türk sinemasının en başarılı filmlerinden biri. etkiler, vurur, sorgulatır, düşündürür, üzer, kırar. ufuk bayraktar'a zaten diyecek söz yok, mükemmel oynamış.
Masumiyet'te izlediğimiz Bekir ve Uğur karakterlerinin geçmişini anlatıyor Kader,aynı Masumiyet'teki çaresizlik ve kadere yenik düşme temeları bu filmde de işlenmiş diyebilirim.Filmin başında açıkçası hem Vildan Atasever'in hem de Ufuk Bayraktar'ın oyunculukları biraz Gerçek Kesit oyunculukları tadında ama neyse ki film ilerledikçe ikisinin de performansları yükseliyor ve filmin ortalarından itibaren özellikle Ufur Bayraktar döktürüyor,zaten Bekir karakterinin filmin başındaki efendi çocuktan daha sonra "hayatın tokadını yemiş" modeli insana dönüşmesi çok başarılı.Film genel olarak Masumiyet filmindeki Haluk Bilginer'in ünlü tiradının film yapılmış hali diyebilirim yani Haluk Bilginer'in geçmişini anlattığı tirat bu film işte diyebilirim.Ben şahsen Masumiyet'i bu filme göre daha çok beğendim ve etkileyici buldum,evet Kader da gayet iyi bir film ama bence Masumiyet daha sağlam ve harbi bir film,zaten Masumiyet sırf Haluk Bilginer için bile izlenir.Salt bir dram olmasına rağmen baştan sonra sürükleyici ve zaman zaman da iç burkan bir film.Ben filmdeki özellikle dış mekan seçimlerini ve sinematografiyi beğendiğimi söylemeliyim.içerik olarak etkileyici olsa da ben izlerken pek duygulanamadım,yani Masumiyet'teki dramı bu filmi izlerken pek hissedemedim.Bu arada filmin sonunu da beğendiğimi söylemeliyim,kadere yenik düşmeyi gerçekten hissettiren bir sahne.Son olarak Masumiyet kadar beğenmesem de yine de Türk sinemasından başarılı bir örnek Kader,eğer salt dram seviyorsanız veya Masumiyet filmini izleyip beğendiyseniz tavsiye ederim,ayrıca Zeki Demirkubuz'u da filmde görmek güzeldi.
karşımıza kur'an da çıkan kavramdır. dinin tahrif edilmeye çalışılan kavramlarının başında gelir. hz. peygamber (sav) sonrası siyasi çekişmelerin temelini bu kavramın yanlış anlaşılması, yanlış algılanması, kasıtlı olarak çıkar doğrultusunda yanlış kullanılması ve uygulanması oluşturur. kader; iradesi ve aklı olan insanın sorumluluğunu devre dışı bırakan bir kavram değildir. aksine irade ve akılla yapılan tercih neticesindeki durumdur. ölçüdür.
Hayatınızın anayoludur. Bir şekilde bu yoldan gideceksiniz varacağınız yere. Önemli olan yolda başınıza geleceklere vereceğiniz reaksiyonlardır. işte bunlar tamamen özgür iradenizle yaptiginiz hareket ve davranislardir. Sınava tabi tutulduğunuz bölüm tam olarak burasıdır.
içinde bulunduğunuz durumların tercihlerini size bırakan, o durumları size getiren yada sizi onlara getiren yagane hayatın cilvesi diye adlandıralacak olandır.
kendisi ile en güzel şu ayette açıklık getirilmiştir:
yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. şüphesiz bu, allaha göre kolaydır.
(hadid-22)
Kader, müslümanların çok iyi bir şekilde öğrenmesi gereken bir kavramdır. Bu kadar cahillik olmaz. En azından dinlerini ve dinlerinin kavramları açıklayış şekillerini tam öğrenin be kardeşim! Arapça kuranı baştan sona bitirmeyle olmaz bu işler.
bir şey kaderinse kaçamıyorsun, kaçınılmazdır kader. bununla her gün yüzleşiyorum kah bir yolda yürürken başka bir yerde. onun ismini geçtiğim yolda her gün görüyorum kaderden kaçamıyorum. kaçmakta istemiyorum.
Lise bitmiştir en büyük hüzünlerle istediğin bölüm gelmemiştir askerlik kapıdadır ne yapacam ne edecem diya düşünülmektedir daha diplomayı almamışsındır asker kaçağısındır sonunda diplomayı almışsındır dersaneye kayıt yaptırırsın dersane biter üniversite hayal olur aöf yazarsın girersin bi part time işe ve aylar geçer hergün yani bi sorun güzel bi iş evlilik toplum baskı va beklentisi deli eder bi bakarsın adını söyleyemeyen insan hayat okulunda sana tur bindirmiş sen hala yeride say baba parası yiyenler askerden gelip evlwnenler lise bittikten sonra işi hazır olanlar sen ise dünyanın tüm yükü omuzlarında hissedersin ve hayatla savaşırsın kılıcın olmadan hep bi umut vardır yüreğinde hep bi mücadele yoksa uçurumun kenarında bulursun kendini sonra hayalerin birer birer yıkılır seni hayata bağlayan hayeller zamanı gelmiştir ama olmuyodur herkesin hayalleri gerçekleşir ama seninle ki olmaz bazen çıldırır bazen sakinleşirsin eski lise günlerin aklına gelir hüzünlenirsin ve o can alıcı soruyu sorar birisi:
sen ne zaman evleniyon?
Elin ayağın boşalır dumura uğrarsın 140 la giderken geri vitese takarsın
güzel bi söversin yakarsın bi sigara KADER dersin.
evvela şunu ayırmak gerek. kader; halk dilinde alın yazısıyken kur'an dilinde ölçü, miktar, taktir anlamına geliyor. bunu ayırdıktan sonra; evet kader vardır.
"Hiç şüphesiz, biz her şeyi kader ile yarattık." Kamer-49
ustunde pek yorum yapilmamasi gerekendir ayrica kader degismez mesela sen bugun trafik kazasi gecireceksindir sadaka verirsin gecirmezsin ama kaderde zaten senin sadaka verip yirtacagin yazar. bilmem anlatabildim mi.
kesinlikle kaderimiz bellidir ancak bunu dua ve seçimlerimizle değiştirmek mümkündür. tıpkı bir harita gibi. nereye nasıl gideceğinizi sizin seçtiğiniz yollar belirler. kader de bunun gibidir. önceden Allah tarafından yazılmıştır ancak bunu irademizle yaptığımız seçimler ve dualarımızla değiştirebiliyoruz. bu yüzdendir ki yaptığımız her şeyden sorumluyuz. yani bir haltı yiyip "kaderim böyleymiş napalım yani" diyemezsiniz. kısaca kader hayatımızın önceden çizilen haritasıdır.
Cahil insanlarımızı genelde yaşanan üzücü bir olay karşısında kabullenmesini sağlamak için dini gerekçelere dayanarak bir olaydaki hatayı yoksayarak işine gelindiği gibi yorumlanmasıdır günümüzde kazandığı net anlam budur. Korkaklıktır gerçeklerden kaçmaktır. Kader yoktur yerine düşünülen insanlar vardır olasılıklar vardır insanın cahilliğinin arkasına sığınarak açıklayamadığı başaramadığı şeylerdir kader basitliktir. pes etmektir. kaybeden taraftır.
masumiyet filminin flashbacki olan bir zeki demirkubuz filmidir.
--spoiler--
erkan can ın bekir ile otelde izlediği televizyonda masumiyet filminin can alıcı sahnesi göze çarpmaktadır.
--spoiler--
kader....
insanı,yeryüzünün en karmasık canlısını,başlatmak ve bitirmek adına yazılmıs senaryolardan ibaret...her 'yaşayış'ın her farkındalıgında ,tüyler ürperten, farkındalıgı artırdıkca ,akıl erdirilemeyen algılara ak(i)l ettiren kader... ....bedenden ruha butunlesen hissiyatların golgesinde kader.... insan psikolojisini kırılgan , muhtaç, eli açık bırakan,etrafında kimseler bırakmayan,basını göge kaldırdıgında bir damla gözyaşı süzdüren kader..
Bu gözyaşları yaşamın 'son'lugundan hiçsizliğin hiçliğine bir sitemdir ....
Ben kader deyince ;bir gözü yaşlı ceylan su içmeye iner ...derin derin bakar ....gözünden yaşlar suzulur ,dudaklarının kenarlarını ıslatır ,yanaklarını ürkekçe titretir ,kulaklarını kızartır....oluk oluk kan damlar şakaklardan yanaklara ....ay ışıgını esirgemez acır o ceylanın haline ...ay da olmasa ne yapar bu 'kaderin' ortasında kalmıs, tahmin edilmeyeni önüne getiren bu yollarda bir ceylan.....
hiç bir şeyin gizini öğrenemeyeceksin diye çığlıklar karısırken göklerde ...kızarmıs gözlerle yıdızlara seslenir ki o , hayata bağlılıgını haykırır, ama duyulur mu bilinmez ..