laiklik edebiyatı yapanların (ki laiklik kötüdür demiyorum. bazılarının bu ilkenin yorumunu işlerine geldiği gibi anlayıp anlattıklarını idda ediyorum.) bu ülkenin %70 inden fazlasının imanlı olduğunu unutması, bir yerde demokrasiyi saymaması sonucu sıkıldıkları durum. zira bir söylem vardı avrupa da.
Hollanda Adalet Bakanı Piet Hein Donner, halkın üçte ikisinin istemesi halinde ülkesinde şeriat düzeninin kurulabileceğini söyledi. Donner: `Çoğunluk isterse olur. Çoğunluğun böyle bir kararına karşı hayır demek olmaz. Demokrasinin özü zaten çoğunluğun isteğidir. dedi. Adalet Bakanı Donner, imamların kadınlara el vermemesini de inançları açısından anlayışla karşıladığını belirtti.
(bu noktada şeriatin iyi bir şey olduğunu idda etmiyorum. söz konusu bakanda idda etmiyor. izahını yapmaya çalıştığım konu, halkın fikrine ne derece saygı duyduklarını göstermek, çoğunluğun fikrine ne derece saygı duyulduğunu göstermek.)
hal böyle olunca. zamanında inançlarıyla mücadele eden askerlerimizin adına yazılan marş kimseleri rahatsız etmesin lütfen. çünkü o marş çoğunluğun kabul ettiği marştır.
efendim müslüman bir halkın milli marşında dini motiflerin de bulunmasının getirdiği doğallıktır. ayrıca; laiklik ilkesinin veya türkiye cumhuriyeti devleti'nin dini dışlamadığının; aksine toplumsal bütünlüğü sağlamak için dini adeta bir zamk gibi algıladığının kanıtıdır.
atatürk kabul ettiği için tartışmaya açılamayan konudur. yoksa bizim vahşi laikçi molla kemalistler çoktan tarihe gömerdi bu güzelim marşımızı. kafayı dine karşı olmakla sıyıran ekibin içindeki en büyük karın ağrılarından birisidir. lakin rahat olunmalıdır anayasanın değişmez değiştirilemez maddeleinden birisidir.
laikliğin ne demek olduğunu bilmeyen kot kafalıların odun bir zihniyetle karşı çıktıkları her satırı cevher değerinde olan muhteşem marşımızdır.
emekli orgeneral doğu silahçıoğlu,istiklal marşının dini önermeler içermesi sebebiyle bu marş çalarken istemeyerek selam durduğunu söylemişti.(Cumhuriyet,21 şubat 2008)
bu akım yeni değil yani.her atatürk diyenin peşine takılan saf atatürkçülerimize duyurulur.
Mehmet Akif gibi büyük bi şaire akıl vermeye kalkışacak kadar şaşkın ve tek eseri foseptikte yuzmekteki dışkısı olan insanları görmeme sebep olan başlık.
kazanılan imkansız bir savaş ve toprağa düşmüş yüzbinlerce gençin ardından kurulan yeni bir devletin önsözü olmasındandır dini temayı içinde bulundurması.
laikliği din düşmanlığı - aslında allah düşmanlığı- olarak bilen, angutyolar için sakıncalı durumdur. istiklal marşı dini öğeler içeriyor evet, hadi teklif et değiştirsinler. yerse.
hilafetin kaldırılmasından 85 yıl sonra bile insanlarımızın din konusunda bu kadar hassas ve saldırgan olmasının yanında daha hilafet kaldırılmadan kabul edilen bir marşın dini ögeler içermesinin bu kadar olay yaratması gereksizdir kanımca.
marşın yazarının, sağcı olmasıyla açıklanabilecek bir durumdur. gerçi istiklal marşının sözlernden çokeleştirilecek en önemli yanı, pokunamayan her okunuşunda kulaklara zarar nağmeler çıkaran bestesidir. her şeyden önce bunun bir şiir ve mehmet akifin de yetenekli ve iyi bir şair olduğunu, aruzla kusursuz örnekler verdiğini,ilköğretim kitaplarında yazılandan öte çok değerli şiirlerinin olduuğunu hatırlamakta fayda var
nazım hikmet in de şiirinde yer bulmuştur;
Bizim istiklâl Marşı'nda aksıyan bir taraf var,
bilmem ki, nasıl anlatsam, Akif, inanmış adam,
fakat onun, ben, inandıklarının hepsine inanmıyorum.
Meselâ, bakın "Gelecektir sana vadettiği günler Hakkın.
"Hayır, gelecek günler için gökten âyet inmedi bize.
Onu biz, kendimiz vadettik kendimize.
Bir şarkı istiyorum zaferden sonrasına dair.
"Kim bilir belki yarın..."
laikliği sekülerlik olarak gören , düşünme yetisi fazla gelişmemiş beyinlerin ortaya attığı fikirdir bu . %99'u müslüman olan bir milletin (ülkenin demiyorum bakın) ulusal marşında dini bir öğe olmayacak da ne olacak ? ah gençlik ah...
çok çok normal bir durumdur. müslümanların çoğunlukta olduğu ve şiiri yazanın müslüman olduğu düşünülünce gayet mantıklıdır. ancak şiirin geneline bakıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
mesela "bu ezanların şahadetleri, dinin temeli" ve "o dinin mensupları bu ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturmakta". yani "ezanların bu yurdun üstünde inlemesi" demek ülkenin çoğunluğunun özgür olduğu anlamına gelir bu da demek oluyor ki biz özgürüz. burdan bu mantık çıkartılabilir. bunda dini inancı farklı olanlara yahut inanmayanlara karşı bir ayrımcılık yoktur. sadece biraz geniş bakmak lazım olaya.
ayrıca mantıken "hakk'a tapanların istiklal hakkının oluşu", başkalarının da istiklal hakkı olmadığını göstermez. "benim istiklal hakkım var" demek başkasının yok demek değildir çünkü. bunu anlamak çok da zor olmasa gerek. *
istiklal marşını okuyup da içinde dini öğeler var diye ona sahip çıkmayan birisi inancı ne olursa olsun bizden değildir. 10 kıtalık bir şiirde geçen 4-5 satırlık dini objeyi ayrımcılık olarak gören bünyeyi ben çözemiyorum. adı üstünde "bir milletin istiklal marşı". ama bunu anlamak için önce o milletten olmak lazım sanki. başka şeyleri ayrımcılık olarak görmeden.
kurtuluş savaşı kemal kılıçdaroğlu nun belgeleriyle değil imanla kazanılmıştır.imansız bir insan sınırlı erzakla,sınırlı mühimmatla onca devlete karşı nasıl dayanabilir?ayrıca sütçü imam ın "bayrak göndere çekilmeden namaz kılınmaz" diyerek kahramanmaraş ta düşmana karşı ilk kurşunları atmasını görürsek savaşın imanla nasıl kazanıldığını görmüş oluruz.
anormal bir durumdur... hakk'a tapanlarin istiklal hakkidir da tapmayanlarin degil midir? omurumde boyle bir ayrimcilik gormedim... yok efendim ezanlarmis, yok efendim sahadetlermis... lutfen inanmayana biraz saygi.
