kader

entry684 galeri36
    421.
  1. 2014 yapımı yabancı filmi "Valla mal oldum" deyip tekrar tekrar tartışmayı sağlayan film. Lan bu filmleri hangi psikolojiyle kim yapıyor nasıl yapıyor? Oyh yoruldum.
    0 ...
  2. 420.
  3. 419.
  4. Freud a göre bir savunma mekanizmasıdır. Ego, id ve süperego nun isteklerini gerçekleştiremediği zaman bazı savunma mekanizmalarını kullanır. Kader diye tabir ettiğimiz olaylarda bundan ibaret. Ulaşılmayan arzularımıza kılıf uyduruyoruz.
    0 ...
  5. 418.
  6. Gece gece izleyesim olan film. Ah be Bekir.
    1 ...
  7. 417.
  8. ...ve son sozu hep alin yazisi soyler.
    0 ...
  9. 416.
  10. olduğu kadar, olmadığı kader.
    Şems.
    0 ...
  11. 415.
  12. ---alıntı

    garip bir âlem şu dünya.
    yalnızca kendi başımıza geldiğini sandığımız; üzgünlüklerin, acıların, kederlerin daha büyük boyutlarda başka zaman ve başka mekanlarda yaşandığını tarih okuyanlarımız hayretle görürler. çünki geçmiş zaman aynalarının binbir sûreti içinde bizim kaderlerimiz hep başkalarının da alnında yazı olup akmıştır durmadan ve tarihin içinde bütün acı çekenler biraz kardeş biraz akraba olmuşlardır. bu yüzden hepsinin tecellisi farklı kaynakları ayrı olsa da acılar hep aynı süveydada idrak edilmiş, gönüller aynı biçimde yanmış, kalpler aynı alevle tutuşmuştur. insanlığın ortak imtihanı, bu acılar ölçüsünde kazanılmıştır hep ve hep acı çekenler kazanmıştır imtihanları.

    siz okuluna gidemeyen, sınavına giremeyen nazenin kalpler üzülmeyiniz, metîn olunuz, sabrediniz; çünki gönüller hep baharını da görmüş zaman bahçesinin, hazanını da; sevincin de kederin de bir rüzgâr gibi gelip geçtiğine şahit olmuş yürekler ardı arkasına. zaman değiştikçe değişmiş serüvenlerimiz ve felek döndükçe farklı sûretler göstermiş aynalar. rüzgâr şiddetli estiğinde kırmış narin fidanları, okşadıkça dalları çiçeğe durmuş goncalar, sevinç ve gam bir rûzigâr (rüzgâr) gibi gelip geçmiş bazan, bazan rûzigârı (zamanı ve zamaneyi) doldurmuş baştan başa. öyle vakitler olmuş ki ikbal (iyi talih) meyhanesinde gururlarıyla kendilerinden geçip sarhoş olmuş niceleri ve niceler de meyhaneyi bâkî sanarak aldanmış. aldanmış hani sarhoşlar her zaman bir baş ağrısıyla ayıla gelmişlerdir ya. sayıları binleri bulsa da nice gurur sarhoşunun sonunda yerlere serildiğini görmüştür tarih. nice taştan hisarlar yapmış makamları ellerinde bulunduranlar makamdan aldıkları yalancı güç ve iktidar ile ta ki kimse gelip onları bu ihtişamlı hisarlardan söküp atamasınlar askerler gibi savunmuşlar hisarlarını ve donatmışlar burçlarını balyemezlerle, şâhîlerle. ne ki güllelerin yıkamadığı nice kaleler, kalbi kırıkların âââh toplarıyla yerle bir olmuş, toza toprağa dönüşmüş daima. çünki âh âheste âheste çıkar da mazlumların dilinden göklere, merhamet-i yezdân'a erişince şimşek olarak döner zalimin başına. acıyı üzerine salıp derman aramasına engel olunanların bir gönül gücenikliğine dayanabilecek hangi güç vardır? ya haksız yere dökülmüş iki damla gözyaşına karşı hangi kudretli silah karşı koyabilir? hele bu gözyaşları sele dönüşmeye görsün binlerce ikbal köşkünü binlerce iyi talih sarayını önüne katıp zîr ü zeber eylemez mi? devlet gücüne sırtını dayamış nice zavallılar yaşamıştır hani gururlarıyla kendilerinden geçip karşılarındakilere eziyet etmeyi erdem sanan zavallılar devir geçip zaman dönünce tarih onların çaptan düşüp pabuçluklarda el bağlayarak kendilerine yer edinmeye çalıştıklarını çook görmüştür. bugün okuluma giremedim diye üzülenler, sabrediniz, metîn olunuz. giremediğiniz imtihanları yüz akıyla geçtiğinizden emin olunuz çünki gün gelir murâd şarabının içildiği kâseler birden dilenci kasesine dönüverir ve bundan üç yüz yıl evvel nabî'nin gördüğünü siz de görürsünüz. şöyle demişti hani:
    bâğ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz
    biz neşâtın da gamın da rûzigârın görmüşüz
    çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde
    biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
    top-ı âh-ı inkisâra pâydâr olmaz yine
    kişver-i câhın nice sengîn hisârın görmüşüz
    bir hurûşuyla eder bin hâne-i ikbâli pest
    ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz
    bir gün eyler dest-beste pây-gâhı cây gâh
    bî-adet mağrûr-ı sadr-ı i'tibârın görmüşüz
    kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd
    biz bu bezmin nâbiyâ çok bâde-hârın görmüşüz
    (bkz: iskender pala)
    0 ...
  13. 414.
  14. meğer masumiyetten önce izlemek lazımmış, geçenlerde farkına vardım.
    uğur sen ne oropusun senn..
    0 ...
  15. 413.
  16. 412.
  17. zeki demirkubuz' un en iyi filmidir kanımca. bekir aşk uğruna belki hiçbirimizin cesaret edip göze alamayacağı şeyleri yapıyor. uğur da bir kere verseydi diyesi geliyor insanın.
    1 ...
  18. 411.
  19. insanın ellerini sıkı sıkı bağlayan kelepçedir, aynı zamanda sonuna geldiğin yol ayrımıdır.

    şems'in dediği gibi: oldu kadar, olmadığı kader.
    1 ...
  20. 410.
  21. Ailesinin tek çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtığında, evde bir bayram havası yaşanıyordu. Çünkü çocuğunuz olmaz diyen doktorun sesi hala kulaklarındaydı. Fakat olmuştu. Ağzından bir anda bunları düşünürken “Kader” lafı çıktı. Oğlunun adı da Kader olarak belirlenmişti. Kader küçük yaşlardan beri yoğun ilgi ve sevgi ile büyütüldü. Herkesin gözü onun üzerindeydi. Anaokulundan itibaren bu çocuğun onlara Allah’ın bir lütfü olduğunu anlamışlardı. Elit bir arkadaş çevresi ile büyüdü. Hep daha da ilerlemeyi öğrendi. Üstün zekâsı ile diğer çocukların arasından rahatlıkla sıyrıldı ve başarılı bir okul hayatının sonunda doktor oldu.

    Ailesinin sekizinci çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtığında, evde bir matem havası yaşanıyordu. Diğerleri yetmezmiş gibi bir de bu olmuştu ve zaten zor olan geçim, artık bir kat daha zordu. Gözleri düşünceli ufka bakarken “Kader” dedi. Oğlunun adı da Kader olarak belirlenmişti. Kader küçük yaşlarından itibaren hayatta çekilebilecek her türlü sıkıntıyı çekti. Orada burada çalıştı. Ekmeğini taştan çıkarmak için uğraştı. Fakat kötü arkadaşlıklar onu rahat bırakmadı ve artık sık sık evden kaçarak vaktini arkadaşlarının kanatları altında sürdürmeye çalıştı. içki, sigara ve uyuşturucu derken kendini en sonunda sokakta yaşayan bir madde bağımlısı olarak buldu.

    Ve kaderler bir gün kesişti. Gazetelerdeki haberde genç hekim Kader’in bir madde bağımlısı Kader tarafından öldürüldüğü yazıyordu. Kaderin cilvesiydi. Madde bağımlılarının yaptığı bu vahşet durdurulmalıydı ve devlet bu konuda çaresiz kalıyordu. Oysa kimse bilmiyordu ki Kader’i yine Kader almıştı.

    Her gün, gelecekte güzel günler geçireceğimiz ve ayaklarımızı umarsızca uzatıp rahatlayacağımız emeklilik hayatına ulaşmak için verilen hedefler doğrultusunda koşarken bir şey unutuyoruz galiba. Hayattan zevk almayı ve mutlu olmayı. Her kaderin bir yazılmadığı doğru belki, her Kader’in bir olmadığı gibi fakat kaderimiz bizim elimizde. Yukarıda yazılan hikâyede Kader’ler yer değiştirse bile hiçbir değişiklik olmuyorsa artık kendimize bakma zamanımız gelmiş demektir.

    edit: 200. entry şerefine yazdığım yazı.
    1 ...
  22. 409.
  23. pek yakında filminde adina gönderme yapilan film.

    cem yilmaz: kader'i sen mi yaptın olm?
    eleman: evet abi.
    cem yilmaz: yerli film yapma olm, gitsin sinemada izlesin.
    0 ...
  24. 408.
  25. Kendin hatalarını görmek istemeyenlerin başına bir iş gelince suçladıkları olgu.
    Kader diyemezsin sen kendin ettin. Annem!
    0 ...
  26. 408.
  27. ihmallerin, hataların ve göz göre göre gelen kazalara göz yummanın yeni tanımıdır.
    1 ...
  28. 407.
  29. masumiyet önce izlendiğinden, ilk başta sıkar ama sonra anlarsınız hanyayı konyayı.
    0 ...
  30. 406.
  31. türk sinemasinin mihenk tasidir şüphesiz.
    0 ...
  32. 7.
  33. kaza ve kader olarak birlikte düşünülmeyince biraz zor algılanır o yalnız.
    0 ...
  34. 6.
  35. Plastik çiçeklerle ziyaretime geldi hayat
    Semt pazarından alınma hırkasıyla,
    Her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla
    Öyle çok sevdim
    Binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader.
    1 ...
  36. 5.
  37. dr. Zakir naik yeterince iyi açıklamıştır fakat irâde ile oluşan kader, Allah tarafindan verilen irade gibi derin tartışmaları hiçkimse cevaplayamamış cevaplayamayacaktır. Bu mesele bizim boyutumuzda henüz anlam verilebilecek bir mesele değildir ve Allah katında idrak edebileceğimiz meseledir.
    0 ...
  38. 4.
  39. kader insanın elinde olmayan allah tarafından belirlenen şeylerdir mesela erkek veya kadın olarak dünyaya gelmek anne babamızın kim olduğu nerde doğduğumuz vb. Bunlara bizim bir etkimiz yoktur bunları allah belirlemiştir ha bunlarda rastlantı sonucu olmaz doğmadan önceki yaşamdaki yani kalu bela'daki tercihlerimiz bunlarda etkilidir. Doğumdan ölüme Kadar olan ömür dediğimiz kısımdaki tercihlerimiz kader değil kendi irademizdir. Senin kalkıp bir adamı öldürmen kumar zina vb. Şeyler yapman kader değil iradenle yaptığın günahlardır zaten bunlar kader olsaydı allah kendi yazdığı senaryoyu uyguladığın için seni cezalandıracak olurdu buda haşa adaletsizlik olurdu ki allah adildir. Yani kimse kader falan diye kendini avutmasın yaptığımız bütün hatalar kendi tercihimiz ve bedelini ödeyeceğiz.
    0 ...
  40. 405.
  41. zeki demirkubuz'un gerçekten var mı böyle hayatlar? diye sordurtan 2006 yapımı ufuk bayraktar ile vildan atasever'in başrollerinde oynadığı masumiyet filminin öncesini anlatan film.

    iç karartıcı ve sevip sürünme, kendinden çok sevmek eylemlerinin bizzat gerçekleştiği bir film.

    --spoiler--

    bekir karakteri bir insan beyniyle nasıl hareket etmezi inanılmaz başarılı gözler önüne seriyor.

    zeki demirkubuz'un kısa mehmet abi kılığında görüşünü ve bekir'e attığı dayak güldürdü.

    irfan abinin aşağıda masumiyet izlemesi de hoş ayrıntılardandı.

    --spoiler--
    0 ...
  42. 404.
  43. Allah bizlerin cennete mi cehenne me mi gidecegini biliyorsa. Bizleri neden yaratti sorusuna cevap verilememesi sonucunda acilan basliktir.
    0 ...
  44. 403.
  45. zeki demirkubuzun türkiyenin Kaderinin üzerine imza attığı film.
    0 ...
  46. 3.
  47. ilk entry mevzunun anlaşılmadığını göstermektedir.

    kader; yaşanacakların resmidir. yaşam; tek şekilde olur. geri gidilip değiştirilemez.

    bu resmin varlğının sebebi; her şeyin bilinmesidir. dolayısı ile; yazılmış bir senaryo yaşanmamaktadır. yaşanacaklar; Allah'ın her şeyi bilme niteliği çerçevesinde yazılmıştır.

    bu kadar basittir. fazla takılmaya, başka yerlere çekmeye gerek yok. çekeceksek de, gerçekten buna yeterli olmalıyız.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük