hava karardıktan sonra gidilip güzelce yemek yedikten sonra birazcık alkol eşliğinde yürünülmesi müthiş keyif veren ve istanbul'un gerçekten çok kalabalık olduğunu tekrar tekrar düşündüren caddedir.
bir türlü zamana mağlup olmayan caddedir.
akşam yedi gibi geçersiniz,yer bulamazsınız yürümeye
sabah yedi gibi geçersiniz,o kadar insana şaşırırsınız ama iş güç malum dersiniz.
peki azizim sabahın üçü dördü arası o kadar insan, yarı sarhoş,yarı ayık,yarı midyeci ne arıyor
sokaklarda. sen ne arıyorsun demeyin, ben geçiyorumda o ahali orada takılıyor azizim. duruyorlar adeta.
galatasaray taraftarının her maç çıkışında inlettiği cadde.**
giden her sevgilinin ardından
hep biz olduk el sallayan
haykırsak duyar mı sesimizi
hangi sevdadan galip çıktık ki
bana her zaman aklıma ayna'nın o muhteşem şarkısını getiren caddedir:
"Halim berbat istiklaldeyim
Üç beş dostla karşılaştık bin kederdeyim
Ayrılık çoktan kabullenilmiş
Sen söylemişsin herkese aşkın küllenmiş
Sızım sızım sızlıyor içim
Adın geçince ya da düşününce
Ne kadar zormuş giden hala seviliyorsa
Bir yangın içimde
Sönmedi hala
Sönmedi hala
Hangi şarkılarla ağlamıştık korkuyla
Hangi türkü söylenir ayrılıklarda
Hangi insan vazgeçer aşktan böyle sevmişken
Hangi insan eyvallah çeker
Eyvallah eyvallah eyvallah diyen diller
Dayanmaz tövbe eder inşallah"
bir cadde üzerine yapılabilecek bütün benzetmelerden ve bu caddeyi niteleyebilecek bütün metaforlardan nasibini almış kara parçası.en nihayetinde para karşılığı hizmet alınan veya üzerinde yürünüp sağa sola bakılan,sigara falan içilen,kız kesilen bir yere bunca anlam nasıl yüklenmiştir ve yüklenmeye devam etmektedir gerçekten merak ediyorum.
son trendin havaya atılıp düşen ışıklı zımbırtılar olduğu caddedir. grupça gidilip grup üyelerinin kaybolduğu durumlarda işe yaramaktadır o yüzden bok atılmamalıdır hemen ilk görüşte. lakin sonra muhtaç oluyorsunuz.