1964'te kendisine verilen nobel ödülünü reddederken, 'benim gibi yaşlı bir devrimciye böyle bir ödül vermek, kapitalizmin öç alma girişiminden başka bir şey değildir' demiş ve taşı gediğine öyle böyle koymamış düşünür.
ne listeye girdi ne de bir ödül aldı diyordu kadıköylü ozan. ta başka bir coğrafyadan başka bir zaman diliminden.
--spoiler--
"birini sevmeye koyulmak başlı başına bir iş, bir girişimdir. güç ister, yürek ister, körlük ister...hatta başlangıçta öyle bir an vardır ki uçurumun üstünden sıçramak ister; düşünmeye kalkarsan aşamazsın onu... "
--spoiler--
albert camus ile aynı yolun yolcusu olan büyük yazarlardandır.
albert camus çoğu kişiye hitap etsede sartre camus kadar geniş okuyucu kitlesi göstermez.satrenin kullandığı dil o kadar ağır ve yazdığı kelimeler o kadar açıktır ki bazı insanlar bu adam çıldırmış bile der. özellikle sözcükler ve bulantı adlı kitapları buna mükemmel bir örnek , satreyi sevmeyen bir daha kitabının kapağını bile açmaz ama bir seversede bir daha baska yazar okumaz. camus öyle değildir kurgu ve varoluşcuğun temelleriyle yazdığı kitaplarına birazda psikoloji ekledimi okumayacak kimse yoktur.
bu aralar, kendisine olan zaafımın ve takıntımın boyutunun iyiden iyiye arttığı aşmış düşünür.
ne demiş:
--spoiler--
"aç bir dünyada edebiyatın işi nedir? yazar herkese seslenmek, herkesçe okunmak istiyorsa, açlıktan ölenlerin yanında olmalıdır. bunu yapmıyorsa, mutlu azınlığın hizmetindedir ve onun gibi sömürücüdür."
--spoiler--
Feminizm'in kurucusu Simone de beauvoir'in büyük aşkıdır. Anlayamadığım mesele, kadın feminizm gibi erkeğe karşı gelen bir akımı ortaya atıyor, kendisi bizim jean'la aşna fişne yapıyor. Bu ne perhizdir.
--spoiler--
''insan sahip olduğu şeylerin değil, her şeye karşın şimdiye kadar sahip olamadıklarının ve sahip olabileceklerinin toplamıdır.''
--spoiler--
Kendisi ateisttir. Şöyle der son derece mantıklı bir şekilde: Diyelim ki tanrı var, peki sırf onun cennetini kazanmak uğruna yaptığınız sözde iyilikler, merhamet ve vicdan ayakları onun hoşuna gider miydi, buna inandırabilir misiniz onu.
hayatının son yıllarında sessizliği, sakinliği savunarak ön planda olmayı reddetmiş önemli filozof. 20. yüzyılın ilk yarısında fransız toplumunun toplumsal olaylar karşısında verdiği tepkileri, yaşadığı değişimi delarue, daniel gibi renkli, ilginç karakterlerle edebiyat dünyasına sunmuştur.