Evcilleştirilmemiş yegane evcil hayvanmış kendileri. Efsane o ki çıkarları doğrultusunda insanların yanına gelip onlarla yaşamaya başlamışlar. Diğerleri gibi insanlar tarafından eğitilerek evcilleştirilmemişler.
Evdekine de bakıyorum hakkaten bu teoriye doğruluyor.
bazen başkalarıyla aramda şuna benzer konuşmaların geçmesine sebep olan hayvandır:
ben: biliyor musunuz, benim bir kızım var ve onu çok özledim.
diğerleri: (hayret dolu yüzler ve bakışlar) aa gerçekten mi? hiç görmedik ama?
b: evet burada değil zaten, ailemle birlikte antalya'da kalıyor.
d: kaç yaşında? adı ne?
b: 3 yaşında. adı gümüş.
d: (halen dumur...) annesi kim, nerede? biz seni bekar biliyoruz.
b: annesi ankara'daydı ama ben hiç görmedim onu.
d: ???!!!
b: pardon ya demeyi unuttum galiba. benim kızım bir kedi. onu kendi evladımmışcasına sevdiğim için kızım diyorum ben. siz yanlış anladınız galiba?
d: (kahkahalar ve dağılış...)
izmir'de; kediye doğru el kol uzatarak, "piisst, hooooo, voleeeheyy" gibi sesler çıkardıktan sonra, yerinden bile kıpırdamadan boş gözlerle sana bakan hayvan.
uykusu geldiğinde patileriyle kafasını karıştırıp duran ki bu haliyle sadece sevimli olan, her şartta kafasına göre hareket eden ve canının istemediği bişey olduğunda hiç esirgemeden nankörlük eden hayvan, yavrular neyse de büyükleri uzak dursun.
Bağımsız olmaları sebebiyle benim en çok sevdiğim evcil hayvanlardan, yalakalık yapmaz kafasına göre takılır.
satanistlerin ve kötü amaçlı bazı papazların kara büyü yapmak amacıyla kattlettikleri zavallı hayvan.
evde beslenince obezitenin doruklarına ulaşan, sokağa çıktığı zaman cılız sokak kedilerini pataklayan, yüzü gözü çizilmiş gelen bir hayvan.
felis domesticus latince ismi olur kendisinin
Annemin bütün mahallenin kedilerini bi gün ciğer bi gün tavuk ile beslemesi sonucu bende bıkkınlık uyandıran sevgimi kaybeden hayvanlardır.Ama yinede bazıları hala şeker geliyor bana nedense.Irsi herhalde.
oyun oynamaktan bikmayan hayvan. belki de istemdisidir. cunku dili bir karis disarda yorgunluktan olmus bir halde yatarken bile, oynamaya calistiginizda hicbir sey yok gibi kosup ziplamaya basliyor. *
uzun müddet yaşadığınızda, hayatınızda vazgeçilmez bir yere sahip olabilecek canlılardır. yavruyken alırsınız, beslersiniz, beraber yatarsınız, pisliğini temizlersiniz. sabahları sizi tam saatinde burnunuzu, yanağınızı yalayarak uyandırır. sabahın köründe karşısında böyle bir sevimlilik görünce insan sinirli başlayamaz güne. yeri geldiğinde insan gibidir, susar; bunu size anlatır, acıkır; anlatır, tuvaleti gelir; anlatır. zaman içerisinde ses tonunuzu, ne demek istediğinizi benimser. sizden istediği şeyleri ona verdiğinizde o da sizin sözünüzü dinler hale gelir. aranızda güçlü bir iletişim, güçlü bir bağ olması işten bile değildir. yavruyken olabildiğine yaramaz, olabildiğine hareketli, bir o kadar da uykucu olurlar. 8-9 ayı geçtikten sonra ise asil bir hanımefendiye, beyefendiye dönüşmeleri olasıdır. siz ona nasıl davranırsanız o da size öyle davranacaktır, bu denli zeki hayvanlardır kediler.
akıllıları çok akıllı gerzekleri tam gerzek olan hayvan. Akıllı çünkü güvercinlerime bir gün bile saldırmamış hayvan. Gerzek çünkü köpeğimin kuyruğuyla oynarak bir anlamda canıyla oynayan hayvan. Van ve ankara kedileri güzel ve akıllıdır.
kimine göre yalaka , kimine göre sevimli bir hayvan . neticesinde nankör !!! neden nankör ? öleceğini anladığı zaman terkedip gitmesi mi onu böyle nitelendirmemize yol açan ? peki insanların nankörlüğünü göz önünde bulundurursak ? o zaman kim daha nankör ?sorular yumağı.