bugün

kafanızda neden tercih edileceğinize dair somut birkaç cevap yoksa, iş planı yapmaktan ve uygulamaktan acizseniz bayağı gereksiz bir fikirdir.

sadece cafe de değil. herhangi bir mekan açarken insanların arkadaş biz hangi tüketici isteğine yanıt vereceğiz, neden bu lokasyonda, neden şimdi ve neden bu konseptte diye bir oturup düşünmesi gerekir.

yoksa tiramisu da satarım, kısır da; tavuk çevirme de yaparım, lokma da kafasıyla ağlaya ağlaya batar insan.

bir de alkol ruhsatı meselesi var… alkol satmam veya ruhsatını alamam diyorsanız da genelde hobi düzeyinde yaparsınız bu işi.

ayın sonu ya zor gelir, ya da 3-5 kuruşa 7 gün mesainiz olur. hiç öyle ona buna bırakırım kafasına girmeyin… bırakılmıyor.
işinden istifa edip şirin ufak bir cafe açmak isteyen bi gerizekalı varsa biz cafemizi devrediyoruz.
adını Titanic koysanıza, çok keyifli olur...
Cafelerin sürekli el değiştirmesinden ne kadar kazanç getiren bi iş olduğunu anlayabilirsiniz.
hiç akla gelmemiş, çok orijinal bir fikir.
yap bence.
Artık başka fikirler ile gelinsin.
1. coğrafi konum, konum, konum. yabancıların "location, location, location" dedikleri.
2. para giriş ve çıkışının mutemet bir akrabanın elinde olması
3. it, uğursuz, haraççı, uyuşturucu belaları savuşturak bir koruma kalkanı-büyük şehirlerde.
En fazla iki masalı olabilir. Üçüncü masa zinhar olamaz. Menü yok sadece kahve var. Ama aceleye de gelemem. Keyfim isterse.
iki masa ile evde ağırlamak da olabilir. kahve başına belli bir para ödenebilir.
Hem hizmet sektöründe hem de al gülüm ver gülüm ticaretin içinde hatrı sayılır bir süre bulunduktan sonra yahudileri haklı buldum al-sat para kazan yap-sat nam kazan dolayısıyla cafe açıp onca şeyle uğraşacağıma sandalye masa ticaretine girerim daha iyi.
2017'de vadeli işlem opsiyon piyasalarından 150 bin tl batırdım, bugünün 700 bini vardır. hayattaki en büyük üzüntüm o parayla keşke kadıköy'de şöyle tatlı bi kafe devralıp parayı orda batırsaydım. en az 3 sene sürerdi batmam ve şimdiye güzel bi deneyimi heybeye atmış olurdum.
Bar açalım bar. Şöyle hafif güzel müzik çalan-mümkünse smooth jazz, rock ve efsaneler gibi-, 35 yaş altının kontenjana göre girebileceği, fiyatların astronomik olmadığı güzel bir pub.
google a "adım başı" kelimesini yazınca çıkan başlık.
enflasyonun böylesine tavan olduğu bir ülkede gayet makul olan bir fikirdir.
inanın bana kafe açma fikrinin en sağlam uyacağı ülkelerden biridir Türkiye.

insanların büyük çoğunluğu hiçbir sik yapamaz, boktan yaşantılarını kısa süreliğine unutmak için kafelere uğrarlar.
Fikri : tamam, zaten kararsızdım. Açmayayım madem.
Vizyonsuz hayallerden biri. Benim vizyonsuz hayalim ise zeytincilik.
işletme maliyetleri anormal arttı ve gittikçe artıyor. En bilinen işletmeler bile zor atakta duruyor. Bu ortamda böyle bir düşünceye kapılmayın. Ya bekleyin bir iki sene duruma bakın ya da başka ülkede yapın yapabiliyorsanız.
çocukken, birçoğumuzun hayallerini süsleyen o dahiyane fikir.
hangimiz istemedik ki ışıl ışıl, rengarenk, şirin, butik ve hayallerimizdeki gibi süslenmiş bir cafe?
datça ya da portofino geliyor aklıma bu fikir geldiğinde hep. öylesine huzur dolu konumlarda, mini-butik bir cafe işletmek bence aşırı motive edici.
Mini gece kulübü açma fikriyle yarışır.
Öyle yerlerde kafe açmak için kafeden gelecek paraya ihtiyacın olmamalı.
her zamanki gibi hayali güzel olan, uygulanışındaki gereken sermayeyi görünce geri adım atılan fikir.
bu saçma dünyada hayalinden ve umudundan arınıp denk geldiği renkleri benimseyerek keyif alan mutludur. mutlu olmak istiyor musunuz ? hayal kurmayın, umut etmeyin. en azından hayal kırıklığınız azalır.
Cafe olayı çok iyi ama barista ve personel sıkıntısı insanı hayattan soğutur.
o naneyi yedik. Hayalde kalmasın dedik. Yaşandı ve çok şükür bitti.. Zor devrettik.
Fikri isimli şahsa bir uyarı.
güzel bir fikirdir ama sermaye olmadan da olmaz.