dogmatik, her atatürkü eleştirmeye kalkana atatürk düşmanı, dinci, gerici vb sözlerle yaklaşan, insan nasıl bu kadar katı olabilir görüşlerinde, diye düşündüren insanların bulunduğu ve mensup oldukları siyasi görüş. şahsi kanaatim artık demode. aslında neden demode ki bence hiç moda olmaması da gerekiyordu...
ana teması; atatürk yolundan gitme ve onun düşüncelerini benimsemek olan dinsel akım. komık olan, onların yolundan gitmeyen ve düşünmeyenlere "ötekiler" denmesi! aynı topraklarda, farklı yollara farklı açılardan bakıp ayrılmışken kimileri, bu dinin temsilcilerinin o tarafa bakmak istemeyenlerin kafalarını çevirme zorunluluğu kendilerinde aydın adı altında, zorla yapmak istemeleri.
atatürk gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine ket vurulması, yolundan gitmek istemeyenlerin ayağına görünmez prangalar takılması bu dinin farzlarındandır.
hakkında yapılan eleştirilerin boktur püsürdür ile sınırlı kaldığı bir ideolojidir.
hayır bilader anlamadığım bir şey var, eleştirebiliyorsan eleştir tabi, lafım yok. ama zahmet olmazsa masaya bir şey koy. en basitinden sosyalistsen özel sermayeden ket vur, izmir iktisat kongeresinden bahset. islami ideoloji savunucusuysan hilafetin kaldırılmasından, medeni hukuka geçilmesinden, saltanatın kaldırılmasın bahset; arap kapitalizmini savunuyorsan latin alfabesine geçilmesini eleştir. liberalsen devletçilik politikasını eleştir. eleştir ama bir şey koy yahu masaya.
biri diyor ki, meclisin uygulamaları faşisttir; ama bir şey anlatmıyor, anlatamıyor. çünkü bilmiyor devlet nedir, neden vardır, görevleri nedir, nasıl ve ne için kurulur. I. meclis nasıl kurulmuş, yetkileri nelerdir bilmiyor, bilemez çünkü okumamış. ya da biliyorda işine gelmiyor.
biri diyor ki istiklal mahkemesi kakaymış, adam öldürmüş. yahu sorsan istiklal mahkemesi neden kuruldu, yetkileri nelerdi, yok bilmiyor. kimlere ne ceza verdi desen o da yok. nasıl bir sisteme sahipti, tahmin edersiniz o da yok.
I. meclis hakkında, istiklal mahkemeleri hakkında sayısız yayın var. isteyen bana mesaj atsın, bir ton kaynak göndereyim. ama yok siz ısrarla, belgelere dayanan, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmış veriler yerine; yok atatürk poker masasında şunu demiş, yok şu bunu demiş, yok ali sami türünden zerre dayanağı olmayan sözüm ona kaynağımsı yazılardan bu işi çözmeye kalkarsanız, ki genelde bu böyle, bizim daha bu işin temelinde çok büyük eksiklerimiz var demektir.
pek tabii ki, kemalizm'de diğer her ideoloji gibi tartışılmalıdır, eleştirilmelidir. ancak eleştirmek için fikir üretmek gerekir. bilgi sahibi olmadan ise fikir sahibi olmanın mümkünatı yoktur. bu akla da mantığa da terstir. kemalist ideoloji ve onun asıl ürünü olan cumhuriyet devrimi ne yapmış, ne yapmamış okuyup öğrenip ona göre eleştirmek gerekir. aksi takdirde yapılan eleştirler, flüt çalmasını daha yeni öğrenen bir ilkokul talebesinin, mozart'ı eleştirmesi gibi sığ ve komik kalacaktır.
kemalistlerin insanları atatürkten soğutmak için kullandıkları sistemdir. atatürkü ve ideolojisini kendilerinden olmayanların savunamayacağını düşünürler genelde.sorsan kemalizm ne diye altı oku söylerler en çok. nedir bu ideolojinin özü? teorik kısmını oluşturan kaynakları nelerdir? var mı daskapital gibi üretim ilişkilerini burjuva-işçi sınıfı arasındaki çatışma ve olası sonuçlarını açıklayan beylik cümlelerden arınmış bir omurgası?
"Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü, emperyalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi, veya bütün küçük-burjuvazinin veyahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır.
Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden, Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.
Ülkede, kendi solunda, emperyalizme karşı hiçbir devrimci, ulusal-radikal sınıf hareketi olmadığı, dünyada, bugünkü gibi milli kurtuluş savaşlarının destekçisi bir dünya sosyalist bloğunun olmadığı bir evrede, emperyalizme karşı, dünyada ilk muzaffer olmuş bir halk savaşını veren radikal-milliyetçiler, bu bakımdan, ülkemizin -kökeni Osmanlı alt bürokrasisinin ilericiliğine dayanan- bir orjinalitesidir. Kemalistler için ülkemizdeki, asker-sivil aydın zümrenin jakobenleri diyebiliriz".
her devrimci ve halkçı ideoloji gibi binlerce gericinin ve insan eşitliğinden nasibini alamamışların canını yakmış, doğuştan gelen insan üstü haklarını ellerinden almıştır. günün birinde yine gelecek ve yine din ile kandırıp ezdiğiniz halkı sizinle eşitleyecektir.
atatürkçülük:
ilkel kul köle teba osmanlı toplumunun modernleştirilme vatandaş millet olma çağa uyum hamlesidir. elbette sancılıdır. her yenilenme gibi.
''dünyayı kurtaran adam'' savaş kahramanlıklarıyla hala kimi akıllarda Tanrı sanılan; yeri geldiğinde ilericilik adıyla 1938 dersim katliamı yapabilen, tek millet ve tek bayrak altında yaşamayı dayatan faşizan anlayıştır.
öncelikle bu izm eklenen şeylere düşman cahil kesimi bilinçlendirmek gerekir. Adamlar -izm'den o kadar korkmuşlardır ki izmiri bile gavur ilan etmişlerdir o derece ...
Ateizm , anarşizm vs... bu adamların korkulu rüyası olduğu için kemalizme takmışlardır kafayı...
Kemalizm yani Atatürkçülük bir objeye , bir kişiye tapmak değil , o kişinin bu ülkeye verdiklerine ve devrimlerine saygı duymak, sahip çıkmaktır...
Faşizm denilen şeyin anlamını bilmeyen beyni yarım arkadaşlar öncelikle faşizmin kelime anlamını bulsunlar ondan sonra kemalizm ile faşizmi birbiriyle bağdaştırsınlar...
Cahil beyni , karanlık içindeki beyni ne kadar doldurmaya çalışsan da kapasitesi bellidir ... Bu sebeple burada oturup atatürkçülüğü anlatacak değilim ama şunu bilmelidir köpek sürüsü :
Atatürkçülük putperestlik değildir , atatürkçülük atatürk'e tapmak da değildir yani bir dinsel imajı yoktur.. ( beyniniz o kadar sulanmış ki , o kadar yıkanmış ki her şeyi dinle bütünleştirmeye çalışıyorsunuz ama bunu yapmayın bari ) atatürkçülük bu ülkeye bir bilinç aşılamış olan , devrimleri ve kurduğu cumhuriyetle herkese bir birey gibi davranılmasını sağlayan önderin düşüncelerine sahip çıkmaktır.
işinize gelse de böyledir gelmese de...
ben kemalistim diyenlerin %95inin yanlış anladığı kavramdır.
kemalistlerin birçoğu benm kemalist değilim diyenlere düşman olurlar halbuki kimse olmak zorunda değildir.
atatürkü ilahlaştırırlar, onun büyük ve becerikli bir asker olduğunu zeki bir adam olduğunu unutup isminin başına "yüce" , "ulu" gibi ünvanlar getirmişler cumhuritet mitinglerinde de "adı konulmamış peygamberdir" diyebilmişlerdir.
Atatürk mükemmel bir insan olsa bile onu da yaşadıklarını da objektif değerlendirmek lazımdır. milleti o kurtarmadı, onun önderliğinde millet kendini kurtardı...
ve kemalizm; bundan sonra gönderilecek olan entrylerde de bazı gerçekleri kabullenemeyenlerin tarikati olduğunu belli edecek olanların ideolojisidir... gerçekler acıdır... kemalizm darbecilik değildir ama kemalistlerin çoğu neden darbecidir diye sormak lazım...
Not: bu mesajı tsk mensubu ve kemalist olan biri yazmıştır.
iki sebebi vardır. biri chp içindeki kemalist kesim tasfiye edilerek kurulan recep peker, hasan saka ve günaltay hükümetleri, diğeri de değişen koşullardır. kemalizm in gerek türkçülük, gerekse de o zamanlar tam tersiymiş gibi görünen komünizm e meyledebilecek oluşu sebebiyle vazgeçilmiştir.
bugün böyle bir kuram yoktur, dolayısıyla eleştirmek ve savunmak yanlış olur, zaten atatürk beni izleyenler aklı temel alanlar ve devrimleri sürdürenlerdir demiştir.
iktidarı alır almaz, tekke ve zaviyeleri kapattın. oysa bunlar anadolu toprağının zenginliğini yansıtıyorlardı. aralarında ortodoks islamın tahakkümcü sembolik evrenine destek olanlar varsa da osmanlı da sünni dinsel despotizm esas olarak ulema kaynaklıydı. ulema medreseden yetişirdi. tekke ve zaviyeler tasavvuf odaklarıydı. sünni olanlar olsun, alevi olanlar olsun panteizmin barışçı sembolik evreninin düşünsel odaklarıydılar. ulemanın katı tutumunu etkisiz kılarak anadolu halkının kültürel çeşitlilik içinde birarada yaşamasını sağlayan folk islamın yaratıcılarıydılar.
sen tuttun hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek halkın ruhsal dinlenme kaynaklarını ortadan kaldırdın. oysa bu bereketli topraklar üzerinde senin mürşidine de yer vardı. heterodoks alevi-bektaşi tekkeleri kendi agnostik anlayışları doğrultusunda senin mürşidinle de seve seve ilişkiye geçerlerdi. sen ne yaptın? dedin ki, seni sünni zulmünden korurum, ama sen de kendi kimliğini reddedip tamamen bana tabi olacaksın. kahrolası babalar, dedeler, dedebabalar, postnişinler, pir sultan gibi bir ben mi düşmüşüm can telaşına diyemediler, can telaşına düşüp kuyruğuna takıldılar.
kendin dine inanmadığın halde, bu halka bir din lazım deyip, diyanet kurumunu kurdun. kendine göre bir islam icat edip resmi memurlarınla bunu halka dayattın. ulemadan beter bir ruhban sınıfı yarattın. her şeyin aslına rücu edeceğini düşünmedin, senin diyanetinin günün birinde en ortodoks sünni-hanefi islamcı faşizmin kalesi olacağını göremedin. üstelik alevilerden ve dinsizlerden kesilen vergilerle bu canavarı sen büyüttün.
bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar doğunun despotizmiyle, batının ruhsuz maddeciliği ve tahakkümcülüğü arasında sıkışmalarına rağmen sezgileriyle çeşitlilik içinde birliği, birlikte yaşama olanağını, özgürlüğü, kardeşliği, barışı arıyorlardı; toplumun tepesine tünemiş devlet aygıtının ve yerel mütegallibenin ulaşamadığı pazaryerinde, mahallede ve padişah fermanının geçmediği dağlarda yakalamışlardı da.
sen tuttun özgürlüğün bilgisi ve pratiğinin oluşma olasılığının çok yüksek olduğu bu topraklara (bu şans hala kaybolmuş değil) batının deli gömleğini giydirdin. sonra da yaptığın işi laiklik, çağdaşlık, ilericilik olarak kutsadın.
sen tuttun bizans-osmanlı devlet geleneğini aynen devraldın ama tevhid-i tedrisat yasalarıyla halkın özgürlükçü kültürel kaynaklarıyla bağını kestin. yıllar boyunca jandarma zoruyla yerleştirmeye çalıştığın zorunlu eğitim sisteminde, zorunlu din dersleriyle, imam hatip okullarıyla genç kuşaklara tasavvufi hoşgörüden yoksun faşist siyasallaşmış islamın aktarılacağını görmedin.
bu topraklarda, türk, kürt, ermeni, rum, abaza, arap, zaza, yahudi, gürcü, laz, boşnak, pomak, v.b. 46 değişik etnik kökenden insan yüzyıllar süren deneyimleriyle birlikte yaşamayı öğrenmişti. sen iktidara geldin, türk milliyetçiliğini resmi din haline getirdin, güneş dil teorisi uydurma resmi tarihini müfredatınla insanlara dayattın, yıllar yıllar boyu düşmanlık tohumlarını ektin, ülke nüfusunun üçte birini oluşturan kürtleri yok saydın. jandarma zulmü, dil yasaklarıyla asimile etmeye çalıştın. şimdi kürtlerin başkaldırısını ülke bölünüyor çığlıklarıyla karşılıyorsun. oysa bölücülüğün kaynağı sensin.
nerede, gel ne olursan ol gel, ister putperest ol, ister mecusi gene gel diyen mevlevi dergahı? nerede, hoşgörü simgesi bektaşi dergahı? nakşibendilik gibi köklü bir tasavvufi odak bile sayende holdingleşti, faşistleşti.
ve sen şimdi çıkmış feryat ediyorsun. laiklik elden gidiyor diye. yıllarca hapiste çürüttüğün çağdaş bedrettin, nazım hikmetin çocuklarını kemalist-laik cepheye çağırıyorsun. hadi canım sen de.
hiçbir şeye yanmayız da bu çağrıların hala aleviler tarafından ciddiye alınmasına yanarız. oysa sivas'ta alevileri yakan yalnızca islamcı faşistler değildi; aynı zamanda kemalist devlete duydukları güvendi. yoksa ayı inine bir çakı bıçağı bile almadan girerler miydi?
gelir düzeyi türkiye standartlarının hayli üzerinde olan topluluktur.
genellikle okumuş olurlar. aileden gelme bir gelenekmiş gibi sürdürürler kemalizmi. muhafazakar, milliyetçi ya da sosyalist bir aileden gelip kemalizm'i benimsemiş bir allah'ın kulunu göremezsiniz.
olaylarla alakaları sıfırdır. sadece tartışmaya girmeyi severler. tartışma sonunda göt olacakları kesindir ve sonlara doğru kesinlikle atatürk ilke ve inkilaplarını ortaya atarlar. atatürk bize şunu yaptı bunu etti, bize laikliği bıraktı falan diye. atatürk mevzusunda "kanunlarla sabitlenmiş" bir saygı olmak zorunda olduğundan tartışma oracıkta biter. kemalist kişi tartışmanın galibi gelmiş sayılır.
demem o ki, hepsinin maddi düzeyi yüksektir. hiç birinin maddi kaygısı yoktur. hiç biri üniversitelere girerken zorluk çekmemiştir, baş örtüsü saçmalığı gibi şeylerden ötürü. hiç biri etnik kimliğinden ötürü hor görülmemiş, dışlanmamış ve zulüm görmemiştir. ama bunlara rağmen kürtlere atıp tutarlar, baş örtüsü takanlara "irticacı" derler.
bu derece terbiyesiz bir topluluktur. lakin sonu gelmektedir, öyle hissediyorum...