metin kaya tarafından bestesi yapılmış bir ankara türküsüdür.
sözleri hatırladığım kadarı ile şöyle:
--spoiler--
kaçak elektrik kullanan orospu çocuğudur.
hem de süzme piçtir.
elektrik kaçıranı tut.
hop paaaaaa kucağa oturt
yakala ve daya
köküne kadar
haydaaaaaaaa
--spoiler--
kaçak elektrik kullanan kadar kullandıranda orospu çocuğudur. denetimler eksik, kanunlar esnek. caydırıcı bir kurak yok.
sonuç olarak; bir orospulara birde çocuklarına kalan ihale.
kaçak elektrik kullanan başımızın tacıdır olarak düzeltilmesi gereken önerme. bu türklerde çok hazımsız ya, soda için oğlum azıcık ne olacak, kaçak kullansalar elektriği birkaç wattdan ne zararcık gelir.
sadece kürtler değildir kaçak elektrik kullanan. her yerde her semtte vardır. doğuda fazla olduğu gerçektir. eskişehirde envai çeşit makina kullanıp 40tl civarı fatura ödüyorlar. sadece termosifon kullanıyoruz aylık 80 geliyor ağrıda.
ayıp be kardeşim ,kaçak elektrik bedelini biz ödüyoruz, adam gibi elektrik kullanında abuk sabuk vergilerden kurtulalım ,bencilliğin bu kadarına da pes.
Şimdi devlet bu özel elektrik firmalarıyla imtiyaz sözleşmesi düzenliyor, bu sayede de halkçılık ve devletçilik ilkeleri gereği olarak vatandaşının ihtiyacı olan elektriği dolaylı yoldan vatandaşına veriyor.
Bu ilkelere, bilhassa halkçılık ilkesine göre devlet vatandaşının temel ihtiyaçlarını karşılar. Şartlar uygunsa eğer bedava, şartlar uygun değilse de hizmet vermeye devam edilebilecek asgari bedelle bu hizmeti verir.
imtiyaz sözleşmelerinin amacı ise devleti işletmeleri yönetme yükünden kurtarmaktır. Devlet özel firmaya doğal kaynağını işletme hakkı verir, firma da hem kar eder, hem devlete para öder hem de vatandaşın ihtiyacını karşılar. Vatandaştan aldığı ücrette de kar amacı gütmemeli bir nevi sürümden kazanmalıdır. Çünkü tekeldir ve aslında babasının elektriğini değil devletin elektriğini devletin sahibi plan vatandaşa vermektedir.
Peki biz özel firmadan elektriği devletten aldığımız gibi mi alırız, bunun cevabını faturanızı ödemediğinizde anlarsınız.
Son ödeme tarihinin üzerinden 1 ay geçtiğinde biri babasının elektriği sandığı elektriğinizi gelir cart diye keser.
O anda evde oksijene bağlı yaşlı biri mi vardır, işe giden anneleri çocukları için dolaba tavuk mu bırakmış bozulur ve çocuklar zehirlenir mi diye düşünmeden babalarının elektriğini cart diye keserler.
Fakat aynı firma büyük işletmelerin elektriğini ödeme tarihleri ne kadar geçerse geçsin kesemez. Çünkü bilir ki güçlüler hukuk yoluyla şırıngayla kendilerinden kan alırlar.
Çünkü elektrik bu firmaların babasının malı değildir. Devlet bir temel ihtiyacı parası olmayan bir vatandaşa vermemezlik yapmaz. Minimum da olsa temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar vermeye devam eder. Normlar hiyerarşisinde en üstte anayasada halkçılık ilkesi olarak geçen ilke gelir o firmanın hukuk ile beyninde patlar.
Ve bu firmalar garibanın elektriğini cart diye kesmeye devam eder. Babalarının elektriğini dağıtıyorlarmış gibi. Ve gariban hukuka başvuramaz çünkü bırak derdini anlatabilecek avukata par vermeyi zaten elektriğini bile ödeyememektedir.
Ha elektrik çalındığında bu firmalar ne yapar? Gideri başkasına ödetir. Halk ise bu firmaları görmez birbirini yer, küfreder.
Bazen işi gücü bırakıp mahkeme mahkeme bunlarla uğraşası geliyor insanın...
Kaçak elektrik kullanarak birilerinin emeğini çalarsınız bu da resmen kul hakkıdır ve öbür dünyada affedilmeyecek günahlardandır.Kaçak elektrik kullanananlar hepinizin öbür dünyada iki elim yakanızda.
Çok doğrudur. iki tane zagros eşeği, kaçak elektrik kullanacak ve ben de buna laf etmeyeceğim öyle mi? Silkerler kamil. Foşosonoz yooo diye kafa ütülüyorlar bir de. Beyinsizler..