insanlığın en büyük umudu olan sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın mümkün olduğunu göstermiş devrimci, bilim insanı, filozof.
sürekli marx yanıldı vik vik de vik vik hezeyanları duyarız. artık-değer üretimi sürdüğü müddetçe marxın hayaleti uykularınıza girmeyi sürdürecektir.
ha hayalet demişken dün avrupanın birçok kentinde eş zamanlı olarak yapılan grevlerle , hem de bütün bir gün boyunca, o hayalet, iyimser sakalıyla kendini göstermiştir.
darısı memleketin başına..
ayrıca, "ortodoks marksizm" gibi kara çalmalara panzehir için de, birkaç gün önce okuduğum bir yazıyı öneririm. bakalım, görelim şu marksizm nasıl çökmüş:
kapitalizme karşı insanlığa çare diye yola çıktı, kapitalizmden daha dehşetli bir heyula meydana getirdi.
sadece stalin dönemi rusya'da insan kıyımı 20 milyon'dan ziyadedir. sovyetler birliği'nde açlıktan ölen insanların fotoğrafları görülünce karl marx'ın insanlığa ışık(!) veren kafası, bilge sakalları daha iyi anlaşılır.
bence lafı uzatmaya gerek yok google'a holodomor yazın, marksizmin ne kadar barışçıl ve hayat dolu olduğunu görün.
--spoiler--
Holodomor ya da Ukrayna Kırımı, 19321933 arasında, Stalin döneminin Sovyetler Birliği'nde, şimdiki Ukrayna ve Rusya'nın Kuban bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlık sebebiyle 5-10 milyon insanın yok olduğu olaylara verilen addır.
Holodomor'un yer aldığı Sovyet arşivlerindeki belgeler açıklanmıyor. Bu nedenle ölü sayısı kesin olarak belirlenemiyor. Ancak Ukrayna nüfusunun dörtte birinin o dönemde hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Holodomor'un sebeplerinden en önemlisi, Sovyet döneminin uygulamaya çalıştığı ekonomik ve sosyal politikalardır. Özellikte kooperatif tarım uygulamalarını kabul etmeyen Ukrayna köylüsü zorlamalar karşısında tarım üretiminden vaz geçerek, üretimi durdurmuştur.
Durumun gidişatını önceden kestirebilecek olan dönemin yöneticileri, "anti-kolhoz" hareketin yayılmasını önlemek amacıyla, sorunu hafifletecek önlemler almaktan kaçınmış ve bir nevi bölgede diğer direnişçi köylülerce ibret alınabilecek bir olay çıkarmak istemiştir.
Açlığın en tepeye ulaştığı dönemde dahi, Sovyet yönetimi, 1932'de 1,7 milyon ton, 1933'te 1,84 milyon ton tahıl ihraç etmiştir. Bölgede artan açlıktan kaçmak isteyenlerin başka bölgelere gitmesine engel olunarak, katliama seyirci kalınmıştır. O dönemde kıtlık haberleri mümkün olduğunca sansürlenerek dünyanın dikkatinden saklanmıştır.
--spoiler--
alman filozof. baska maharetleride vardir bu adamin. bazen bir sosyolog bazen bir tarihci ve bazen de bir iktisatci olarak karsimiza cikabilmektedir. ogrencilerin sevmedigi bir almandir ayrica.
üzerine zilyon tane kitap okuduğum, okudukça dahasını bulduğum filozof. komünizmin kurucusu olması farklı düşünen bir kimse tarafından fişlenmesini doğurmamalı. keşke biz insanlar o ve onun gibi değerli adamların siyasi görüşünü bi kenara bırakıp hayat felsefesini anlamaya çalışsak. zira çok değerli görüşleri var adam komünizmden ibaret değil elbet bir filozof hayatı anlamak çabasındadır. yada mesela üniversite hocaları karl din afyondur demiş iyi bok yemiş saçmalamış deyip cahil cühela kimseleri zehirlemek yerine karlın bu sözü söylemeden önce dinle ilgili söylediklerini da anlatsa, inanmak en zaruri ihtiyaçtır demişliklerini de belirtse. keşke objektif bakılsa da biraz yol alabilsek..
ayrıca en büyük eseri olan das kapital sayesinde başımdan dumur bir olay geçmiştir.
şöyle ki: zonguldak' ta üniversite okunmaktadır. sol bir siyasi partide de politik çalışmalarda bulunulmaktadır. gecenin bir vakti polis evi basar. evde suç unsuru hiçbir şey yoktur. polis kitapları karıştırmaya başlar ve eline das kapital geçer. 3 tuğla kalınlığındaki das kapitali eline alır ve şöyle der:
- çocuklara böyle öküz kadar kitaplardan ders verirsen komünist olurlar tabi...
karl marx, komünizm'i tarif ederken, dinleri soyutladığı ve pozitivizm düşüncesi 'fikrinin' teması olduğunu gençlik yıllarında bile belirtir. Marksizmin komünizme varan sürecinde savunulan düşünce ne kadar ezilenden taraf görünse'de, düşüncenin ana hedefi avrupa kültürüdür. emperyalist güçlerin, marksizm'in temeli komünizme karşı din'leri kalkan olarak kullanması'da, inançlı insanlardan kaynaklanan bir engel değil. aksine marx'ın pozitivizm düşüncesinden kaynaklıdır.
--spoiler--
"tamamen insancılıkla özdeş, eksiksiz bir doğalcılık ya da doğalcılık anlamına gelen eksiksiz bir insancılık." *
--spoiler--
''üzerine konuşulamayan hakkında susmalı'' şeklindeki erdemliliği on yıllar önce insanlara öneren Wittgenstein amcayı mezarında dört döndürecek yorumlara maruz bırakılan, dünyanın yaşanılırlıklarının tinselliğini olabilecek en kapsamlı şekilde sistematize edip evrensel insaniyet hakları paradigmasını ,can dostu engels ile birlikte insanlığa armağan etmiş prometheus... ateş hırsızlığı yapmaya devam eden can yoldaşları hala dünyanın her şehrinde nefes alıp vermeye devam ediyorlar, taki yeryüzü aşkınyüzü olana dek...
çoluk çocuğun,kör cahilin ssapkın ve bilgisizlikle örülü irdelemelerine maruz bırakılacak bir amca değildir ya, işte ne yaparsın, kapitalist bilincin gözü kör olsun... ortaya çıkan yığınları oluşturan bireylerin genel algı ve değerlendirme çapı bu kadar olabiliyor..
din toplumların afyonudur sözünün sahibi olmakla birlikte, afyon hastalığı gidermez ancak acıyı dindirir sözünün de sahibidir. aynı zamanda toplumları bir arada tutan ve hatta toplum denen yapıyı ortaya çıkaran en önemli olgunun da din olduğunu belirtmiştir. habire aynı cımbızlama cümlesini öne sürmenin anlamı yok. eğer marksın bu konudaki fikirlerini okumak sıkıcı veya zor geliyorsa, genco erkalın hayat verdiği marksın dönüşü isimli tek kişilik oyun izlenebilir.
din kitlelerin afyonudur demesi yanlış olan insandır. bana göre ideolojiler insanın afyonudur. insanın sabit düşünceli, önyargılı olmasına neden olur. bu biraz uç bir düşünce olarak algılanabilir hatta eksi yağmuruna da tutulabilirim önemli değil. insan yaratısı tüm düşünce sistemleri kusurludur. öyle olmasaydı insanlar gruplara ayrılıp yekdiğerini eleştiren bir bakış açısında olmaz ve herkes mutlu mesut yaşardı. denenmiş tüm insan yapımı yönetim sistemlerine somut ve mantıklı eleştiriler getirilmiştir.