bugün

Zenginin daha da zenginleştiği ve fakat fakirin gün be gün fakirleştiği bir sistemdir.
insanlığı;yanıbaşındaki komşusu açken hiç düşünmeden mangal partileri yapmanın ayıp olmadığına ikna eden,
ulus-milet,devlet anlayışının olmadığı,her tülü makamı ve mekanı sadece sayılı bir kaç kişinin cebine girecek yeşillik olarak gösteren bir garip anlayıştır.
Yarattığı ezilen kesimin her türlü dini,milli ve insani duygularını sömürüp onların posasından bile rant sağlamaya çalışan ve hatta sağlayan düzendir.
Sadece daha çok kazanmak için bunu ortaya atan dünyadaki sayılı kişi ve kurumların, dünyanın her bir metrakaresini sömürdükten sonra kendisine hizmet edenleri de yok edeceği ,ancak rüya alemindeki hizmetkarların şu an bunun farkında olmadığı örgütsel yapıdır.
Bundan birkaç yüzyıl öncesinde Amerikan yerlilerini yok eden,yıllarca yürüttüğü sömürü hareketi ile Afrika'da açlığa neden olan,her türlü tarım koşulu müsait olduğu halde bizim gibi birçok ülkeyi dışa bağımlı yapan sinsi bir plandır.
Ve en sonunda yalnızca bireysel çıkarlarını korumak ve kollamak uğruna başka topraklarda olduğu gibi bizde de bolca vatan haini ve işbirlikçi üreten,sırasında dünyanın en şerefli kurtuluş hareketi ile işgalden kurtarılmış topraklarının bir bölümünü bile tek tek yurtdışı pazara satışa çıkartan vicdansız bir düzenektir.
bizim kucagımıza verdigi piçi emperyalizm olan fahişe bir düzendir.
Kapitalizm, özel mülkiyet ve kişel kârlılığa dayanan bir ekonomik örgütlenme şeklidir. Bu sistemede kişiler kendi çıkarları doğrultusunda ekonomik faaliyetlerde bulunurlar.
yolcunun dolmuş şoförüne 100 tl vermesi ile paranın bozulamaması sonucu, parayı veren şahsın bedava yolculuk yapması fakat parası olmayanın dolmuştan götüne tekme basılarak aşağı atılmasıdır.
Pkk'ya mayın satar, sana mayında patlamayan araç satar. Pkk'ya daha güçlü mayın satar; araçların mayında patlar,verdiğin ücret boşa gider ve sana daha güçlü araç satmayı teklif eder.

Kapitalizm aynen böyle bir şeydir.
küreselleşmenin görünmeyen yüzüdür. tarih boyunca sosyalist ve kapitalist ekonomi arasında bir sarkaç salınımı olduğu farkedilmektedir. burdan hareketle küreselleşme ve neoliberalleşmenin de yerini tekrar sosyal devlete bırakacağı söylenebilir.**
kişiyi mutsuz eden, sahip olduğu hiçbir şeyden tatmin olamamasına yol açan bir düzendir. artık kişi 1000 tane seçenek arasından seçtiği mp3 çaların keyfini çıkarmak yerine acaba ebayden mi alsaydım diye düşünmektedir.seçeneklerin fazlalığı kişiyi mutsuzlaştırmaktadır. elbette kapitalizmin yaydığı müthiş yalnızlık duygusu da unutulmamalıdır. binlerce kişinin kocaman bir salona toplanıp başlarında paul van dykle,sadece tek başlarına dansederek eğlenmelerinin yalnızlıktan başka bir açıklaması olamaz*
örnek üzerinde tanımı yapmak istiyorum. Hafta içinde oynanan Kopenhang Galatasaray maçını d smartın yayınlaması ve bizim izleyemememiz. Kahrolsun kapitalizm.
yıllık geliri 30 bin yeni tayyip lirasından fazla olan bir çok türk vatandaşının desteklediği ve rüzgarında kendini kaybetmek istediği izm'dir.
ancak gelir düştükçe insanlar komünizme kadar kaymaktadır.
merhaba. ben kapitalizm.

küçük kızlarınızı barbie bebeklerle büyüttüm. bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden şaşırıyorsunuz? çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi meydana çıkardım. istediğimi de elde ettim, 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.

ben kapitalizm! bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor.

ben kapitalizm! bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir ceo'nun hayat hikayesi sizin için "azim ve başarı hikayesi".

ben kapitalizm! ortalama bir insanın günde 5.5 saat tv izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok.

ben kapitalizm! steve jobs tabii ki çok önemli biri. ancak onun başarısı bilim-teknik alanında bulduğu yenilikler değil, 3. dünya ülkelerinde, ucuz işçilerle ürettirip size küçük bir servet miktarında fiyatlarla
satmasındaki, bir defa satmakla yetinmeyip ufak değişikliklerle üç-beş senede bir yenisini satın almaya ikna etmekteki başarısı. onun sadece bu işten elde ettiği 100,000,000,000 dolarlık şahsi servetini ona siz
bağışladınız. bunu niye yaptığınızı da bilmiyorsunuz.

ben kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı bıçaklı olmuş akrabalarla dolu. her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yağlarınızı eritmek için ter döküyorsunuz.

ben kapitalizm! benim yüzümden dünyada 600 milyon obezin yanında 1,400,000,000 aç (tekrar ediyorum; aç) insan var.

ben kapitalizm! starbucks için kahve üreten bir çiftçinin, starbucks'ta bir bardak kahve içebilecek parayı kazanmak için 3 gün çalışması lazım.

ben kapitalizm! uzak doğu'da 12 yaş ve altında kız çocukları benim asillerime 200 dolara seks kölesi olarak satılıyorlar.

ben kapitalizm! sizi "serbest" piyasa ekonomisi yalanıyla aldatıyorum.
fiyatları benim asillerim belirler; o kadar!.

ben kapitalizm! sevgili kadınlar! kadın olmayı boşverin. cinsel obje haline gelmek için victoria's secret'a koşun. 5 dolarlık bir iç çamaşıra $80 verirseniz size çok mutlu olmayı "vaat" ediyorum. ama vaadimi tutmak gibi bir yükümlülüğüm de yok.

ben kapitalizm! 15 yaşındaki bir çocuğun ipad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum.

ben kapitalizm! madonna'ya sadece "şarkı söyleyediği" için ona para yağdırmanızı sağladım. londra'da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte.

ben kapitalizm! tayland'da disney fabrikası için çalışan bir çocuğun disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek. afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin % 90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane afrikalı milyarder var.

ben kapitalizm! afrika kıtasından her sene $8.5 milyar değerinde pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar. ama dünyadaki açların çoğu o kıtada.

ben kapitalizm! siz pırlantalara bayılırsınız, hindistan'da 1,000,000 kişi günde 1 dolar kazanarak o pırlantaları üretiyorlar. dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.

ben kapitalizm! sizin hayatlarına özendiğiniz hollywood yıldızlarının % 64'ü kokain bağımlısı.

ben kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.

ben kapitalizmim ve siz hangi tanrıya inandığınızı zannediyorsunuz?
artık farkına varın; taptığınız tek tanrı benim. inandıklarını zannettikleri tanrı mı zengin müslümanlara yoksullara malının sadece kırıntısını dağıtırırken 5 yıldızlı kâbe manzaralı otellerinde, "ibadet" ettiriyor sanıyorsunuz? inandıklarını zannettikleri tanrı mı hıristiyanlara noel bayramlarında çılgınca alışveriş etmeyi ve sarhoş olup zincirlerinden boşanmış gibi davranmalarını emrediyor sanıyorsunuz? abd'de herkes filmlerde gösterdikleri gibi güzel evlerde mi yaşıyor zannediyorsunuz? 7 milyon evsiz insanın olduğundan haberiniz var mı?

ben kapitalizm! yine başardım! bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım. dünya nüfusunun % 50'si dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin sadece %1'ine sahipken, dünya nüfusunun %1'i dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin % 50'sine sahip.

ben kapitalizm! bankacılar benim evlatlarım.
amerikalıların % 85'i eğer ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist bir hükümeti seçebileceklerini söylüyor. işte bu benim gücüm!

amy winehouse gibi bağımlılara acırken, hepinizin birer bağımlı olduğunu fark etmemenize çok gülüyorum.
zavallı tüketim bağımlıları! böyle yaşamaya devam edin. zaten etmek zorundasınız. benim esaretimden kurtulmanız için önce nefsinizin esaretinden kurtulmanız gerekiyor. sizde de bunu yapacak -hadi ağzımı
bozmayayım- kuvvet yok. kafaya takmayın küçük insanlarım benim.

joseph stiglitz adam gayet iyi özetlemiş.
--spoiler--
Amerikalı bir işadamı, iş seyahati için Meksika’ ya gitmiş. Boş zamanında şirin bir kıyı kasabasını ziyaret etmiş. Limanda gezinirken, balık dolu bir tekne ve içinde keyifli bir balıkçıyı görmüş. Balıkçıya seslenmiş:

– Merhaba balıkçı, teknen balık dolu, bu kadar balığı ne kadar zaman da tuttun?

Balıkçı cevap vermiş:

– Bir iki saatte tuttum.

işadamı merak etmiş:

– Neden biraz daha uğraşıp daha fazla tutmadın?

Balıkçı omuz silkerek, cevaplamış:

– Bu kadar balık bizim için yeterli, daha fazlasına ihtiyacımız yok ki.

işadamı balıkçının kanaatkarca yaklaşımına şaşırmış, merak etmiş:

– Günün kalan zamanında ne yapıyorsun peki, bütün günü nasıl geçiriyorsun?

Balıkçı, anlatmış bir gününü:

– Sabahları, denize açılırım, ihtiyacım kadar balık tutarım. Sonra çocuklarımla oynarım, onlarla vakit geçiririm. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalıp, şarap içer, gece yarısına kadar eğleniriz. Anlayacağınız gün nasıl geçiyor anlamıyorum, sinyor.

işadamı kendinden emin bir şekilde:

– Bak demiş istersen ben sana yardım ederim. Balık tutma işine daha çok zaman ayırmalısın. Büyük bir tekne ile daha çok balık tutabilirsin. Elde edeceğin gelirle başka tekneler de alırsın. Kısa zamanda bir balıkçı filosuna sahip olursun. Çok balık yakaladığın için balığı aracılara değil, doğrudan işleme tesislerine satabilirsin. Hatta daha sonra kendi balık işleme tesisini bile kurabilirsin. Benim yardımlarımla balıkçılık sektöründe lider olursun.

Balıkçı merakla sordu:

– Bu dediklerinizi yapmak kaç sene sürer sinyor ?

iş adamı:

– Tahminen 15-20 yıl sürer, ama sonrası daha güzel, şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, kısa zamanda zengin olup milyonlar kazanabilirsin.

Balıkçı heyecanlanmış:

– Milyonlar kazanırım ha, peki sonra bu parayla ne yapacağım?

işadamı hayalini anlatmış:

– Sonra emekli olursun. Şirin bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. Bundan sonra artık zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla, torunlarınla oynarsın. Eşinle keyfince istediğin kadar siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap içer ve gece yarısına kadar gülüp eğlenirsin. Sence de mükemmel değil mi?
--spoiler--
Zenginin çok daha zengin, fakirin çok daha fakir olduğu, dünyayı örümcek ağı gibi sarıp sarmalayan, buna en çok hizmet edenlerin siyonistlerin olduğunu düşündüğüm israil yapımı sistemdir. Tek çıkış kapısı g8'dir.
Tüm liberal devletlerin anayasaları ve hukuk sistemlerinin temel dayanağı olan sistem. Günümüzde hukuk insan haklarını değil kapitalizmin işleyişini korumak için vardır.
halime bakıp üzülme anneanne
bir bakarsın dayımla beraber
ortak bir iş kurar
belki bir süpermarket açarız

ne dersin, kasada da
muzaffer durur, gülümseyerek
yok yok olur, dandy, pop-corn
ve kalve çorba satarız.

kahrolsun amerika deriz sonra
kahrolsun fransa için ve mançurya
kahrolur biz böyle deyince
devr-i daim düzeniyle dönen dünya

mançurya da kahrolur
niye kahrolacaksa

anneanne, müzmin
başağrılarım artıyor
işte yaşamak bu deyip dostlar
müttefiklere gülümsediğinde

anneanne, ah anneanne
çıkış yok ve bu tereke
rahmetli dedemin yüreğinden
daha eski bir mesele

yüreğimiz bölüştürülemez
iyi günler ilerde

sade ekmeği bildiğimiz
günler geçmişte
ve güzeldi anneanne
şimdi ekmek dile gelse
boğazımızdan geçişine
utandığını söylerdi

iyi günler yok!
iyi günler yok anneanne

kıyamet bize
kıyamet bize
kıyamet bize

hüseyin atlansoy 'un iyi günler ilerde anneanneadlı siirinden
100 lira varsa ve otobüs şöförü bozamıyorsa otobüse bedava binebilirsin ama paran yoksa bedava binemezsin.Kapitalizm tam karşılığı budur.
at yarışından örnek verelim.

yarış kazanan at sahibine 2.5 milyon ödül veriyorlar, atın üzerindeki jokere 200 bin veriyorlar, yarışı kazanan ata ise havuç veriyorlar.

bu hikayedeki at biziz.