bugün

sakarya üniversitesi mühendislik fakültesin azeri linner cebir hocasıdır..ülkesinde prof oldugu buraya geldiğinde doçentliğe düşürüldüğü rivayet edilen..1 saat 40 dk aralıksız ders işleme yeteneğine sahip küçük dahi..
dersine geç kalındıysa,girmek hatadır.ayrıca derste bir dişinin yanına oturmak ise iyi bir azar yeme sebebidir.neye takacağı belli olmaz,dersinde sadece lineer cebir anlatmaz,ne sorarsanız sorun her konuda bilgisi vardır *.bir kişinin adını öğrendiği vakit ömrünün sonuna kadar unutmayacağı rivayet edilir ki bilmem kaçıncı senesini okuyan adamların isimlerini hala hatırlamaktadır.baba adamdır.
"beeeeeeey" diye seslenmesiyle ünlüdür..
bir rivayete göre * azerbaycanda ordinaryustur fakat türkiye'ye gelince yardımcı doçentliğe düşürülmüş; almanca, rusça ve fransızca bilen, bilgisayarlarda bile bulunmayan bir hafızaya sahip kişilik.
grip olduğum bir gün dersinde toplam 6 kere hapşurmuşum haftalar sonra yemekhanede karşılaşınca durup bunu anlattı. ayrıca adını öğrendiği kişinin ismini unutması için ölmesi gerek. önden ilk 4 sırada oturanlara ve arkada son 3 sıraya oturanlara kafayı takar orta sıraya oturmak için 90 kişi birbirine girer onun dersi öncesinde. ne diyeyim alhh-u teala her okula nasip etsin bir tane...
kendisinin yazdığı lineer cebir kitabını kimin alıp almadığını öğrenmek için yoklama listesine "kitabı aldın mı" başlığı altına evet veya hayır yazdıran, daha sonra sınıfın iki köşesinden kitapları havaya kaldırtarak fotograf çektiren ak saçlı sevimli bi hocamızdır...
Sakarya üniversitesinin Azeri asıllı , eski kızıl ordu subayı*, hafıza şampiyonu*, ülkesinde ki siyasi olaylardan dolayı prof olduğu memleketten çıkıp Türkiye de yar.doç olan* liner cebir hocasıdır. derse girdiğiniz andan itibaren insanı, yusubov la "kim liner cebir biler!?" yarışmasını anımsatacak derecede kastıran bir halet-i ruhiyeye sokar. ders dışıdan verdiği öğütlerle insanı etkiler*, aniden sinirlenmesi ise pek liner değildir. yoklama alırken isminin anlamı nedir diye sorar, bilemezsen fena fırçalar.* *
başımdan geçen ve tamamen şans eseri kurtulduğum fırçalama girişimi aşağıda ki şekildedir;

yusubov(y)
ben (b)

y:al şu kağıdı yoklama başlat...
b:peki hocam*
y:bu nedir evladım?
b:ne oldu hocam?
y:dünün tarihi var burada! olm sen geçmişte mi yaşırsin!!!*
b:hayır hocam...
y:olum sen aynştan* mısın? karadelikte* mi yaşırsin?
b:hayır hocam...
y:sen aynştan* kim onu bile bilmirsin? kimdir, şarkıcı mı?!!!!...
b: hayır hocam, 14 mart 1879 doğan ve 18 nisan 1955te ölen yahudi asıllı alman fizikçidir...
y:**\#!!* sen uzayla ilgilenirsen? simetri nedir bilirsen?
b:*eee....evet....
y:o zaman ben sana bir dergi verecem, onu okuyasan, seni sınav edebilerem ondan...
b:*
kim ne derse desin, herkes tarafından sevilen, sayılan büyük insandır, hocadır.
azeri asıllı mükemmel bir hafıza ya sahip lineer cebir hocasıdır. hafızası o kadar kuvvetlidir ki üç sene önce dersine giren öğrencinin üzerinde ne olduğunu, hangi notla dersini geçtiğini söyleyebilir.
sakarya üniversitesi'nde zamanında bizzat kendisinden lineer cebir dersi aldığım hocamdır. kendisi hakkında yukarıda söylenen bilgilerin bir çoğuna kefilimdir. ayrıca muhteşem bir hafızaya sahip bilim adamıdır kendileri.

kendisi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler http://web.sakarya.edu.tr/~iyusubov/ozgecmis.htm buyursunlar.
ilk sene lineer cebir derslerinde bana illallah ettiren hocadır. o zamanlar samimi bir arkadaşım vardı, kardeşim diyebileceğim. onunla derslerde susmaz gülüşür dururduk. ismihan hoca buna müsade eder mi etmez tabi. hep laf sokardı. artık alışkanlık haline getirmişti dersi dinlesem bile hep takılırdı. o zamanlar niyetini anlamazdım. 2. sınıfa geçtiğimde çok iyi anladım. kimlere kardeşim demem gerektiğini de öğrendim. ben arkadaşlığımı kesince ismihan hoca beni, ben ismihan hocayı sever oldum. her gördüğünde tokalaşır konuşuruz. ama uzun zaman olmuştu bu sabah denk gelene kadar.

coc : hocam günaydın nasılsınız?
i.y : günaydın kızım iyiyim sen nasılsın denk gelmez olduk artık
coc : öyle oldu hocam
i.y : kabanın yeni mi çok yakışmış *
coc : yok hocam eskidi denk gelmeyince göremediniz tabi
i.y : olsun sen her şeyi yeni gibi çok iyi taşıyorsun. okul ne alemde bu sene 4. sınıfta olman lazım. artık doğru arkadaşların var uzama yoktur.*
coc : evet hocam bitiyor inşallah
i.y : o zaman direksiyonu sağlam tut yönünden sapma * .. ..

böyle uzayan 5 dakikalık bir konuşma geçti aramızda. bir kez daha hafızasına hayran kaldım ve bir kez daha fark ettim ki ismihan hoca sakarya üniversitesi ve bizler için çok değerli. her öğrenciyi çok iyi gözlemleyen, her öğrenciye ayrı ayrı değer veren, mesleğinin kutsallığının farkında olan yegane insanlardan. allah sağlıklı uzun ömür versin, hep böyle dinç kalmasını nasip etsin.
abartılan hafıza bilgisine rağmen, 1 sene sonra olan olayları hatırlamayan, sadece efsanelerle abartılmış hocadır. iyi, hoş hocadır ama bu kadar abartılmaması gereklidir.

iki sene sonra seni görüp ismini unutmayan bir çok hoca vardır mantıklı düşünün biraz. ama birinci sınıflar okula başlar başlamaz ismihan yusubov'un efsaneleriyle derslere başlarlar.

ayrıca herkese laf koyamaz nitekim bana koyamadığı gibi.

olayı anlatayım efendim.

ben dersleri genelde en arkada dinlerim. sınıfa hakim olduğu için güzel oluyor arka taraflar, tabi sınıf sessiz olursa. bir gün yine en arkadayım yanımdaki 3 kız deli gibi konuşuyorlar. fısır fısır fısır. sonra geldi ismihan hocamız;

ismihan: çık dışarı.
ben: neden hocam?
ismihan: hep kızları konuşturuyorsun.
ben: hayır hocam ben konuşturmuyorum dersi dinliyo...
ismihan: kesssss ben görüyorum ordan.
ben: önce bir dinlemeyi öğrenin sonra yargılayın. söylediğiniz her şeyi, yazdığınız her şeyi not alıyorum, ben konuşmadım. konuşsam konuştum derdim, neyden çekineceğim?
ismihan: çık dışarı çabuk.
ben: çıkmıyorum ve dersi dinlemek istiyorum.
ismihan: kaç aldın vizeden, bu kadar çalışkansan?
ben: 98
ismihan: ....
ben: neden 2 puan kırdınız bilmiyorum ama saygımdan itiraz etmemiştim, keşke etseydim.

sonra homurdana homurdana gitti. dersi ikinci kez aldığımda oldu bu olay. ilk sene bende burada yazan efsanelerle üç buçuk atıyordum ama burada abartıldığı gibi bir insan olmadığını, alalade bir hoca olduğunu ve ondan çok daha kaliteli hocalardan ders aldığımda sadece abartı olduğunu anladım.

kaliteli hocadır, iyi insandır ama çok abartılır.

ayrıca yazdığı kitapları kaç kişi alıyor çok merak ediyorum? cebir kitabını zorla aldıran bir adamdan bahsediyoruz.