kekemeliğe ilişkin tanımlamalar

entry6 galeri0
    1.
  1. Kekemelik, çok boyutlu ve birçok sebebe dayandırılabilen karmaşık bir iletişim problemidir (Ramig ve Shames,1998). Van Riper (1982) kekemeliği birçok parçası kayıp olan zor bir yapboza benzetmiştir. Bu nedenle yıllar boyunca bu probleme farklı bakış açılarını yansıtan çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bazı tanımlar kekemelik anında neler olduğu üzerinde dururken kimi tanımlar kekemeliğin nedenlerine odaklanmıştır. Kimi tanımlarsa kekemeliğin dinleyiciler ya da konuşmacılar üzerindeki etkisi üzerinde durarak kekemeliği açıklamıştır. Bazı tanımlamalarda ise bütün bu tanımlamalardan faydalanarak çok boyutlu bir bakış açısı kazandırmaya çalışılmıştır (Ramig ve Shames, 1998).
    1 ...
  2. 2.
  3. hızla konuşanların unuttuklarını, onlar vurgulayarak hatırlatır. sonuçta bazen en etkileyici cümle, biraz takılarak ama samimiyetle söylenen değil mi?
    1 ...
  4. 3.
  5. Kekemeliği tanımlamaya çalışan araştırmacıların ortak bir fikir belirtememelerinin nedenlerinden biri bu davranışın farklı yönleriyle ilgilenmeleridir. Johnson (1958) tanımlamalardaki bu farklılığı altı kör adam ve fil öyküsüyle örneklendirmeye çalışmıştır. Johnson, bir fili tanımlamaya çalışan altı kör adamın altı farklı tanımlama ortaya atmalarının nedeninin her birinin filin farklı bir özelliğini değerlendirmeye çalıştığını hatta aynı özelliğe dikkat etmiş olsalar bile deneyimlerin farklılaşacağını ve yine tanımlamaların da bu yönde değişeceğini anlatarak kekemelik tanımları arasındaki farklılıkları açıklamaya çalışmıştır (akt.Silverman, 2004).
    1 ...
  6. 4.
  7. Kekemelik konusunda erken tanımlardan birisi Johnson ve arkadaşlarına aittir. Johnson ve arkadaşları 1940 ve 50’ li yıllarda yürüttükleri çalışmalar doğrultusunda kekemeliği “sevimsiz, endişe verici, hipertonik kaçınma tepkisi” olarak açıklamışlardır. Diğer bir deyişle, onlara göre kekemelik, kişinin bu sorunun oluşmasını beklerken, korku duyduğunda, bu durumun beklentisiyle gerildiğinde ve sonunda bu durumdan kaçınmaya çalıştığında konuşmacının ne yaptığıdır (akt. Manning, 2010). Ancak bu tanım belirtilen özelliklerin bazılarının hatta çoğunun olmadığı durumlarda da kekemeliğin olabileceğini göz ardı ettiği için sınırlı kalmıştır (Silverman, 2004).
    1 ...
  8. 5.
  9. Kekemeliğin bazı tanımları konuşmanın sadece işitilebilir yanıyla ilgilenmiştir. Örneğin, Van Riper’a göre kekemelik konuşmanın süregelen akıcılığındaki sapma ve konuşmanın ritmini sürdürmedeki yetersizliktir. Andrews ve ark. (1983) ise kekemeliğin tanımlanması için tekrar ve uzatmaların gerekli ve yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Ancak akıcı konuşmanın içinde de bu tip akıcısızlıklar görülebilmektedir. Hatta kendini akıcı konuşmacı olarak değerlendiren bazı bireyler kendilerini kekeme olarak değerlendirenlere göre daha sık bu ses uzatmalarını ve tekrarlarını sergileyebilmektedirler. Yani kekemelik anındaki akıcısızlıkla normal akıcısızlığı ve diğer akıcılık bozukluklarını ayırt etmek açısından bu tanımlamalar yetersiz bulunmuştur ve daha detaylı tanımlamalar yapılmıştır (Johnson ve ark., 1959; Johnson, 1961; Silverman, 1974; akt. Silverman, 2004). Van Riper (1982) başka bir tanımlamada motorik olarak bozulmuş bir ses, hece ya da sözcükle veya konuşmacının bu duruma tepkisiyle konuşma akışı kesildiğinde kekemeliğin meydana geldiğini belirtmiştir. Bu tanımlama sadece işitilen bir sorundan ziyade dinleyicinin bu konuşmaya tepkisine de yer vermiştir. Bloodstein (1987)’e göre kekemelerin konuşmalarındaki duraksamaları normal akıcısızlıktan ayırmanın en önemli yollarından biri kekeme kişinin konuşmasına gösterdiği tepkidir. Kekemeler akıcısızlıklarına korku ve utanç duygusuyla tepki göstermekte ve bu davranıştan kaçınmaya çalışmaktadırlar.
    1 ...
  10. 6.
  11. Perkins (1990) ise tanımında kekemeliğin istem dışı doğasından bahsetmekle birlikte probleme dinleyicinin açısından yaklaşmak yerine kekeleyen kişi açısından yaklaşmıştır. Ona göre kekemelerde görülen tüm akıcısızlık tipleri normal kişilerde de görülebilmekte ve bu durumda hangisinin kekemelik olduğuyla ilgili dinleyici tahminde bulunmaktadır. Oysa kekeme kişinin bakış açısında bir değer yargısı bulunmaktadır. Kekeme kişide istem dışı duraksamalar oluşmuyorsa dinleyiciye kekemelik olarak gelen konuşmacı açısından kekemelik olarak algılanmamaktadır. Bu tanımlama, bozuk bir ifadeyi istemli bir şekilde devam ettirebilmedeki kontrol kaybının kekemeliğin temeli olduğunu kabul etmektedir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük