Bir bulmaca misali. Kulların hakkında fikir sahibi olmadığı, yaşadıkları kadarıyla görecekleri, karşısında tamamen çaresiz olmadıkları bir olgu. Razı olmak, elinden geleni yapmak sonrasında kabullenmek, bir de koşulsuz kabul etmek halleri vardır.
ateşin yakıcı olduğunu bildiğim için yakmıyor, ateş yakıcı olduğu için yakıyor durumudur. bir şeyi bilmek o şeyin olmasında irade sahibi olmak değildir. kader bilgidir ve zamansızlığın kavranmasıyla soru işareti olmaktan çıkar.
kişi neyi seçiyorsa kaderi odur. ancak ne olursa olsun seçtiğinin gerçekleşmesi yalnızca allah ın iradesi ile mümkündür.
birde "alın yazısı" vardır ki yıllarca çok fazla suistimale sebebiyet vermiş. alın yazısı, insanın afrikada kabilede doğmasıdır. kabilede hırsızlık yapması ise seçimdir ve kişi bundan mesuldür.
özetle, cüz-i irade ile müdahale edemediğimiz olaylar allah ın taktiridir ve imtihana tabi olmadığımız konulardır. cüz-i irade ile müdahale etme gücümüz var ise işte ondan sorumluyuz ve bu olayların gerçekleşmesi alın yazımız değil kendi seçimimizdir.
anlamadıysanız bunu kendiniz seçtiniz kusura bakmayın *
rabbimin geleceği bildiğinin ve aynı zamanda fiillerimizin karar ve sorumluluğunun bizde olduğunun, yani kader ve kazanın üç açıklaması:
birincisi: allahın gelecek hakkında bilgisi cebri yani zorlayıcı bilgi değildir. "o biliyor demek ki olacak" düşüncesi yanlıştır.
ikincisi: allah zamandan münezzehtir, zaman insanı sınırlar. ben bu yazıyı ancak şimdi yazabiliyorum. 5 dakika sonra yazabilmem için, zamanın ilerleyip, "5 dakika sonra" dediğim anın "şimdi" olmasını beklemem gerekiyor ki bu acizlik allahta yoktur, zaman onu sınırlamaz. bu yüzden bizim için bazen geçmiş, bazen şimdi, bazen de gelecek olan zaman, onun için her zaman "şimdi" olur. bu yüzden şimdiyi her zaman bilebilir.
üçüncüsü: insan, zıt durumları mantık olarak da amel olarak da bir araya getiremeyecek kadar acizdir. bu acziyet allahta yoktur. o öyle güçlüdür ki zıt durumları ve tezat olayları birleştirip aynı anda yaşatabilir ve yaratabilir.
Bir yazar arkadaşa mesajla da anlatmıştım, buraya da kopyalayayım dedim.
2006 yapımı zeki demirkubuz filmi. seyredin seyrettirin.
oyunculukları için vildan atasever ve ufuk bayraktar'ı kutluyorum. dün seyretme fırsatı bulabildim ancak. ama neden bu zamana kadar seyretmemişim demedim. demek zorunda mıyım amk? seyredin ama. güzel şey.
Çok güzel bir film herkese tavsiye ederim. Konu masumiyetin aynısı ama bazı detaylara girerek sanki ordaki bazı merak edilen ve eksik kalan noktalara ışık tutuyor.
allah' ın bireyler için yazdığı tüm olası senaryoların diğer olası senaryolarlar çaprazlanarak sonsuz bir döngü oluşturduğu bir sistem bütünü. Hangi yolu seçeceği ise insan iradesine bırakılmış.
Gercekten insanlara önceden yazılmış bir yazı var mi bilmiyorum ama o bilinmeyendeki gizemli şeylerin arkasindan bakıp kendini salmak istiyor insan. Nasılsa müdahale edemeyecegim bir şeye bir sekilde suruklenecegim, alması gereken şekli alacagim diye düşünmek iyi geliyor. Yoksa her sey cok can sıkıcı oluyor. " olamaz mi olabilir " diyoruz bir sürü sey icin. En azından böyle düşünmek daha cazip geliyor. Kader mevzusundan uzaklastim sanırım. Neyse taş gibi de bir filmdir aynı zamanda kader. Izleyin Masumiyet'ten sonra.
konusunu açtığında karşınızdaki dindarın şekilden şekilde girip kırım kırım kıvrıldığını göreceğiniz konudur. aslında öyle değildir de böyledir öyle denmemiştir böyle denmiştir diyerek can çekişirler.
Varlığına inanmak istediğim halde artık inanamadığım olgu. insan cevabını bulamadığı herseye kader deyip geÇiyor. Şu da var bazen insan son kararlarını iradesinin dışında da verebiliyor. Sonra oturup keşke öyle demeseydim keşke böyle yapmasaydım demekte kader oluyor herslde.
kimilerine göre saçmalıktır, mümin olup ta inanmayanların bahanesi bellidir,
''allah insanları bildiği bir imtihandan geçirmez''.
inananlara da sorulan klasik soru, '' madem kader diye bir şey var karşıdan karşıya geçerken bile sağa sola bakıyorsun? '', hadi sağa sola bakmadan geç te göreyim seni, nasılsa kaderin belli,
- öyle demiyormuydun?
şimdi iyice araştırılınca iş daha da farklıymış diyor insan, işin içinde gayb, kaza ve takdir de varmış.
size söyleyeceğim şu sevgili sözlük kaderin sözcük anlamı ile ilgili kavram karmaşası mevcut dilimizde, yani kader bize anlatıldığı gibi değil,
kesinlik olarak beynimize çivilenen kader asıl kader değil yani, sadece adını kader koymuşlar.
insanların da isyan ettiklerinde beynimize işlenmiş kadere ok fırlatmaları bundandır.
kuran da geçer bazı yerlerde, bu dünya da başınıza gelen musibetler kendi elinizle yaptıklarınızdandır?
bu da benim söylediğim kaderin kesinlik dahilinde olmadığını doğrular nitelikte,
bu meseleyi en yakın dostumla paylaştığım da terslendim,
agnostik bir bakış açısı içerisindeymişim ona göre,
ben iki yüzlü bir insan değilim, karşıma böyle bir şey çıktığında merak etmek verilecek en doğal tepkidir,
günümüzde allaha inanmak takım tutmak gibi bir şey , yani felsefi ve bilimsel ispatlarla açığa çıkarılması mümkün olmadığı için islama inananların çoğunun ateistlerce kuru kuru inanmakla suçlanması benim şu an daki durumumla özdeş,
çocuk bana diyorki madem allaha inanmışsın fazla kurcalama bu kader meselesini alimler bile çözememiş sen mi çözeceksin,
iyi de abicim ben onu demiyorum, madem her şey belli, necip fazılın dediği gibi (sevmem kendisini ama herif doğru demiş) ''sonunda yokluk olacaksa o zaman bu varlık niye?''
işte tüm bunlar varken ortada gel de şüpheye kapılma,
bir an şüpheye kapılırsan imanın gider diyor,
sevgili geniş görüşlü arkadaşım benim amacım ateistler gibi bug bulup çirkefliğe yatarak karalama yapmak değil,
koca evren elbette kendiliğinden oluşmadı, ben yüce bir gücün varlığına sonuna kadar inanıyorum,
sorun iletişimde sanırım, ya ayetler bizi yiyecek ya da biz ayetleri,
fakat içimde hep umut var hesaplaşma ve affedilme umudu, eğer gerçekten cennet ve cehennem varsa inancımla değil insanlığımla oraya
gitmek isterdim ama bakalım ''kader'' neyi gösterecek!!.
Hayatin herzaman senin cizdigin yollardan olusucak bazen dogru bazen yanlis yollar seciceksin bazen en dogru gelen yol en yanlis yol olucak senin icin.. Kendi kararlarini vericeksin hep kendi istediklerini yapicaksin ama kaderinide seveceksin! Kaderini sevmezsen mutlu olamazsin..