sosyalist değilim ancak, kendisinin yazdığı kitap ve makaleler ekonomi ve sosyoloji alanlarında devrim niteliğindedir. inanılmaz çıkarımlar ve tespitler yaparak ekonomi biliminin sosyo-kültürel kanadını yeniden inşa etmiştir.
sanayi devrimi sonrası dönemi anlamak ve kavramak için kendisinin , friedrich engels'in ve pierre joseph proudhon'un kitaplarını dikkatle okumak gerekir. saygılar...
Fikirleri kapitalizme ivme kazandirdi.
Kim bilir, belki de komunist kesimin peygamberi ilan edilen, adini duyunca muslum gursesin hayranlari gibi neredeyse kendine jilet atacak olan ruscuklari keklemis olabilir.
Marks ya kapitalizm sahlandirmak icin bu tip kuramlar ortaya atti ise?
Ya bir kapitalist ajan provokatorse?
Olur mu olur.
Kandiriliyor muyuz yoldaslar?
Tirocki... mal yerine konmanizin serefine...
kendisine kral marx, aga marx denilmesinden çok hoşlanır ayrıca bankacılık sisteminin temelini atmıştır. kendisi hilafet yanlısıdır. babası osmanlıda çayçıbaşıydı. annesi iş kadınıdır ve borsanın temelini atmıştır.
Kapitalizm virüsünün devasını bulan doktordur. ancak bundan hastalar değil virüs kendini geliştirmek için yararlanmıştır.
kolayca anlaşılmayacak şeyler söylemediğinden sığ değil derin düşünen insanlara yönelik eserler bırakmıştır.
yordam'ın çıkardığı normal tam metin kapital ise ağır ağır ilerlenmesi gereken bir kitap.
onaylamak ya da eleştirmek, her ne amaçla olursa olsun, okumak için için normal kapital ağır gelebilir başlangıçta. bu nedenle önce manga'ları okunursa, genel bir fikir edinilebilir, ardından tam metini okumak kolaylaşacaktır.
günümüz dünyasında, kodamanların ellerindeki gücü, halkı sömürme kabiliyetlerini kaybetmelerine sebep olacak diye bu şekilde ti ye alınmaya çalışan, ama sömürücüler için bitmeyen bir kabus olan şahsiyettir.
sevgi yalnız bir insana bağlılık değildir. bir tutumdur. kişinin yalnız bir sevgi nesnesine değil, bütünüyle dünyaya bağlılığını gösteren bir kişilik yapısıdır. kişi yalnız bir tek kişiyi seviyor, başka her şeye karşı ilgisiz kalıyorsa sevgisi sevgi değil, genişletilmiş bencilliktir.
o degil de soguk savasta liberalizm fikirlerini fena yenmistir. fikirlerini benimsemis ülke vatandaslari soguk savas sonrasi hayat kadinligi yapacak seviyelere düsmüstür. aci tabii.
Varlıkları yaratanın düşünce değil, tersine düşünceyi yaratanın madde olduğunu savunan düşünürdür.hegel' de baş aşağı duran diyalektiği, ayakları üstüne oturtturduğunu vurgulamıştır.
tarihe yön veren şey üretim ilişkileri üretim araçları arasındaki ilişkidir. üretim ilişkileri sosyal ve kültürel anlamda hemen hemen hayatın her alanını etkiler. dilin ortaya çıkışı üretim ilişkilerinin değişimiyle mümkün olmuştur. üretim ilişkilerinin değişimi için, üretim araçlarının niteliğinin değişmesi gerekir ki bu üretim araçlarının özel mülkiyetidir.
işte üretim araçlarının özel mülkiyeti kalktığı zaman yeni bir çağa (üretim ilişkilerinin yeni bir dönemine) girilmiş olacaktır. tıpkı miras kavramının anaerkil toplumları ataerkil yapması, buhar makinesinin feodaliteyi yıkması, tarımın başlamasının yerleşik hayatı başlatması gibi burada da belirleyici olan ve çağı etkileyen şey aslında kısaca ekonomik hayat olacaktır.
bütün insanlık tarihinin sınıf savaşımları tarihi olduğunu söylerken,şüphesiz bütün kitap boyunca ve yaşamı boyunca yalnızca Batı'yı referans almaktadır.Halbuki biraz Türk tarihine merak salsaymış rahmetli,Asya'da örgütlendiklerinde Türklerde herhangi bir sınıfın olmadığını görecekti.Aynı zamanda o çağda Türklerde var olan düşüncelerin egemen sınıfın değil,halkın düşüncesi olduğunu da fark etmiş olacaktı.
Kitabı Manifesto'yu eleştirmeye hiç gerek yok kanımca.Çünkü zamanla proleterlerin devrimi kaçınılmaz olarak gerçekleştireceğini söylemesine karşın,böyle bir şey hiç olmayacakmış gibi görünmekte ve gerçekten üstat Karl Marx çok feci sallamaktadır.
"tarih sınıf savaşları tarihidir" diyen şahısdır. zaten mete han çin ile oradaki işçileri zulümden kurtarabilmek için savaşan büyük bir devrim önderiydi.