yok canım, onu da nereden çıkardınız?
örn: bizim hatun çalıştığı için kendi parasını yedi hep.
kayınbaba kaynana da rahmetli olunca onlardan kalan malların kirasını da yemeye başladı.
flört ederken, nişanlıyken bile yemeğe çıkınca hesabı hep o üdüyordu. hayat müşterek olduğu için ben de garsonun bahşişini veriyordum - tip kutusuna çıkışta parayı atıyordum.
devamlı yemeğe veya tatlı, kahve vs için takıldığımız birkaç mekan vardı, hesap istediğimde garson hesabı direkt benim değil de eşimin önüne koyardı.
sinemaya gitsek biletler ondan çerezler içecekler bendendi. ya da tam tersi, bilet benden çerez içecek ondandı.
hala şu an senin paran benim param konusu yapmayız.
şimdiye kadar ne o ne de ben "şu kadar para olması lazımdı, nereye harcadın?" diye birbirimize hesap sormadık.
evlilik iş ortaklığı gibidir. güven, saygı, sorumluluk, empati, sadakat ve değer bilme, kanaat etme varsa ister aile olun, ister iş ortakklığı yapın para öncelik olmaz.
aynı zamanda da para kimin cebinde olduğu da önemli olmaz.
unutmayın, para amaç değil de bir sonuçtur.