dilde yapıyorum bunu konuşma pratiğim olsun diye. Kafamda kurduğum şeyin gerçekliğini karıştırdığım olmadı hiç tabii.
Geçen peder uyardı ne olursa olsun insanların arasında yapma şunu diye.
Ya deliyim ya da dahi baba. Her iki durumda da susup susmamam insanların anlamadığı gerçeğini değiştirmeyecek.
arkadaşlar içimizden konuşmak diye bir şey yoktur ve olamaz ama olabilir de. sadece kaynağını iyi belirlemek gerekir. hiç bir kimse kendi kendine içinden konuşamaz.
(bkz: telegram)