istiklal caddesi

entry649 galeri73
    149.
  1. istanbul için: istiklal caddesi.
    ankara için: karanfil sokağı.
    siirt için: güres caddesi.
    1 ...
  2. 148.
  3. 'beyoğlu tepinirken ağlar karacaahmet' dizesini her geçişimde aklıma getiren istanbulun en nefret ettiğim mekanı.sodom ve gomore ile at başı..
    0 ...
  4. 147.
  5. Anketörlerin her köşe başında pusuda beklediği istanbulun en ünlü caddesidir.Hayatımda bir defa bulundum ve bu fırsatçı anketörler anadolu saflığımdan yararlandılar.Benimle birlikte olan arkadaşlarım hiçbirinde durmazken ben tamamında durdum ve hatta ilki elime bir Atatürk resmi tutuşturdu ben de aldım yoluma devam ederken arkamdan seslenip parayla sattığını söyledi, dönüp 1 lira verdim, canın sağolsun dedi, galiba beğenmedi verdiğim parayı. O günden sonra anladım ki istanbulda bunların hiçbirine kulak asmayacaksın veya uzattıkları bir şeyi almayacaksın aksi halde borçlu çıkıyorsun.
    0 ...
  6. 146.
  7. başından sonuna kadar yürüyerek gezildiğinde her türden insanlar görebileceğiniz metropolümsü caddedir.
    0 ...
  8. 145.
  9. 3 haziran çarşamba gibi sıradan bir hafta gününde, saat 14:00'de bile yürümekte zorlanacağınız kadar kalabalık olan cadde.
    1 ...
  10. 144.
  11. cadde üzerinde bulunan tramvayın kazası sonucu bir kişinin ölümüne neden olan yer.
    2 ...
  12. 143.
  13. içine dahil olduktan sonra başka yerlerde yaşanılan "acaba üstüm başım düzgün mü, bu giydiklerimi gören acayip yorumlar mı, saçımın modeli abes mi, çok mu sapım, sesli konuşsam rahatsız olan olur mu vb." gibi birçok sorunsalı düşünmeye gerek duyulmayan, hiçbir insanı ayırt etmeden bünyesinde barındırabilen, günün her saati farklı bir kesime hitap eden hareketin hiç bitmediği, huzur dolu cadde.
    1 ...
  14. 142.
  15. her tarzdan insanı bünyesinde barındırabilen cadde.
    2 ...
  16. 141.
  17. çağdaş embesillerin fatih semtinden hiç geçmedikleri halde hergün geçiyormuş gibi "ay ne yobazlar, yiyecek gibi bakıyorlar" diye aşağıladığı insanların bu cadde de gezerken arkalarından "ninjalar fatih'e" diye bağırarak ya da onlara "yiyecek" gibi bakarak büyük bir ikiyüzlülük içerisine düştükleri yer.. yine bu çağdaşlar her yerde "mahalle baskısı"ndan dert yanarlar.. ne büyük bir çelişki lan bu? sana yapılınca isyan çıkar sen başkasına yapınca haklılığına tespit üret..
    3 ...
  18. 140.
  19. istanbulun kalbi olarak da adlandırılabilecek, trafiğe kapalı olduğu ve gidince eğlenileceği herkesçe bilinen cadde...
    0 ...
  20. 139.
  21. eğer varsa * sevgiliyi kola takıp gezilebilecek en güzel yerlerden biri. kalabalık olması biraz çekilmez ama zaman geçirebilecek alternatif dükkan ve restoranın olması güzel.
    1 ...
  22. 138.
  23. günün her saati tıklım tıklım insan dolu olmasına rağmen garip bi tutkuyla bağlı olduğun, bi aşağı bi yukarı turlayıp dururken mağaza vitrinlerini ezberlediğim, canımın içi, tatlı cadde.
    0 ...
  24. 137.
  25. taksim tarafından her girdiğimde caddeyi görüp bana özgürlüğümü anlatan istanbul'un en cosmopolit caddesi hayatımın en güzel günlerini bu caddede geçirmişimdir.o kalabalık o özgürlük o rahatlık türkiye'de başka hiç bir yerde yoktur. okulum bitince bütün ömrümü üzerinde geçireceğim caddedir. bitmesine 4 sene olmasına rağmen yaşayacağım evi 4 sene önceden tuttum. seni seviyorum istanbul seni seviyorum istiklal caddesi.
    0 ...
  26. 136.
  27. hayatın bitmediği cadde, devamlı kalabalıktır, devamlı canlıdır.

    7/24 yaşar.
    0 ...
  28. 135.
  29. istanbul'un en kalabalık ve en meşhur caddesi.
    0 ...
  30. 134.
  31. yıllardır bize (bu cümlede bizden kasıt istiklal caddesine hayatı boyunca çok az gitme imkanı bulan, istanbul'da yaşamayan insanlardır) çok güzel anlatılan istanbul caddesi. "çok boktan abi, travestiler var, kapkaç var, o var, zart var, zurt var ama değişik bir havası da var dünyadan kopuyorum yürüyünce, düşüncelere dalıyorum içinde" şeklinde anlatılır bize. belki de en güzel övme çeşidi kötülüklerine rağmen süpersonik şeklinde bir övme. sanatçılar ya da yazarlar burada takılır geceleri. burada yürür türkiye'nin en farklı adamları. ve gece yürürler, gece binlerce farklı ama kafa adam yürür bu caddede. kutsal bir mekan gibidir böyleleri için. bize (aynı bizden bahsediyorum biz bizeyiz) böyle anlatıldı yıllarca. "o caddeden çok besleniyorum" şeklindeki açıklamaları hep duyduk. ben en fazla 3 kere gitmişimdir o caddeye. ve bir bok anlamadım. haa. benim anlamamam basit bir şekilde "tabii olum az gidince tadına varamamışsın o kutsal mekanın" savunmasıyla bertaraf edilebilir. ersin karabulut olsun, erhan güleryüz olsun (bunlar sadece şu an aklıma gelen 2 örnek) öyle anlattılar ki bu caddeyi bize, ya da sanatçı olsun olmasın -sözlük yazarları gibi- farklı adamlar da öyle anlattılar ki bu caddeyi bize, yüksek beklenti oldu. hemen farklı düşünmeye başlayacağım oraya gidince, farklı bir kişiliğe bürüneceğim, kah ıssız, kah dahi, kah aydın olacaktık. olmadı ama bir değil 3 kere denedim, olmadı. bu cuma bir daha denemeyi düşünüyorum. bakalım olacak mı bu sefer? umutsuzum ama du bakalım.

    gerçi vardır böyle yerler istiklal'den başka. kimilerinin çok anlam çıkardığı, kimilerinin anlam çıkaranlara özenip anlam çıkarmak zorunda kaldığı, kimilerinin de bir bok anlamdığı yerler. herkes bilmelidir gibibir hava da yaratılıyor böyle yerleri ayrıca. genelde de istanbul'da oluor böyle yerler. yıllardır öğrenemdiğim bir yer var mesela: yanan bir köprü altı. oraya gidseydim direk şarap içen, saç-sakal birbirine karışmaktan öte bulaşmış, bilge sözlerle karşısındakini çok pis etkileyen bukowski ayarında biri olacakmışım gibi. en azından böyle bir havası var anlatılanlardan çıkan. yine geçenlerde batan bir köprü var. izmir'in kordon'u var. boylu poslu.

    işte burlara farklı bir dünya galiba bazıları için. bu arada sonuçsuz, anlamsız, ana fikirsiz bir entry için de okuyanlara uğrattığım zaman kaybı için üzgünüm.

    bir de mesela başka şehirlerde böyle yerler yok mu, ya da ben mi alamıyorum o tadı? misal bursa için neresi bu "yer", bu farklı yaşam alanı? arap şükrü mü, heykel mi fomara mı. ben de yıllardır ilki hariç bu ortamların içindeyim ama niye bir tat alamıyorum. ben de mi sorun yoksa bursa'da mı? ya da istiklal insanları ile aramızda görüş farkı mı var? hayata bakış farkı mı? ya da bu fark bir "sıradan insan" ile bir sanatçıruhlu insan arasındaki fark kadar mı? ya dabiri istiklal'e çıkıp nasıl aşk yaşıyor bu caddeyle de ben niye "a şu dükkana da gireyim, müzik güzelmiş, a zenci, a travesti, a uykusuz çıkmış lan, kıza bak" şeklinde bir iç sesle yürüyorum bu tranvaylı yolu. bunu anlamadan ölecek miyim, ya da ilerde ben de "abi çok güzel ortam ya çok farklı bir havası var" diyecek miyim? işte bunu bilemiyorum. ama bilmek için ilerde bu caddede çok uzun zaman geçirmek istiyorum.
    3 ...
  32. 133.
  33. türkiye'de başka hiç bir yerde bulamayacağınız cadde. içinde ayrı bir gizemi olan, bu gizemle insanları kendine bağlayan istanbul'un ayrı bir güzelliği...
    3 ...
  34. 132.
  35. üzerinde dolanan 10 kişiden 2 si travesti, 2 si japon, 2 si zenci, kalanı da sıradan insan olan cadde. gece 12'den sonra travesti oranı %70 artmaktadır. aman dikkat.
    1 ...
  36. 131.
  37. o akdar çok güzeldir ki her pazar olmazsa olmazlardan dır. insanın tam meydan en son gözüken yere kadar baktığında aşık olmaması biraz imkansızdır.
    2 ...
  38. 130.
  39. her renkten, her tabakadan insan olan eğlence alışveriş mekanı. hayır alışveriş yapmak istiyorsam kanyon'a veya istinye park'a falan giderim. eğlenmek istiyorsam da kuruçeşme'ye giderim, caddeye giderim.

    kısacası çok gereksiz bir kombinasyondur.
    0 ...
  40. 129.
  41. her türlü pisliği içerisinde bulundurmasına rağmen , çok güzel en güzel cadde.
    0 ...
  42. 128.
  43. en güzel hali en tenha olduğu pazar sabah saatleridir.
    ne kız kesemeye gelen tiplemeler vardır.
    ne o çok acelesi olan yurdum insanı. (her daim etrafına çarpa çarpa ilerler bunlar)
    çoğu mağza kapalıdır o yüzden her yerden farklı müzik sesleri çıkmıyordur henüz. (bu kötü değil, çeşit çeşni olayı sonuçta ama huzur bırakmıyor bir süre sonra insanda)
    hele birde hava güzelse.
    istiklal caddesinin keyfi sonuna kadar sizindir.
    1 ...
  44. 127.
  45. büyük sermaye sahiplerinin ne kadar mondofon olduklarını bir kez daha anlamama neden olan cadde. öylesine ki son dönemde yapılan bütün binalar, eski vakko binası, saray, çetinkaya vb. hepsi birbiirnden çirkin.

    Bir de hesapta tarihi dokuya uydurulmuşlar. Sanki binaya bir kaç tane girinti çıkıntı koyunca bina tarihi oluyor.

    içler acısı haldeyiz, içler acısı. ya istiklalin göbeğine demirören tarafından dikilen o yüce çirkinlik.

    hep cam, hep ucuzluk, hep rant.

    (bkz: k.çınıza girsin)
    (bkz: rant'ın altında kalırsınız inşallah)
    1 ...
  46. 126.
  47. kitapcılarında her türlü kitabı bulundurma özelligine sahip.
    1 ...
  48. 125.
  49. nitelik ve nicelik açısından avrupa'da pek çok benzeri vardır.

    ayrıcalıklı yapan cosmopolik yapısıdır.her telden insan bulmak mümkündür.

    her dinden..

    her renkten..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük