dünyanın en ünlü sayılı caddelerinden biri olan istiklal caddesinde eğer aceleniz varsa ve hızlı yüremek istiyorsanız tıpkı bir pc oyununu andıran dakikalar geçirebilirsiniz.
istanbul'dan uzakta yaşayıp istanbul'da yaşayan birine özlem duyan birinin, o kalabalığın ve kargaşanın içinde "asla istanbul'a ait olamayacağı" gerçeğini yüzüne vuran cadde. Renkli bir caddenin içinde siyah beyaz yürüyen kişi olmak, çoğulluklarda tekilliğiyle sürünmek, istanbul aşığı insanlar arasında kendini yaban olarak görmek... Tüm bu hisleri barındırmasından dolayı, tüm güzelliği gözümde bir "hiç" tir. Eğer Ayna grubundan tiksinmeseydim, yürürken Halim berbat istiklaldeyim şarkısını söylerdim bağıra çağıra.
O günler, o özlem geride kalsa da sanki taşlarına işlenmiş meretin, hala aynı düşüncelerleyim. (bkz: yürürken işkence çekmek)
Dünyanın en büyük meydanlarından.Aradıgınız her şeyin bulunduğu uzun ve büyük cadde ve her türlü insana rastlayabileceğiniz yer.Sosyetesinden tikisine rockçısından rapçisine yerlisinden yabancısına tinercisinden gitar çalanına...
çok fazla kalabalık olduğunda orjinalliğini yitiren cadde. nedir istiklal caddesi'nin bu kadar çekici olmasının sırrı? kimi zaman oluyor insanlar toz bulutu gibi kaplıyorlar her bir yanını güzel caddenin. ayyaşı, tinercisi, balicisi, aşığı, müptelası, delisi, evsizi.. adeta bir mozaiklik örneğidir istiklal caddesi. şık ve ışıklı kafeler nefret ettiriyor. istiklal caddesi hep evsizlerin, hep bağımlıların kol gezdiği bir yer olarak kalmalı.
istanbulun avrupa yakasında bulunan uzuuun mu uzuuun caddesi. pahalı kafeler kitapçılar giysi mağazaları ve envayi çeşit mağazanın bulunduğu caddedir. bu cadde de türk hariç ne bulursanız vardır. rastalı saçlarıyla afrikalılar,bozuk aksanlı fransalılar,ruslar,ingilizler,apaçiler,abazalar...
pazar günleri kalabalıktan adım atmaya yer bulunamayan ama buna rağmen her daim buram buram istanbul kokan cadde. bambaşka bir dokusu, insanı kendine çeken muhteşem bir havası var.