yıl 2010 olmuş hala bu hastalıklı faşist ideolojiyi savunanlar var. hele bir de lşse tarih kitaplarının 32 sayfasından konuşanlar yok mu diyorlar ki "kemalizm sürekli kendisini yenileyen esnek bir ideoloji". hani bu iddiaya kıçımla bile gülsem yine hakkını veremem. şöyle bir bakalım 30 lar ile 2000 li yıllar kemalizmine ne fark var;
- hala zorunlu asker dayatmasını savunmaya devam ediliyoru millet "biz ordu milletiz haydi askere" dayatmalarıyla zorla silah altına alınıyor.
-kürtlere 30 larda yapılan dersim ve zilan deresi katliamlarının farklıversiyonları uygulanıyor ve bizzat desteği bu pradigmadan alıyor.
- dine bakış açısı hala faşizan.dünyada örneği bulunmayan bir başörtüsü "yasağı dayatması" ısrarla savunuluyor.
görüldüğü gibi onlarca yıldır hiçbir değişme yok. faşisti , faşist ve gelecekte de faşist kalacak. değişiyoruz mu , kemalizm esnek mi?
hiç kimse kusura bakmasın, modası geçmiş ideolojidir. zamanında çok yararlı bir işlev görmüş ve geleneksel türk toplumunu yapılan reformlarla egemen batı medeniyetine yaklaştırmıştır. bu anlamda toplumu dünyaya açmıştır. ancak daha sonraki dönemlerde yandaşları tarafından değişen dünyaya göre güncellenemediği için demode olmuştur. anlatmak istediğimizi örneklerle açıklayalım; 1930 larda kemalizm ışığında yapılan örneğin; kılık kıyafet devrimi toplumu çağdaşlaştırma güdüsüyle yapılmıştır. ancak yine kemalizm ışığı altında yapılan türban yasağı dünyada yükselen özgürlükçü akıma ters olduğu için büyük bir bağnazlık örneğidir. şu gün itibariyle dünyayı takip edemeyen, dünyaya açılamayan, değişimlere entegre olamayan her ideoloji gibi kemalizm ideolojisi de mevcut haliyle çağdışı kalmıştır. küreselleşmenin tavan yaptığı şu günlerde dünya ile kopuk olan her ideoloji bu şekildedir. bu noktada kimin kurduğunun, kimin geliştirdiğinin hiç bir önemi yok. unutmayınız ki lenin bir dönemin örnek alınan şahsiyetlerinden biriydi. ancak bugün durum çok farklıdır. atatürk tabii ki bizim milli kahramanımızdır, çağının çok ötesinde bir liderdir, yaptığı her şeyle saygıyı ve dualarımızı esirgememiz gereken bir liderdir. ancak dünyayı takip etmeden onun fikirlerine körü körüne bağlanmak hangi nedenle olursa olsun bağnazlıktır.
düşmanları beyin denilen organını çöllerde bırakmıştır. işine geldiğinde kemalizm dinsizliktir der, işine geldiğinde hrant'ı gayrimüslim olduğu için kemalizm sistemi öldürdü der.
insanlığı 7. yüzyıl arabistan'ına götürmeyi planlayan çöl bedevilerinin ''çağdışı'' dediği yine hırsızlık yapanın kolunun kesilmesini, kadınların recmedilmesini savunan aynı arap develerinin ''baskıcı'' diye eleştirdiği, gayrimüslümlerin yaşama hakkı yoktur görüşünü savunanların ''halk düşmanı'' ilan ettiği doktrin.
güldürmeyin lan bizi. sen kimsin ki herhangi bir ideolojiyi baskıcılıkla, zorbalıkla, şiddetle suçluyorsun. sen şu dünya da birilerine bu etiketi yapıştıracak son kişisin çöl bedevisi!
kemalizm hakkındaki en büyük yanılgı onu sol bir doktrin sanmaktır.
kemalizmin solcular tarafından içi boşaltılmıştır. fikir babalarından birisi de ünlü türk milliyetçisi mahmut esat bozkurt'tur.
kemalizm bir ideolojidir, cumhuriyet'in yeni ideolojisi. cumhuriyet'in kurumsal yapısı bu ideolojinin üzerine oturmuştur. günümüzde çok sorun üreten bir ideolojidir ama zamanında işe yaramıştır. halkevleri ile desteklenmiştir. devlet kadrolarındaki bürokratların geneli kemalizmle uyumludur. zamanında kemalizmle çatışanlar bu kadrolarda yer alamadılar.
önce kemalizm demek için öyle normal ses tonu yetmez.
çatlak olacak titrek olacak içine oturmuşluk olacak. kafada takke elde tesbih olacak. tüm bunları yerine getirince kemalizmm diyebilirsin. diyebilirsin ama anlamını bilemilirmisin ?
atatürk ü sevmeyenlerin atatürkçü düşünceye taktıkları ad.
kurtarıcı ve bina edici atasına kemal diye hitap eden adamdan fazlasını idrak etmesini bekleyemezsiniz.
atatürk'ün kurduğu ülkede, kim kurdu? davası yapacak kadar salaklaşmış bir toplumuz. yobazların sevmediği insandır kemalist. ama en doğru ideolojidir. çünkü atatürk'ü hedef alır. biz kemalist gençler olarak herzaman ve heryerde ülkülerine uyacak, ülkeyi şerefsizlerin elinden almasını bileceğiz.
--spoiler--
Kemalizm salt sağ veya salt sol değildir . Kemalizm aklın ve bilimin ışığında her alanda tam bağımsızlığı amaçlamaktır . 6 ilke bellidir . Bunların tamamını savunmaktır . sözde Solcuların yaptığı gibi Halkçılığı , inkılapçılığı almak ya da sözde Sağcıların yaptığı gibi Milliyetçiliği almak değildir Kemalizm . Kemalizm bir bütün olarak tamamını savunur .
--spoiler--
osmanlı devleti son zamanlarında pek çok ayaklanmayla boğuşmaktaydı. Ulema sınıfı padişah ailesini ve saraylıyı kararlarında zorlamaktaydı.
Ve ülkemde ne yazık ki ismi bile anılmayan ancak o zaman dünyayı kasıp kavuran (bkz: millyetçilik akımı) çıkagelmişti. üçyüz yıldır beraber yaşayan halklar artık eskisi gibi birbirlerine bakmıyorlardı.
ayrıca zaten gayrimüslimlerden ekstra vergi alınmaktaydı. Bu bile gocunmak için yeterliyken. batı devletlerinin ortadoğu ve avrupaya hakim olma planlarıyla her milletten halk kışkırtıldı.
Ermeniler ve rumlarla yüzyıllardır yaşayan türkler birbirlerine olan düşmanlık tohumları bu zamanda atıldı.
Defalarca ayaklanmalar oldu. (bkz: sakız adası isyanı) gibi tüm dünyaya sesini duyurmuş isyanlardı bunlar.
sanıldığı gibi islam kültürü bir çeşitlilik te yaratmıyordu. evet, farklı milletlerden olan insanların müslüman olması çeşitlilikmiş gibi geliyordu ancak bunu sağlayan islam değil milliyetti.
hatta islam araplaştırarak daha homojen bir kültür yaratmaya çalışıyordu. böylece milliyetinden daha çok dini maneviyatı olacak olan birey, kendi milliyeti olan ülenin değil kendi dininin islamın sancağının altında olacaktı. bir anlamda diğer dinler gibi bir din devleti yaratmak her zaman amaç olmuştu. tabii ki osmanlı böyle bir tehlikeyi farketmiş ve yavuz döneminde hilafeti ele geçirerek, öyle bir ülke olacaksa da osmanlı devletinin olması garantilenmişti. Bunu başaran zamanımızdak israil'dir.
gazi mustafa kemal atatürk'ün zamanında fütürizm hat safhadaydı. Bu, ülkemde tabii ki halkımın bilmediği duymadığı bişeydi. Ancak osmanlı'nın okuyan tebası bilmekteydi.
Ve o zaman teknolojinin nimetlerinin hayranlığında bir insanoğlu vardı. Neler getireceğinin farkına varmış insanlar henüz çağımızdaki gibi post kapitalist kültürün bazı manevi kültürlerin düşmanı olacağını asla düşünemezdi de. (burada maneviyat derken dinden özellikle bahsetmiyorum)
şu anda olduğu gibi o zaman da kendini manevi bir insan ilan eden kişiler, toplumun inancının üstünden rant elde etmekteydiler. sahte sıhatçiler türk toplumunda modern tıpa olan ilgiyi engellemekteydiler.
sadece sağlık da değil örnekler çoğaltılabilinir.
oysaki gazi mustafa kemal atatürk'ün asıl hayali. toplumun tümünü birden aydınlatmaktı. aydın olan bir toplumun maneviyatı çok daha yüksek olacaktı.
bunun için yakın çevresiyle köy ensititüleri projesi gelişti.
gazi mustafa kemal atatürk'ten önce bu halkın okuma yazma oranı yüzde 4-5 lerde (arapça) gezerken, o öldüğünde yüzde 45 lere çıkmıştı bile.
Tarım'da reform yapmak istedi, tıpkı köy enstitülerinde olduğu gibi. bu da yarım kaldı.
gap projesinin onun çalışma ekibi tarafından oluştuğunu biliyoruz. (proje ve fikir bazında)
hayatının son zamanlarında trende giderken bir köylüyü gördü. köylü hala kara saban kullanıyordu. buna gerçekten çok üzüldü. çünkü her ne kadar uğraşsa da ülke de onun dışında olan aktifler vardı. (agalar)
ve bizzat kendisinin imzaladığı köy kent projesini oluşturdu. projede merkezde döner bir kavşak (atlantis'in şehir planı gibi) iç içe halka şekilde caddeler ve en dışarıda tarım için ayrılan arazi..
Şimdi soruyorum size...
halkın okuma ve yazmasını hiç bir diler bu kadar arttırabilmiş değildir. köylüsü için ağasının, beyinin, toprağında köle olarak çalışmasını değil, kendi toprağında çalışmasını istemiş bir adam. Payitahta oturabilecek tüm hakları eline geçirmişken ve kendisinden bu beklenirken, vazgeçip parlementer demokrasinin temellerini atmış bir adam.
80 yıl önce yaptığı bu olağanüstü devrim yüzünden mi suçlu şu andaki halimizden ?
Neden şu anda holdingleşme ya da kapitalizm'in yükü bu adama yükleniyor ? Devletçilik politikası bu adamın değil de başka birine mi ait ? (tam tersi bu adama karşı gelen günümüzün liderleri holdinglere sattılar devlete ait olan kaynakları.)
bu ülkenin takkecileri islami bir devlet istediği için nesnel olamıyorlar. ve sanki osmanlı devletinde herşey yolunda gidiyormuş da bu adam gelmiş ve son vermiş gibi bir hava estirmeye çalışıyorlar.
halk cahil yutuyor tabii.
bu ülkenin komünistleri tamamen hayal dünyasında yaşıyor. neredeyse sanayinin olmadığı ve bu yüzden işçi sınıfının hiç olmadığı bir ülkede sosyalist devrim beklediler ki şu anda bile bu ülkenin halkı bu seviyede değil.
"padişahım çok yaşa" diyen bir halkı sen daha demokrasiyi tanıtmaya çalışırken nasıl olur da karl marx'ı anlamalarını bekleyebilirsin ?
hala biat kültürünü atabilmiş bile değiliz üzerimizden.
ve tarihin görmüş olduğu en büyük komutanlardan ve devrimcilerden olan bu adamın değerini halkı bilmiyor.
ilahi adalet yerini bulacak ancak halk o kadar cahil ki... pişman bile olmayacaklar. çünkü bunun vebalini de ona yükleyecekler...
gelir düzeyi türkiye standartlarının hayli üzerinde olan topluluktur.
genellikle okumuş olurlar. aileden gelme bir gelenekmiş gibi sürdürürler kemalizmi. muhafazakar, milliyetçi ya da sosyalist bir aileden gelip kemalizm'i benimsemiş bir allah'ın kulunu göremezsiniz.
olaylarla alakaları sıfırdır. sadece tartışmaya girmeyi severler. tartışma sonunda göt olacakları kesindir ve sonlara doğru kesinlikle atatürk ilke ve inkilaplarını ortaya atarlar. atatürk bize şunu yaptı bunu etti, bize laikliği bıraktı falan diye. atatürk mevzusunda "kanunlarla sabitlenmiş" bir saygı olmak zorunda olduğundan tartışma oracıkta biter. kemalist kişi tartışmanın galibi gelmiş sayılır.
demem o ki, hepsinin maddi düzeyi yüksektir. hiç birinin maddi kaygısı yoktur. hiç biri üniversitelere girerken zorluk çekmemiştir, baş örtüsü saçmalığı gibi şeylerden ötürü. hiç biri etnik kimliğinden ötürü hor görülmemiş, dışlanmamış ve zulüm görmemiştir. ama bunlara rağmen kürtlere atıp tutarlar, baş örtüsü takanlara "irticacı" derler.
bu derece terbiyesiz bir topluluktur. lakin sonu gelmektedir, öyle hissediyorum...
iktidarı alır almaz, tekke ve zaviyeleri kapattın. oysa bunlar anadolu toprağının zenginliğini yansıtıyorlardı. aralarında ortodoks islamın tahakkümcü sembolik evrenine destek olanlar varsa da osmanlı da sünni dinsel despotizm esas olarak ulema kaynaklıydı. ulema medreseden yetişirdi. tekke ve zaviyeler tasavvuf odaklarıydı. sünni olanlar olsun, alevi olanlar olsun panteizmin barışçı sembolik evreninin düşünsel odaklarıydılar. ulemanın katı tutumunu etkisiz kılarak anadolu halkının kültürel çeşitlilik içinde birarada yaşamasını sağlayan folk islamın yaratıcılarıydılar.
sen tuttun hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek halkın ruhsal dinlenme kaynaklarını ortadan kaldırdın. oysa bu bereketli topraklar üzerinde senin mürşidine de yer vardı. heterodoks alevi-bektaşi tekkeleri kendi agnostik anlayışları doğrultusunda senin mürşidinle de seve seve ilişkiye geçerlerdi. sen ne yaptın? dedin ki, seni sünni zulmünden korurum, ama sen de kendi kimliğini reddedip tamamen bana tabi olacaksın. kahrolası babalar, dedeler, dedebabalar, postnişinler, pir sultan gibi bir ben mi düşmüşüm can telaşına diyemediler, can telaşına düşüp kuyruğuna takıldılar.
kendin dine inanmadığın halde, bu halka bir din lazım deyip, diyanet kurumunu kurdun. kendine göre bir islam icat edip resmi memurlarınla bunu halka dayattın. ulemadan beter bir ruhban sınıfı yarattın. her şeyin aslına rücu edeceğini düşünmedin, senin diyanetinin günün birinde en ortodoks sünni-hanefi islamcı faşizmin kalesi olacağını göremedin. üstelik alevilerden ve dinsizlerden kesilen vergilerle bu canavarı sen büyüttün.
bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar doğunun despotizmiyle, batının ruhsuz maddeciliği ve tahakkümcülüğü arasında sıkışmalarına rağmen sezgileriyle çeşitlilik içinde birliği, birlikte yaşama olanağını, özgürlüğü, kardeşliği, barışı arıyorlardı; toplumun tepesine tünemiş devlet aygıtının ve yerel mütegallibenin ulaşamadığı pazaryerinde, mahallede ve padişah fermanının geçmediği dağlarda yakalamışlardı da.
sen tuttun özgürlüğün bilgisi ve pratiğinin oluşma olasılığının çok yüksek olduğu bu topraklara (bu şans hala kaybolmuş değil) batının deli gömleğini giydirdin. sonra da yaptığın işi laiklik, çağdaşlık, ilericilik olarak kutsadın.
sen tuttun bizans-osmanlı devlet geleneğini aynen devraldın ama tevhid-i tedrisat yasalarıyla halkın özgürlükçü kültürel kaynaklarıyla bağını kestin. yıllar boyunca jandarma zoruyla yerleştirmeye çalıştığın zorunlu eğitim sisteminde, zorunlu din dersleriyle, imam hatip okullarıyla genç kuşaklara tasavvufi hoşgörüden yoksun faşist siyasallaşmış islamın aktarılacağını görmedin.
bu topraklarda, türk, kürt, ermeni, rum, abaza, arap, zaza, yahudi, gürcü, laz, boşnak, pomak, v.b. 46 değişik etnik kökenden insan yüzyıllar süren deneyimleriyle birlikte yaşamayı öğrenmişti. sen iktidara geldin, türk milliyetçiliğini resmi din haline getirdin, güneş dil teorisi uydurma resmi tarihini müfredatınla insanlara dayattın, yıllar yıllar boyu düşmanlık tohumlarını ektin, ülke nüfusunun üçte birini oluşturan kürtleri yok saydın. jandarma zulmü, dil yasaklarıyla asimile etmeye çalıştın. şimdi kürtlerin başkaldırısını ülke bölünüyor çığlıklarıyla karşılıyorsun. oysa bölücülüğün kaynağı sensin.
nerede, gel ne olursan ol gel, ister putperest ol, ister mecusi gene gel diyen mevlevi dergahı? nerede, hoşgörü simgesi bektaşi dergahı? nakşibendilik gibi köklü bir tasavvufi odak bile sayende holdingleşti, faşistleşti.
ve sen şimdi çıkmış feryat ediyorsun. laiklik elden gidiyor diye. yıllarca hapiste çürüttüğün çağdaş bedrettin, nazım hikmetin çocuklarını kemalist-laik cepheye çağırıyorsun. hadi canım sen de.
hiçbir şeye yanmayız da bu çağrıların hala aleviler tarafından ciddiye alınmasına yanarız. oysa sivas'ta alevileri yakan yalnızca islamcı faşistler değildi; aynı zamanda kemalist devlete duydukları güvendi. yoksa ayı inine bir çakı bıçağı bile almadan girerler miydi?
iki sebebi vardır. biri chp içindeki kemalist kesim tasfiye edilerek kurulan recep peker, hasan saka ve günaltay hükümetleri, diğeri de değişen koşullardır. kemalizm in gerek türkçülük, gerekse de o zamanlar tam tersiymiş gibi görünen komünizm e meyledebilecek oluşu sebebiyle vazgeçilmiştir.
bugün böyle bir kuram yoktur, dolayısıyla eleştirmek ve savunmak yanlış olur, zaten atatürk beni izleyenler aklı temel alanlar ve devrimleri sürdürenlerdir demiştir.
ben kemalistim diyenlerin %95inin yanlış anladığı kavramdır.
kemalistlerin birçoğu benm kemalist değilim diyenlere düşman olurlar halbuki kimse olmak zorunda değildir.
atatürkü ilahlaştırırlar, onun büyük ve becerikli bir asker olduğunu zeki bir adam olduğunu unutup isminin başına "yüce" , "ulu" gibi ünvanlar getirmişler cumhuritet mitinglerinde de "adı konulmamış peygamberdir" diyebilmişlerdir.
Atatürk mükemmel bir insan olsa bile onu da yaşadıklarını da objektif değerlendirmek lazımdır. milleti o kurtarmadı, onun önderliğinde millet kendini kurtardı...
ve kemalizm; bundan sonra gönderilecek olan entrylerde de bazı gerçekleri kabullenemeyenlerin tarikati olduğunu belli edecek olanların ideolojisidir... gerçekler acıdır... kemalizm darbecilik değildir ama kemalistlerin çoğu neden darbecidir diye sormak lazım...
Not: bu mesajı tsk mensubu ve kemalist olan biri yazmıştır.
öncelikle bu izm eklenen şeylere düşman cahil kesimi bilinçlendirmek gerekir. Adamlar -izm'den o kadar korkmuşlardır ki izmiri bile gavur ilan etmişlerdir o derece ...
Ateizm , anarşizm vs... bu adamların korkulu rüyası olduğu için kemalizme takmışlardır kafayı...
Kemalizm yani Atatürkçülük bir objeye , bir kişiye tapmak değil , o kişinin bu ülkeye verdiklerine ve devrimlerine saygı duymak, sahip çıkmaktır...
Faşizm denilen şeyin anlamını bilmeyen beyni yarım arkadaşlar öncelikle faşizmin kelime anlamını bulsunlar ondan sonra kemalizm ile faşizmi birbiriyle bağdaştırsınlar...
Cahil beyni , karanlık içindeki beyni ne kadar doldurmaya çalışsan da kapasitesi bellidir ... Bu sebeple burada oturup atatürkçülüğü anlatacak değilim ama şunu bilmelidir köpek sürüsü :
Atatürkçülük putperestlik değildir , atatürkçülük atatürk'e tapmak da değildir yani bir dinsel imajı yoktur.. ( beyniniz o kadar sulanmış ki , o kadar yıkanmış ki her şeyi dinle bütünleştirmeye çalışıyorsunuz ama bunu yapmayın bari ) atatürkçülük bu ülkeye bir bilinç aşılamış olan , devrimleri ve kurduğu cumhuriyetle herkese bir birey gibi davranılmasını sağlayan önderin düşüncelerine sahip çıkmaktır.
işinize gelse de böyledir gelmese de...
''dünyayı kurtaran adam'' savaş kahramanlıklarıyla hala kimi akıllarda Tanrı sanılan; yeri geldiğinde ilericilik adıyla 1938 dersim katliamı yapabilen, tek millet ve tek bayrak altında yaşamayı dayatan faşizan anlayıştır.
atatürkçülük:
ilkel kul köle teba osmanlı toplumunun modernleştirilme vatandaş millet olma çağa uyum hamlesidir. elbette sancılıdır. her yenilenme gibi.