fetihten sonra çağ kapayıp çağ açan olay olarak yalnızca türkler söylüyor diyebilirsiniz ama unutmamak gerekir ki o toplar yapılmasaydı avrupada hiçkimse top yapmayacak, o topun feodal şatolarını yıkabileceğini bilmeyecek ve şu an kölesi olduğumuz tümüyle zengin * bir avrupa yerine şimdi türkiye'de olduğu gibi para denen nesne birkaç kişinin tekelinde olacaktı. o yüzden uzun lafın kısası bu fetih her ne kadar şu anki biz için kötü olsa da yine de bizim için büyük bir fetihtir. abartı bir işi olduğundan yüksek göstermedir. * ama burda yapılan işi biz daha da alçaltmak için uğraş veriyoruz. soruyorum şimdi istanbul bizim mi?
Her durum kendi zamanı içinde değerlendirilmelidir önermesinin doğruluğunu kanıtlayan iddia. Kolay geliyor elbette aynı koşullarda yaşamamış insan evlatları için. Birkaç nesil sonra bu mantıkla Kurtuluş Savaşı da abartılmaması gereken bir hadise olarak görülür, yazık.
zamanının musluman tayfasının 29 kere kusatıp da alamadıgını varsayarsak onemlidir. ancak 30. da yani.
mesela zamanının haclı orduları tek seferde konstantinapolu almıslardı. beceri işi. ( 5. ya da 7. sefer sanırım). ustelik bu haclı saldırısında dogu roma nın yıkıldıgı ve yerine latin imparatorlugu nun kuruldugunu dusunursek; fatih, dogu roma yı degil 300 yıllık latin imparatorlugu nu yıkmıstır. ( bu da antiresmitarih detayı)
gerci musluman gruplar her sene bu fethi kutlayarak imanlarını kuvvetlendirirler.
zira dikkat edersek, arkadaşımız başlığa birçok entry girmesine rağmen hepsinde aynı şeyi söylemiş;
-küçücük yerin alınmasını bizim kadar kim abartır bilinmez.
-son olarak atatürk almıştır.
ee çocuğum!? bunları zaten ilk entry'de anlatmışsın? ne gerek var aynı şeyi tekrar tekrar yazmaya?
1453 teki istanbul her tarafı kışatılmış 8-10.000 askeri kalmış, vatikan gibi yer.. abluka kalkmasa zaten önce fareleri, sonra böceklerli sonra da ölülerini yiyecek en sonunda da teslim olacaklardı.istanbulun alınması önemsiz değil ama çağı değiştirecek kadar abartılacak bi tarafı da yoktur.
"bir çağı açıp bir çağı kapatan" lâfzının bu fethi yüceltmek için kullanılmayacağını bilmeyenlerin sıklıkla yaptığı şeydir.
bir çağı açıp bir çağı kapatmak sadece türkiye'deki belki de kimi doğu toplumlarındaki algıdır. bildiğim kadarı ile istanbul'un alınması dünyanın çoğu için çağ açıp kapayan bir olay değildir.
Almanya da bulunan kuzenimden alıntı; -kendisi orda doğup orda büyümüştür-
b:ben
k:kuzen
k:ya kuzi bana şu fatih sultan mehmed den bahsetsene biraz, bir kitap filan alalım bana onunla ilgili merak ettim.
b:hayırdır kuzen o nerden çıktı
k:ya 5(!) ders onun istanbulu fethini işledik tarih dersinde.
b:anladım kuzen buluruz sana güzel bir kitap
kıssadan hisse : almanlar ki milliyetçilikleri ile meşhur bir millettir. 5(bes) ders fatih sultan mehmetin istanbul'un fethini anlatıyorlarsa gerisini varın siz düşünün.
istanbul'un fethi'ne yapılan bütün övgüler gerçektir, abartma değildir. Muhtemelen Kurtuluş savaşı sırasında denize dökülen Yunanlıların tohumlarından kalan bir bünye, böylesine önemli bir olaya abartma diyebilir.
sırf sarayburnu edirnekapısı arasındaki bir kaç tramvay duraklık mesafenin fethedilmesinin abartılmış durmudur.
aslında istanbul'un fethinde önce herkesin pek bir sevdiği ikinci mehmet'e gelmek lazım. hani bazı uydurukçular tarafından sözde hazreti muhammed'in hadis-i şerif'ine mazhar olmuştur bu mehmet. şimdi, mealen nedir o hadis, efendim istanbul elbette fethedilecektir, o kumandan ki ne büyük kumandan, o askerler ki ne büyük askerlerdir. büyük peygamber böyle söylemişler, sözde, ben duymadım.
gerçek şudur ki, osmanlı aşireti'nin yedinci ağası, ağalığa geçerken, mütevefa babasının transilvanya prensesi olan karısı mara'dan doğan oğlunu, kundakta iken boğdurtmuştur. bu işi de evrenesoğlu ali paşa isimli zata yaptıran mehmet, daha sonra bu adamı da öldürtmüştür. daha fazla bilgi için alphonse de lamartine'nin, daha sonraki osmanlı aşireti ağalarından abdülmecit'e takdim ettiği osmanlı tarihinin ilk cildinin 237. sahifesine bakabilirler.
işte büyük peygamberin büyük adı kullanılarak yükseltilmeye çalışılan mehmet böylesine bir adamdır. insan katleden kişilere ne sıfat verildiğini bilirsiniz. mukaddes kuran, bir insanın hayatına son vermek bütün insanlığı yok etmekle eş değer bir günahtır derken, kundaktaki bebeği bile acımadan ortadan kaldırtan bir adamı ,o kitabı insanlığa tebliğ eden peygamberin ağzıyla yüceltmeye çalışmak, ancak yeri çok aşağılarda olanların içine düşebileceği bir zavallılık halidir. ancak çok aşağılarda olanlar, yedi kat yerin dibine geçenler böylesine büyük bir övgü işitmek isterler ki ancak yeryüzüne bir nefes daha ulaşabilsinler.
osmanlı'ya laf etmek bir çok türk milliyetçisine ağır gelmektedir bilirim. inanın bana da ağır gelmekte bütün bunları bilmek. ama ne olur, kahramanlık masallarına kanmayın türk milliyetçileri. çünkü o osmanlı ki türk adını yasaklamıştır, türklüğü aşağılamıştır.
türk tarihinde hiçbir başka kavim, sırp, rum, rus, acem, arap yoktur ki türk'e osmanlı kadar zulmetsin.
ne olun bu gerçeği unutmayınız. bilmiyor iseniz, şüphe duyuyor iseniz tarih okumanız için önünüzdedir.
istanbul'a geri gelirsek, şu sarayburnu'ndan edirnekapı'ya kadar olan yerin fethi öncesinde pek çok osmanlı ağası bizansla işbirliği yapmış, tahtı güvence altına almış, bizanslıların kızlarını karı olarak almışlardır.
istanbul'u alan mehmet ağa, herhalde ortaklık bozulunca orasını da topraklarına katıvermiştir.
istanbulun fethi kesinlikle abartılmayı hakeden bir olaydır.
anlamadığım şey bunu abartmayacaksak neyi abartacağımızdır. asıl sıradan bir olay gibi görmek yanlış olur, daha filmini bile yapmadık.
kitaplarda anlatarak mı abarttık? tarihimize yer verdiğimiz için mi?
o küçücük kale denilen yeri almak için 12 karışlık * topu yaptıran bir padişah ve o müthiş savunmayı aşan bir kale kuşatmasından bahsediyoruz. çağ açıp kapatması ayrı konu da bütün dünyayı sarstığı gerçeğini hesap etmek lazım. 100.000 askerle savaşılmadı ama ne orduların fethedemediği toprakları osmanlı ordusu fethetti, kimsenin aşamadığı surları osmanlı ordusu aştı.
birilerine kalsa zaten biz tarihimizi bilmeyelim bile. istanbulun fethine abartı demek, şaka gibi ya.
-en önemli gücü Haliç'e çekilen zincir ve denizde yanan Grejuva'dır.
-ve tek umudu Avrupa'dan gelecek yardımdı.
Fatih ise;
-Avrupadan gelecek yardımlar için yedek kuvvetler oluşturdu.
-Beyliklerle barış yapıldı.
-Denizden gelecek yardım için boğazkesenler yapıldı.
-Büyük toplar döktürüldü.
-Kuşatma kuleleri yaptırıldı.
-Şehir denizden kuşatıldı.
Aslında alınamamasının sebebi tam anlamıyla kuşatılamamasıydı.Haliçte türk gemilerini gören Bizans çok şaşırmıştı.Savaşın kaybedileceği anlaşılmıştı.Zaten Avrupa'dan da yardım gelmeyince istanbul düşmüş oldu.
Yukarıdaki maddelere bakan bir insan abartıldığını düşünebilir ama dolaylı yoldan birsürü şeye sebebiyet vermiştir.
istanbul'un alınmasıyla Osmanlı tam bir toprak bütünlüğü sağlamış ve ticaret yollarını tam anlamıyla ele geçirmiş oldu.Manevi değeri olan bir yer alınmış oldu.En önemlisi 1000 yıllık tarih bitmiş oldu.Ayrıca istanbul'dan kaçan bilim adamları Avrupa'da ki çalışmalarıyla rönesansın başlamasını sağlamışlardır.Topların surları yıkabileceğini anlayan Avrupa kralları derebeylerin .m.na koymuş ve güçlü krallıklar kurmuşlardır. Yeni ticaret yolları aranmaya başlanmıştır.Okyanusa dayanıklı gemiler yapılmaya başlanmış ve Yeni yerler, yeni ticaret yolları keşfedilmiştir.Sömürgeciliğin ilk adımları atılmaya başlanmıştır.Akdeniz önemini yitirmeye başlamıştır..Dünya'nın yuvarlak olduğunun anlaşılmasıyla kilisenin gücü azaldı böylece bilimsel gelişmelerin önü açılmış oldu.
Dolaylı yoldan bir sürü şeyi tetiklemiş oldu bu olay.Aslında bir nevi sonun başlangıcıda oldu benim açımdan.Çünkü Avrupa güçlendi ve Dünya'nın tarihinin seyri değişti.Ama asla önemsiz birşey olmadı bence. belki şehrin alınması önemli değildi ancak bu olayların yaşanması açısından gerçekten çok önemlidir.
Son olarak benim bildiğim kadarıyla yurtdışında yeni çağın başlaması Amerika'nın keşfi olarak kabul görüyor.
gayet mantıklı durumdur. hatta onur vericidir. kıçı kırık amerika'nın vietnam'ını pearl harbor'ını izlerken sesi soluğu çıkmayanların anlayamayacağı şereftir. çünkü
"Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisi akıllarda ilelebet yaşayacaktır.
şerefsiz amerika'nın, vietnamı işgali * bile bin tane film oldu. iki kıtayı birleştiren şehrin fethi abartılmayacak şey midir? değil diyenlere geliyor (bkz: bsgçk) .
istabunlu erken dönemlerde çeşitli devletler almak istemiştir.
o zamanlar istanbul, koskoca roma imparatorluğuna aitti. romanın roma olduğu zamanlarda avrupa , kafkasya ,ortadoğu, balkanlar, mısır çoğu yer onlarındı.
roma imparatorluğu, roma imparatorluğu olduğu zamanda alamadılar evet. çünkü roma imparatorluğu zamanın amerikasıydı.vatikan kadar kalmış yeri aldık. kim olsa alırdı.
kanuni zamanında polonya ilimizdi vali atıyoruk, ama vahdettin istanbula girdiler 4 yıl işgal altında kaldı. gavurdan son alan komutan da atatürk oldu.
abartılması gereken bir hadisedir. unutmayınız. unutturmayınız.
ama sadece istanbul'u değil, sonrasında güzelim vatanımın kurtulmasını da unutmamalısınız. nasıl, kime karşı ve hangi şartlarda kurtarıldığını... ne pahasına olursa olsun korunması gerektiğini de...
istanbul'un fethinin abartilmasi, osmanli'dan degil, bizzat istanbul'un kendisinden ve temsil ettigi (en azindan alinana kadar temsil ettigi) seyden kaynaklanmaktadir. Bizans imparatorlugu, anadolu topraklarinda kurulmus ve sonradan imparatorluk olmus falan gibi bir tarihi yoktur. Roma imparatorlugunun parcalanmasi sonucunda ortaya cikmistir, roma imp.nun da tarihteki yerini herhalde burda anlatmamiza gerek yok, iste o imparatorlugun son yok olusunu temsil etmektedir istanbul'un fethi, 1000 yili askin suredir var olan bir imparatorlugu yikiyorsun ister eminonu kadar olsun, ister dunurun gotu kadar olsun. abartisi bu yuzden. abartiyi yapan biz veya osmanli veya turk tarihcileri degil. cag acip kapatmis adamlar ya ne olacagdi?
ayrica, istanbul'un fethinin abartildigini dusunuyorsaniz bir de viyana'yi alabilseydik neler olurdu onu dusunun, rahatlatin kendinizi. *
Artık iyice ata mefhumunu kaybetmiş, geçmişinden utanan, ecdadına sahip çıkamayacak kadar kendini bilmez duruma gelen, çok yakında "kurtuluş savaşımı o ne la kendileri bırakmış gitmiş" deme cürretini de kendinde bulup, bunu "modern düşünüyorum ben" kalıplarına sokacan olan, kendini bilmez Türk genci(!) düşüncesidir.
istanbul'un fethini şehrin alınması gibi dar kapsamda görmenin sonucunda varılan kanıdır. istanbul'un fethi saadet asrından beri fetih heyecanıyla yaşamaktır, şehrin etrafını fethetmek, yeni surlar yapmaktır.
ama bunun ötesinde istanbul'un fethi öncelikle gönülleri fethetmekti. "bizans tekfurlarını göreceğime osmanlı idarecisini görmek isterim" dedirtebilmekti. istanbul'un elmas gibi kıymetini bilebilmekti.