Bir Karslı Dedemize Sormuş Muhabir ; Amca demiş Devletten Memnun Musun, Hizmetlerinden Memnun Musun Demiş..
Amca demiş ki;
-yoğ oğul heç memnun değilem. En son 1915 de bize hizmet etti devlet.Ondan Sonra burda hayat durdu.
Ne kadar ironiktir ki karsın türkiyeye katılma tarihleri de bahsedilen tarihten hiç uzak değildir. O zaman napıyor. hemen bakınızı koyuyoruz.
(bkz: türkiye cumhuriyeti)
türkiye'nin birçok köşesine, memleketine ve kars'a giden biri olarak izlenimim şu olmuştu: Bok. hiçbir güzelliği olmayan, güzel ve zengin kız barındırmayan yobaz memleket.
türkiyenin en doğusunda bulunan 36 plaka numaralı ve 474 alan kodlu il. zamanında ruslar tarafından yapıldığı için şehir planlaması diğer türkiye illeri gibi değildir. her yol bir kavşağa bağlanır. yukarından bakınca banyo fayanslarına bakıyor hissi uyandırır bünyede. digor, akyaka, arpaçay, sarıkamış, kağızman, susuz, selim ilçeleridir. kış mevsiminde sabahları -20 gündüzleri ise -5 dereceden bir derece oynamaz sıcaklık.
son zamanlarda film yönetmenlerinin sahnesi olmaya başlayan yer.
"KARS ZAMAN DIŞI BiR YER
Sınırla ilgili göndermeler neden var?
Kars'tan çok etkilendim. O sınırda olma hali hissediliyor ya da ben hissettim. Yıkım ve ötekiler hali var. Tuhaf bir şekilde sonradan sınır kapısı açılacak açılmayacak meselesi de çıktı. Kars zaman dışı bir yer. Bir sınır var ötesinde, en yakın durduğu yer sınır ötesi. Masal gibi...
Teknik olarak nasıl çalıştınız?
Hiç özel efekt yok filmde. Sadece dağlardan kar taşıttık. Filmde gördüğün efekt gibi şeyler kamerayla yapıldı.
Oyuncuların kuş gibi davranmalarını o anda mı buldun?
Oyuncular belli olduktan sonra onlara, "Boş verin senaryoyu, kuş gibi nasıl öteceksiniz?" dedim! HD teknolojisinin büyük bir yararı var, her gece çektiklerini izliyorsun. Film böyle yön alıyor, kağıt üzerinde hayal edilemeyen şeyler çeşitleniyor. Florent (Herry, görüntü yönetmeni) ile bunu bir süredir yapıyoruz zaten. Beş Vakit'te, Gel rüzgarı çekelim; diyorduk. "Rüzgarı nasıl çekeceksin? Soğuğu çekelim, geceyi çekelim" diyorduk. Onlar müthiş montaj malzemesi oluyor."
kars gravyeri yörenin çıkardığı en güzel peynirlerdendir. hatta bu peynirin yapımı, alman imparatorluğu döneminden günümüze dek uzanmaktadır. alman imp.'dan önce sovyetlere sonra da kars'a yerleşenler bu işin deyim yerindeyse piri olmuşlardır.
yanlış anlaşılacak ve eksi oy verilecek biliyorum ama söylemeden geçemiyorum. tanıdıgım bütün kars ve ardahan lı kişiler, yalancı, güvesiz, iki yüzlü, kıymet deger bilmeyen çıkarcı olarak karşıma çıktılar. bu yüzden dolayı kendisine soguk oldugum güzel ilimiz.
milliyetçi hareket partisi'nin kars'taki oy potansiyelinden bahsetmek isterim biraz. kars'ta 2 yıl gibi bir süre kaldım.
kars'te bir çok mezhepten, inanıştan (sünni, şii, şafi, caferi vb) ve etnikten (türk, kürt, azeri, malakan, terekeme vb) insan var ve bunların sayısı az değil. kars'ta etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmaktadır. oy oranları hep kafa kafaya gider. son seçimlerde "akp > chp > mhp > dtp > sp > tkp" gibi bir sonuç çıkmıştı. sol ve sağ ağırlıklı bir yer kars. 1990'dan bu yana merkez sağa doğru kaysada kars kökenliler genelde solcu olur. daha doğrusu sol görüşü benimsemişlerdir. milliyetçi hareket partisi ise, şehir merkezinde ve kars ilçelerindeki azeri nüfusunun gücünü ele almış durumda. azeri ve terekeme grubunun içinden mhp'ye oy verenlerin sayısı oldukça fazla.
gri,uzak ve yalnız bi şehir.güzelliği görünmeyen çirkin kabul edilen bi anne gibi.terke alışık ama dönüp dolaşanı yine bağrına basan,sınırların ucunda bi kent.
kar en çok karsa yakışır ve yalnız kar mı ki... sessizlik yaraşır ve gökyüzü hüzünlü bi örtüdür aslında. sokak lambaları erken yanar,evlerin ışıkları erken söner,bu şehir erken yorulur.
güneş en erken burada batar ama en erken burada doğar.gece kısadır.uykusuz geçeler çok ama kısadır.
kar en çok buraya yakışır.
kars yalnız bi kent.bizbize,terk ede ede,sonra dönüp dolaşıp geldiğimiz, yaramıza ilaç olan grisiyle, en uzakta en sınırda ama hep ortasında bırakır bişeyleri...
sehir merkezindeki lokantalarda özellikle kış mevsiminde piti'denilen yoresel yemeği yenilebilecek, kaz etinin lezzetinin zirve yaptığı, ruslardan kalma taş binaları ve geniş caddeleri nobel odullu yazarın romanına konu olmus, sarıkamış kayak merkezinde isvicre tatında kristalize karı kayak yapmaya elverisli lakin sıkışmadığı için kartopu oynamaya elverişsiz olan sehrimizdir.
Memleketim;yeşil, karlı, elmalı(kağızman),kaşar peynirli, kayısılı(kağızman),ballı memleketim. Sıcak insanları vardır, terör bakımından da aşırı bir hareketlenmenin yaşanmadığı memlekettir. Yaşanılası mıdır derseniz azıcık sosyalleşmesi gereken yerdir, özlüyor muyum elbette ama ancak 3-4 senede bir gitme şansı bulabiliyorum. Kan çekiyor be.
Bol miktarda bozuk yol bulunduran yazın toz dumam kışın kar boran içinde kalan cello isimli tipleri olan kaşar ve balıyla meşhur doğu anadolu kentimiz.
Kars'ın anıtıyla uğraşılacağına;
-Kars'ta hayvancılığın neden bittiğine,
-Kars'ın ...fabrikalarının neden kapatıldığına,
-Kars şeker Fabrikasının neden sadece 15 gün üretim yaptığına,
-Kars'da binlerce gence neden iş yaratılmadıgına
-Kars'ta çaresiz kalan insanların yeniden batıya göç etmelerine neden seyirci kaldıklarına,
-Kars'ta dağıtılan düşük kaliteli kömür nedeniyle Kars insanının neden nefes dahi alamadığına,
-Kars'ta sütün neden sudan daha ucuz olduğuna,
-Kars gençlerinin neden üniversite sınavlarında en düşük puan aldıklarına....
VE BUNA BENZER KARSIN SORUNLARI ELE ALSINSIN......
-alıntı-
Kışın -25 küsürlere varan soğuk bir ilçeye sahip olan il.
Ula sarıkamışta evin saçaklarından buzlar sarkar,
yolda yürümek neredeyse imkansız.
Sanki buz pateni yapıyorsunuz.
Lâkin bu sizin için böyle, sarıkamış halkı buna alışkındır.
Ayrıca orda araba el freni çekik halde bırakılmaz.
Donar el freni, tecrübeyle sabittir.