ilk Avanos Evi ni 2004 yılında restore ettik ve 2005 yılının başında da dekorasyonunu tamamlayarak misafir ağarlamaya başladık. Ardından 2007 yılında bir ve 2011 yıllarında dört Avanos evini daha restore ettik.
çok güzel yerdir. ama eğer yalnız gidiyorsanız maceracı bir yapınız olması lazım. sadece balona binip kahve içmek için gidilecek yer değildir.
eşiniz ya da sevgili ile gidiyorsanız da, ne bilim üşenmeyen ve sırt çanta ile seyahat edebilen bir yapıda kişiler ile daha eğlenceli olacak seyahat olacaktır. onun dışında aslında gerçekten türkiye'de çok güzel yerlerden biridir.
gidip gezerken pek eğlenmedim *fakat sonradan düşününce zihinde kalan hatırası çok güzel gelmeye başladı. Göreme'deki manzaralı otel, turist komşularımız (Hintli, alman, koreli..), sabahın erken saatlerinde gökyüzünde beliren onlarca balon, aşk vadisi, yer altı şehirleri, kiliseler... güzeldi gerçekten...
Ben orda yaşıyorum yani o kadar abartılacak bir yer değil ürgüp zelve ve göreme bildiğin taş toprak yani neyde yaşayacaksın tozun topragın içinde süreklü dağ bayır çıkıyorsun. Avanos öyle değil yalan olmasın ilçe olarak gelişmiş taş topraktan zitade yeşillik cafeler sallanan köprüsü, ırmağı ile yaşanacak yer gelin derim ama Avanos'ta yaşayın diğer üçü adamı dağcı yapar yemin ederim ha bu arada evet kilisesi çoktur. Kozaklı da Nevşehir'indir orda da kaplıcalar bulunur sakin yer hoş.2 günlük tatil için ideal.
türkiye'nin en ilginç coğrafyasına sahip yöresidir. burayı kesinlikle görün, çünkü buraya giden bir kez daha anadolu coğrafyasına aşık olur. keşke daha fazla vaktim olsa ve daha fazla gezsem ama hafta sonu ile sınırlı kaldı.
efendim, tarihi eserleri "çanak çömlek" olarak gören başbakanın olduğu bir ülkede, romadan kalma kalıntıların üzerini kumla örtülmesi, hatta kanalizasyon açılması vs oluyor olması çok normalken, 60 milyon yıl önce şekillenen kapadokyanın tarihi eserleri, neolitik dönemden kalma kalıntılar falan var diye oraya çöplük yapılmasın mı ? bu ülkenin çöpleri nereye atılacak acaba ! http://gundem.milliyet.co....2013/1692698/default.htm
bu ironi için özür dilerim ama malumunuz. bu beyinlerle yaşıyoruz, yaşatılıyoruz.
henüz gidemediğim bugün bir alışveriş merkezinde yine resimlerini görmem ile "mutlaka ama mutlaka gideceğim" diye geçiştirdiğim ülkemin güzel, güzide yeri.
Türkiye'nin yeterince ismini duyuramadığı gerek tarihi açıdan gerekse kültürel bakımdan ülkemizin en köklü şehirlerinden birisi.
Gidenlere yeraltı şehirlerini gezmelerini ısrarla tavsiye ederim.
Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Bu olaya izin vermek, kapadokya'yı beton mezarlığına çevirmek nası bir cehalettir anlam vermenin imkanı yok. Bunlara imza atan kalemleriniz, parmaklarınızla birlikte kırılsın inşallah!