mükemmel ötesi zeki demirkubuz filmi. inletir adamı, inim inim. kendinizi bi uğurun yerine koyarsınız, bi bekir olursunuz, bi zagor olursunuz. her türlü hissettirir film.
eğer kader varsa onu yazan biride varsa. kalemini sikeyim nasıl yazmışsın benim kaderimi amk.
benim kaderimi yazarken düşmanını mı düşünüyordun ne bu gaddarlık,düşmanlık,insafsızlık.
insanların kendini kandırmak için kullandığı aldatmacaların tümüdür. efendim kader diye bir şey vardır ve önceden yazılmıştır. değiştirilemez. bu yüzden kıçımızı yırtmamızın bir anlamı yoktur. örneğin antalyaya gideceğiniz kaderinizde yazılı otobüsle mi uçakla mı gideeceğinizi siz seçiyorsunuz. sikerim böyle seçimi ben antalyaya gittikten sonra ne önemi var ki neyle gitmişim....
şu uzay zaman yolculuğunda en izafi olan kuramdır. zaman tersine akar, hayatınızda öyle şeyler vardır ki sizin iradenizin hiçbir hükmü yoktur. kader yol ayrımlarıdır. sen istediğin yolu seçersin, seçimlerden soyutlanmış bir kader anlayışı zaten dinde yoktur. şayet öyle olsa idi sıratı müstakimden sapılırdı. kader ince bir çizgidir. hayatın aklın ve seçimlerinle, allah'ın dileği kadarı arasındaki ince bir çizgi.
kaderi bütün bütün inkar etmek mantıklı değildir. kader bir denge oyunudur. (bkz: mutezile) mezhebine mensuplar gibi insan hayatına hakimdir demekte yanlıştır; (bkz: cebriye) mezhebinin anlayışı gibi insan yaptıklarından sorumlu değildir, çünkü her yaşadığı allah tarafından tayin olunmuştur da denemez.
Kader hayatmızın önceden çizilmiş olması demek değildir.
Bu sebepten "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir.
Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir.
Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Öyleyse ne hayatına hakimsin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
insanların ısrarla inanmak istediği şeydir. fakat kader diye bişeyin olmadığı gerçektir.
insanın doğum ve ölüm tarihi bellidir.
bu süreç içinde yaşanan tüm iyi ve kötü olaylar bizim yönlendirmemiz, seçimlerimiz sonucu meydana gelir.
kader demek züğürt tesellisidir.
agatha christie romanlarındaki olay örgüsünün bu kadar güzel ve kusursuz ilerlemesinin en büyük nedeni onun hikayeyi sondan başa doğru yazmasıdır.
bazen sürdüğümüz yolların üstündeki yaşadıklarımızın bize en güzel hikayeyi yazdığını düşünüp tanrının kader yazım tekniğinin aynı sistematik içerisinde olduğunu göstermektedir zannımca.
kader meselesi... şeytanın en çok at oynattığı sahadır. ruh hakkında dahi cenab-ı halk, hazreti peygamberine " sana ruhtan sual ederlerse onlara de ki: ' ruh rabbimin bir iradesinin sonucudur. ve bu hususta size az bilgi verilmiştir." buyruluyor kuran'ı kerim'de (yes'elûneke ani'r-ruhi kuli'r -ruhi min emr-i rabbi ve ma utitüm min şey'in illa kalil). ama biz hala ruhların peşinde koşmaya, ruh bilgisini öğrenmeye çalışıyoruz.
zeki demirkubuz'un yazdığı ve yönettiği müthiş bir filmdir. Yollu bir kız yüzünden ömrünü heba eden pırlanta gibi bir gencin, bu yolda ziyan oluşunu konu eder bu film. Özellikle erkeklere ayık olmaları gerektiğini hatırlatan ibretlik, anlatılmaz, izlemen gerek denen ender filmlerden.
edit: filmin caps'larda geçen son sahnelerindeki cümleler, hayatın yüksek yamaçlarında sendeleyen bir insanı anlatıyor, ağlatacak cinsten.
hayatınızla hiç ilgisi olmamasına rağmen birebir aynı hissedebileceğiniz zeki demirkubuz filmi.
efsane sahnelere sahip, inanılmaz dialoglar.
bir klasik.