kıbrıs

entry411 galeri36
    61.
  1. yazın hiç çekilmeyen ada; hoş kışın da çekilmiyor ya.
    1 ...
  2. 60.
  3. tarihte en çok kavga gürültü etmiş iki milletin dipdibe yaşadığı adadır . hayrettir ve fakat güzeldir.
    0 ...
  4. 59.
  5. türkiye ile yunanistan arasındaki en büyük sorun.
    0 ...
  6. 58.
  7. yerli halkın kıprıs diye adlandırdığı, sahil-kız-güneş umuduyla gidilen, para yoksa eli boş dönülen, olmasa da olurmuş denilebilen ancak kızları konuştuğunda gayet dinlenesi olan, KESiNLiKLE üniversite eğitimi için uygun bulmadığım(15125234 ytl yıllık geliriniz yoksa tabi, e varsa okuma zaten), gıdanın çok pahalı ancak her türlü kötü alışkanlığın neredeyse bedava olduğu, herşeyden önemlisi Absolut vodkanın bakkalda 13 ytl olduğu(2004 fiyatı) paylaşılamayan veya paylaşılmaması için uğraşılan adadır. ayrıca milli marşı sürekli değişir: 2004'te dale don dale iken 2005 başlarında move yo body isimli naçizane şarkı olmuştur.
    3 ...
  8. 57.
  9. Gündemde değilmiş gibi görünüyor ama bütün bu kavganın gürültünün bam teli orasıdır: Kuzey Kıbrıs. Türban mürban, işin "folklorik" yanı.
    Altı senedir, bürokraside "bu adam Kıbrıs'ı verecek" şeklinde derin bir endişe var.
    Fakat vermek için, önce "almış olmak" gerekir.
    Biz Kıbrıs'a "adaya barış ve demokrasi falan filan götürmek" için mi çıktık, yoksa orayı düpedüz "aldık" mı?
    Görünürde birincisi, gerçekte ikincisi geçerli.
    Kıbrıs, merhum Ecevit'in inanılmaz tarihi ve siyasi aymazlığı sonucu, sırtımıza otuz beş senedir yapışmış kalmış bir kamburdur (ahmaklık dememek için aymazlık dedim)... Duracağı yeri de bilememişti, yürüyeceği yeri de, çekileceği yeri de. (Ne zaman neyi bilmişti ki?)
    Fakat biz Kıbrıs'a hep "bizim" gözüyle baktık. Kan dökmüştük, ölmüştük, öldürmüştük ve artık bizim olmuştu. Daha doğrusu, "geri gelmişti".
    BU BiR OSMANLI REFLEKSiDiR.
    Kabul etmek istemesek ve dillendirmeye asla yanaşmasak da, "bilinçaltlarımızda sürmekte olan Osmanlı bozgunu" ilk kez, sona ermese de, duraklamıştı.
    1699'DAN BERi SÜREKLi TOPRAK VERiYORDUK, iLK KEZ 1974'TE BU TOPRAKLARIN KÜÇÜK DE OLSA BiR KISMINI GERi ALMAYI BAŞARMIŞTIK!
    Tövbe, ilk kez 1939'da Hatay, ikinci kez de bu... Musul ve Kerkük'te söktüremememiş, konuyu fazla dalgalandırmadan üstüne sünger çekmeyi tercih etmiştik... Ama şimdi bir fırsat çıkmıştı...
    Meseleyi kendi kendimize bile itiraf edemedik, "soydaşlarımızı kurtarıyoruz" kılıfı uydurduk. işi de iyice "çözümsüzlüğe" vurduk. Çünkü çözüm istemiyorduk, orası artık bizim olmuştu ve asla kaptırmaya niyetli değildik. Yeterdi gayrı toprak vermek...
    Oysa, Misak-ı Milli sınırları içinde Kıbrıs yoktu!
    Yani, kendi koyduğumuz ilkelere, işimize geldiği zaman kendimiz mızıkçılık ediyorduk! Buna da "nalıncı keseri" demezler miydi? Güçsüz olduğumuz sürece "yurtta sulh, cihanda sulh", uygun gördüğümüz zaman "yurtta kargaşa, cihana çıkartma"...
    1920'de saptadığımız, 1923'te "konsolide" ettiğimiz çizgileri 1939 ve 1974'te gene kendimiz çiğniyorduk açıkçası... Dünya ilkine sessiz kalınca seviniyor, ikincisine karşı çıkınca da bozuluyorduk, kızıyorduk...
    Bir de sorun bakalım kendilerine, Kıbrıslı soydaşlarımız kurtarılmış olmayı değil de "alınmış" olmayı nasıl değerlendiriyorlar ve bize karşı ne tür hisler besliyorlar?
    Mesele bu kadar basittir. Strateji falan işin salçasıdır: Avrupa Birliği'ne girsek, Yunanistan niçin gelsin de bizi karnımızdan vursun? Bir üyenin, başka bir üyeyi yalnız batıdan değil güneyden de kuşatmasının ne anlamı, ne yararı ya da ne zararı var? Bir TürkYunan savaşı artık hiçbir şekilde mümkün değil. Otuz beş yıl öncesinin hesapları bunlar. (Yanılıyorsam, sormak isterim, Ege Ordusu niçin lağvedilmiştir?)
    işte bu nedenlerle de, Türkiye Kıbrıs'tan asla çekilmez, Avrupa Birliği'ne de asla giremez. iki kere iki dört.
    Meselenin çözülmesi için ya bir savaş ve bozgun gerekir -düşünmek bile istemiyorum-, ya da olağanüstü yetkilerle donatılmış, otoritesi hiçbir şekilde tartışılamaz bir devlet yöneticisi.
    Tercüme edeyim: Bir yeri ya padişah alır verir ya da Atatürk!
    Günümüzde ne herhangi bir politikacı bu mutlak güce ulaşabilir ne de herhangi bir muhayyel darbeci...
    isterseniz birinci şıkka dönelim: Bir savaşa girer de yenilirsek, ya da yıpranırsak, ne Kıbrıs kalır ne Güneydoğu...
    Hadi siz de isterseniz Amerika'ya şirin görünmek için onunla birlikte iran'a saldırın, sonra da olacakları görün.

    engin ardıç
    3 ...
  10. 56.
  11. sırtımızda var olan bir kamburdur.

    milliyetçi söylemlere giriyoruz ara sıra. yok efendim "kıbrıs demek namus demekmiş" "kıbrıs yavruymuş" tamam bir bakıma gerçekliği vardır bunların ama hatalıyız bir yerde.

    adamlar işsiz güçsüz. kıbrıs ikiye bölünmüş durumda. adada önceden var olan türkler türkiye'den nefret eder durumdalar. onlara göre türkiye geleceklerine engel oluyor.sonradan yerleştirilen türkler ise genellikle milliyetçi ve türkiye destekçisi.

    her yıl milyonlarca dolar para yolluyoruz, hibe ediyoruz ama ekonomi adına kayda değer bir gelişme yok. sıkıntıdır lakin. demek istediğim şudur ki;

    kıbrıs'ı aldık ve orayı türkiyeleştirdik. yazık oldu.
    2 ...
  12. 55.
  13. kıbrıs meselesi diye birşey yoktur, bugün dahi kıbrıs dingilterenin hakimiyeti altındadır, dingilterenin kıbrısı başka bir devlete devretmek niyetinde olmadığı hakkında kanaatimiz tamdır, kıbrısta yapılan hareketler ne olursa olsun ve bunları yapanlar kim olursa olsun, dingiltere hükümeti kıbrıs adasını başka bir devlete terketmeyecektir... bu böyle olunca gençler boş yere heyecana kapılıyor, lüzumsuz yere yoruluyor...
    1 ...
  14. 54.
  15. yarın, güneyinde yapılacak seçimlerin tarihi önemde olduğu ada;

    güneyinde çünkü rum kesiminde yapılıyor;

    seçimler, çünkü dünyanın ve ab'nin kıbrıs olarak tanıdığı kesimde cumhurbaşkanı seçeilecek;

    tarihi önemde çünkü, milliyetçi tassos papadopulos ilk turda devre dışı kaldı; seçimler dimitris hristofiyas ve yannis kasulides arasında; tarihi çünkü kim seçilirse seçilsin ilk işi mehmet ali talat ile görüşerek adanın birleştirilmesi sürecini yeniden başlatmak olacak; türk tarafında kabul edilmiş, rum tarafında reddedilmiş annan planı ise, muhtemelen ismi değiştirilerek yeniden masaya getirilecek iki tarafı da çok rahatsız etmeyecek makyajlamalar yapılarak belki yeni bir adla iki tarafa yeniden sunulacak; bayrağı bile belli olan birleşik kıbrıs cumhuriyeti kurulabilecek.

    türkiye'nin ab yolunda ilerlemesini rahatlatacak olan bu adımla birlikte türkiye'nin aşil topuklarından biri daha tarihe karışmış olacak.

    Çözüm için sırada bekleyen çok konu var. bir kaçı için:

    (bkz: kürt sorunu)
    (bkz: ermeni sorunu)
    2 ...
  16. 53.
  17. 52.
  18. kıbrısı aşşağılamak en kolayıdır emin olun. aşşağılayanların yarısından çoğu da görmemişlerdir orayı. tatmamışlardır oradaki duygusallığı ve ürkekliği.

    her kıbrıslı yüzünüze bakarken ağlıyordur aslında, iyi ki kurtardın bizi mi demelidir, yoksa keşke kurtarmasaydın mı? emin değildir kıbrıslı. tabii siz anlamazsınız bunu da, şuna bak dersiniz bunu okuyunca, biz orda şehitler verdik naraları... evet verdik, ama biz bilmiyoruz "ateşkes" in anlamını, biz hiç yaşamadık, bir sabah uyandığımızda evimize bomba düşebilme ihtimali altında yaşamayı. bize orayı aşşağılamak daha kolay bu yüzden.

    boş vermişliktir kıbrıslının dejenere olma mevzuusu, türkiyenin kendilerini masa başında satmayacağından emin değildir, ama emin olduğu birşey vardır o da "diğer kıbrıs"lının onun yaşama hakkını elinden alabileceğidir. bu yüzden gününü geçirmelidir. kötüyü düşünmeyerek geçirmelidir gününü. çünkü en iyi ihtimalle türkiye yine onları dış politika meselesi yapacaktır. en iyi ihtimalle kaderleri başkasının elinde olacaktır. bu yüzden yarını bilmedikleri için para harcamayı sever kıbrıslı... bizim tabirimizle tiki takılırlar. e naapsın. parayı yatırıma da dönüştüremezler ki... nereden emin olacaklar ev yaptıkları arsayı yarın ruma vermiceklerini? nasıl bilecekler satın aldıkları binaya bomba düşmiyeceğini... veya türkiyede yapsalar bu yatırımı nasıl terkedecekler baba ocağını.

    iki dünyanın insanıdır kıbrıslı. aşağılanmayı hakketmez. aksine özgürlüğü hakkeder. ya özgürlükleri ölümle verilsin, ya da türkiyeye ilhak olup insan muamelesi görsün isterler, çünkü adları gibi bilirler onlar da, tam bağımsızlığın onlar için intihar olacağını...

    ve böyle bir halka ev sahipliği yapar kıbrıs adası. mis gibi sahilleriyle, çok güzel insanlarına...
    7 ...
  19. 51.
  20. 50.
  21. ana vatanından para koparmak için 50,000 T.C vatandaşının K.K.T.C vatandaşı yapılacağı rivayet edilen garip ülkem...
    seçeni,idare edeni,kurtaranı,parasını vereni dolayısıyla da düdüğünü çalanı başka bir ülkedir o ayrı.
    2 ...
  22. 49.
  23. hiç bir zaman vermeyeceğimiz yer. yavru vatan
    3 ...
  24. 48.
  25. 47.
  26. nice kanlar dökülen ve sonunda en azından yarısı bizim olan ada. (Kıbrıslı Türklerin Türkiyeli türkleri sevmediği yalanını kıbrısa gittikten sonra anladım. Çağ değişiyor o eskilerde kaldı yeni nesillerin öyle bir derdi yok. )
    2 ...
  27. 46.
  28. 45.
  29. bizim rum kesimi olarak adlandırdığımız kıbrıs cumhuriyeti'nin önde gelen siyasi partileri ve son üç genel seçim sonuçları;

    Progressive Party of Working People (sosyalist)
    (2007; %31.1 - 2001; %34.7 - 1996; %33.0)

    Democratic Rally (muhafazakar)
    (2007; %30.3 - 2001; %34.0 - 1996; %34.47)

    Democratic Party (liberal demokrat)
    (2007; %17.9 - 2001; %14.8 - 1996; %16.43)

    Movement for Social Democracy (sosyal demokrat)
    (2007; %8.9 - 2001; %6.5 - 1996; %8.13)

    European Party (liberal demokrat)
    (2007; %5.8 - 2001; %3.0 - 1996; %1.71)

    Ecological and Environmental Movement (çevreci - sosyal demokrat)
    (2007; %2.0 - 2001; %2.0 - 1996; %1.0)

    United Democrats (liberal demokrat)
    (2007; %1.6 - 2001; %2.6)
    1 ...
  30. 44.
  31. adanın kuzeyinde yasayanlar tc liler tarafından aşagıdaki cumlelerle karşılanır.

    -ay siz türkleri sevmiyomuşşunuz... (bak abla kuzeyde yasayanlar türk, güneyde yaşayanlar rum)
    -kadar tatlı konusuyosun, daha konuşşana.(tabi hamamda bayılan kadın taklidi e yapayım mı)
    -siz otobüsle mi geliyosunuz tc ye.
    -anadiliniz ingilizce mi?
    -sterlin mi kullanıyosunuz..(bak bu çok da haksız degil)
    -orda insanlar nişanlanınca erkek kızın evine taşınıyomuş, doğru mu?
    -niye oruç tutmuyosunuz?
    -hristiyan mısınız?
    1 ...
  32. 43.
  33. herkes kuzey kıbrıs gençlerinin ne kadar yozlaşmış ve her şeyden bihaber olduğundan dem vurup durur ama kimse o gençlerin üç milletin kültürü arasında *** nasıl sıkıştığını, neler yaşadıklarını düşünmez. belki de kıbrıs'ın yani kardeş toprağının türkiye'nin sırtında bir kambur olduğunu düşündükleri için böylesi işlerine gelir, bilinmez. içlerinde türkleri sevmeyen yok mudur, var. nefret edeni de var. ama çok seveni de var. düşünmeliyiz ki türklerin içinde de türkü sevmeyen, hatta arkadan bıçaklayanı yok mudur, insanoğlu böyledir ne yazık ki..

    eğer illa birileri suçlanacaksa bu kıbrıs halkının gençleri değil o gençleri yetiştiren aileleri olmalıdır çünkü onca savaşı vahşeti kötülüğü asıl onlar yaşamış olmalarına rağmen çocuklarına anlatmıyorlar, yeterince bilinçlendirmiyorlar. kıbrıs'a türkiye'den okumaya ya da yaşamaya giden gençler kıbrıs tarihini kendi gençlerinden daha iyi biliyor, daha çok merak ediyorlar. bilemiyorum, o ada öyle günler gördü ki belki de artık sadece unutmak ve unutturmak istiyorlar kanlı günleri..

    türkleri sevmiyorlar, kıymet bilmiyorlar diye suçlamak kolaydır ama bir kez de durup neden diye sormak lazımdır. türkiye'den gidip oraya yerleşenler adada nasıl davranmaktadırlar, dağdan gelip bağdakinin huzurunu mu kaçırmaktadırlar... önce biraz özeleştiri..*
    6 ...
  34. 42.
  35. iskenderun körfezine aittir...
    1 ...
  36. 41.
  37. zenginlikten sebep insanları pek bi mutlu olan , mutluluklarını karşısındaki insanlara da aksettiren lakin canları çalışmayı hiç istemeyen insanları bünyesinde barındıran , domates ve salatalıkları hormonsuz olup tadından yenmeyen akdeniz adası .
    2 ...
  38. 40.
  39. tanrıça aphrodit'in doğduğu ada. kıbrıs ise aphrodit'in diğer adıdır.
    0 ...
  40. 39.
  41. -birileri * onlara türk dediği için türktürler.yoksa türklükle uzaktan yakından alakaları yoktur.
    -genelde tenleri çingene karasıdır.ama biraz saçı sarı , gözü mavi olan ben ingilizim diye gezer.
    -giyeceklerinin %70 inde büyük britanya bayrağı vardır.
    -aynı şartları ingiltere onlara verecek olsa eminim ki taşla sopayla bizim askerlere defolun derler.
    -türkiyelileri sevmezler(bunun nedeni orada yaşayan göçmenlerin genelde hatay,mersin,adana ve antep ten olması)
    -gusul abdesti almayı bile bilmezler.
    -kısacası ingilizden çok ingilizdirler.

    yazılacak bir biyografi üzerine "atatürk'ü yazabilir miyim ?" dediğimde bana "ben siyasetten hoşlanmam" diyen,atatürk ü siyasi bir şeymiş gibi gören."Ama kraliçe elizabeth desem kabul ederdiniz herhalde" dediğimde dumur olan kıbrıs vatandaşı hocaları vardır.

    bunları sinir etmenin 2 yolu vardır.
    -olm siz bizim sömürgemizsiniz diyeceksin.yada
    -olm burayı talat mı yönetiyo zannediyon.burayı büyükanıt paşa yönetiyo diyeceksin.
    7 ...
  42. 38.
  43. aslında son derece sıkıcı bi yer gibi gözüküyor.. ama gezilip görülecek epey yer var.. savaştan kalma birçok yer müze haline getirilmiş.. barbarlık müzesi hikayesi ile insanın kanını donduruyor, at mezarları oldukça güzel, namık kemal in zindanı da gezilip görülmeli.. bir de magosa da maraş bölgesi mutlaka görülmelidir.. fakat askeri bölge olduğu için ya asker olmanız ya da sağlam bir torpil bulmanız gerekiyor.. kanımca en güzel şehri girne dir.. evet türkleri gerçekten sevmiyorlar..
    2 ...
  44. 37.
  45. su an bulunmus oldugum yer güzel yerdir hos yerdir..konuşmamın bozulduğu topraklardir..görünüş olarak inanılmaz sıkıcı bir adadir. kıprıs insanlarının konuşmaları bir tuhaftir komiktir hatta bir o kadar eğlencelidir. (bkz: kibris türkçesi)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük