bugün

'isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin: daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde şeytan yok... içimizde aciz var... Tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...' Sabahattin Ali-içimizdeki Şeytan
"hiç bir şey gerçek değildir. herşeye izin vardır."

hassan sabbah - fedailerin kalesi alamut
--spoiler--
Dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: Umut.
--spoiler--
~
HAKAN GÜNDAY*
'Dışarda hareket eden her şeyi sikmek geliyordu içimden.' Aytuğ Akdoğan-Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm
gözlerimden "sen" diye düşerken gözyaşlarım, gitmeye mecburdum. Sen bana bir ömür uzakta olsan da ben bir nefes kadar yakınındayım. Sen olmasan da sensizlikte seninle nefes alıyor olacağım. Baharları bir çiçek olup kokusuyla gönlüne dolacağım. Karanlığına saklandığında gözlerimde bir avuç güneşle geleceğim seni aydınlatmaya. Kimsenin ne dediğini duymak istemiyorum... Sadece yaşamak ve görmek istiyorum. Hiçbir hayale sığıramadığım tek gerçeğimsin. Sevdim işte ötesi de yok gerisi de...

(bkz: Aşkın Gözyaşları 1)
(bkz: Sinan Yağmur)
yaşamın amacı, amacı olan bir yaşamdır.

(ferrarisini satan bilge)
Yüz yılın dersi; Özgürlüğün önündeki en büyük engel eşitliktir.
--spoiler--
Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. ''Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir'' diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
--spoiler--
sunay akın'ın bir kitabından:

'gemiler batınca denizin canı yanar mı babacığım?' diye soran küçük bi kız çocuğu, bir şey okurken beni ağlatabilen ilk ve tek cümledir.
" zamanın iki yüzü var dedi kendi kendine hayyam, iki boyutu; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor,kalınlığını ise tutkular."

amin maalouf - semerkant
''seni daha tanımadan özlüyorum.'' elif şafak aşk
Evlenmek mi? Hayır, hiç de bana göre değil! Size söylemiştim. Belki yarı-zamanlı bir evlilik bana uygun olabilir, ama bundan daha bağlayıcı olmamalı. Lou Salome - {Nietzsche Ağladığında}
ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum. lou salome - {nietzsche ağladığında}
''senden önce nasıl yaşadıysam senden sonra da öyle yaşayabileceğimi biliyorum.''

süheyla acar- dostluk hüznü paylaşmaktır.
''bir başkaydım senin yanında. sen gidince yine bir başkayım, kendime başka. ''
Bila noksan eksiksiz bir hayattır sürdüğün. Ya da öyle sanırsın. Alışkanlıklara ayak uydurur tekrarlara kapılırsın.
Şimdiye değin nasıl yaşadıysan gene öyle yaşacaksın sanırsın. Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir.
Etrafındaki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın.
Var olanı değil sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır o. Ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasret çektiğini anlarsın... şamar gibi iner hakikat suratına.
anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. onun için kadınlarımız, hatta erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.

(bkz: mustafa kemal atatürk)

nutuk.
--spoiler--
''esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir. ''
--spoiler--
"niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?"

sabahattin ali / kürk mantolu madonna.
Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.

kaybedenler kulübü.
"hep kalıplara uymayı reddettim. geldiğim nokta şu; diğerlerinden daha mutsuz, bi o kadar umutsuz ama kafam hepsinden daha güzel.."

Charles Bukowski
"hayatımın, başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım."

oğuz atay - tutunamayanlar
--spoiler--
Hayatımızda ki belli insanları kaybettiğimizde, belli yerlerden, topluluklardan mahrum edildiğimizde basitçe geçici bir şeye katlandığımızı, yasın biteceğini ve önceki düzenimizin onarımının gerçekleşeceğini hissederiz. Oysa bunun yerine katlandığımız şeye katlandığımız da, kim olduğumuzu ortaya çıkaran bağlılıklar olduğunu gösteren bir şeyler açığa çıkar. Bu sadece burada bağımsız varolan bir '' ben '' in basitçe oradaki '' sen '' i kaybetmesi değildir. Özellikle '' sana '' olan bağlılığım beni '' ben '' yapan bir şeyin parçasıysa. Bu koşullar altında seni kaybedersem, sadece kaybın yasını tutmakla kalmam, aynı zamanda kendi kendime tanımaz hale gelirim. Sensiz artık '' ben '' kimdir ki. Bizi oluşturan, inşa eden biz yapan bu bağları yitirdiğimizde, kim olduğumuzu ya da ne yapacağımızı bilmeyiz.
Bir yanda '' sen ''i kaybetmenin, sadece '' ben '' im eksik kalacağım keşfini getirdiğini düşünürüm. Öte yandansa, belki de '' sen '' de kaybettiğim şey, kelime dağarcığımda halihazırda bir kelimeye denk gelmeyen o kayıp, sadece sana veya sadece bana karşılık gelmeyen bir ilişkiselliktir, ve hatta belki de bu '' şey '' tüm bu terimlerin birbiriyle farklılaştırdıkları ve ilişkilendirdikleri bağın ta kendisidir...
--spoiler--
En iyilerden biridir bence.. Evet, Dorian, her zaman seveceksin beni. Çünkü ben senin işlemeyi göze alamadığın tüm günahları simgeliyorum. The Picture Of Dorian Gray - Oscar Wilde
ne yaparsan yap sakın unutma; düş, tek bir kişinin mantığıdır.gerçekse herkesin çılgınlığı.

***
özgür irade verilen bir şey değildir.uğrunda mücadele edilmesi gerekir, alınması gerekir.elijah da aynen bunu yapar.evrensel iradeyi kavrar.

***
ve dünyanın gözlerinden bakan elijah, gerçeği algılar.tanrının gözlerinden bakmaktadır.çünkü tanrı monalitik ilahi bir varlık değildir.tanrı bizleriz.elijah birden insan iradesinin bu girdabın içinde ne kadar önemsiz olduğunu anlar.her kişi tanrının sadece minik birer parçasıdır ve hizmet ettiği tümleşik bütünden haberi bile yoktur.ancak bir damarda yol alan bir kan hücresi kadar bilinçli; bir amaçla dolu ama o amacın büyük plandaki yerinden habersiz.evrenin ying-yangı barizdir.ışığın içinde neden karanlığın olduğu da.kötünün neden her zaman iyiye baskın olduğu da. *

***