Şiirlerine duyduğum hayranlığı gizleyemeyeceğim bir şair. Marksistlikten nasıl türkçü islamcı olmuş aklım almıyor, ideolojik yaklaşımları hoşuma gitmiyor ama ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi dinliyorum kendisini.
"eğer yollarımız birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa hiçbir yere varamayacağız." sözünün sahibi şair. bana göre yaşayan en büyük türk şairidir. bir türkçü, bir marksist, bir islamcı olsa da şiirlerini severek okumaktayımdır.
Sana çok önceden, bir yaz sonu, bir parkta
sıkılmış yumruğumu ısırarak
buna benzer bir şeyler söylemiştim
milât yok
demiştim, milât yer almayacak hayatımızda
Köleler gördüm, karavaşlar
hayaları burulmuş bir adamın ayaklarını yıkamaktalardı
artık kelimeleri kalmamış fiyatları sormaktan
saçları taranılmaktan usanmışlar
sinemalara saklanıyor kışın
yaz olunca denizin yalayışlarına
kaldırımlarda demokrat
otobüslerde dindar
geceyi
saatlerine bakarak anlıyorlar
ve sabah
gökyüzünün karnını gerdiği zaman
dağların kokusundan fabrikalar acıkınca
Köleler!
gözleri camekânlarda.
Silâhlar gördüm
namlusu akla çevrilmiş sahra topları
mürekkebin utandığını gördüm basılı kâğıtlarda
tetiğe basan parmaklarda çare yok, gördüm mürekkebi:
Çare yok, radyoları kapatsam
çare yok, secde etsem anılarıma
bu bozulmuş yeminlerin bayrakları altında
olacak şey mi duymak portakal bahçelerini
mermiler araya girmeden anlayabilir miyiz artık
hangi kızlar hangi serin yerlerimize değdi:
Sanırdık saçlarımız kumrularla kaplanır
bir çocuk, işte ırmak! diyerek haykırınca
o zaman belki çocuklar zabıtalardan daha çoktu
belki biz daha çok ağlardık bir aşk pıhtılanınca:
Gördüm
gözlerinde zındanlarla bana baktıklarını
düşündüm yaslanarak şehrin kasıklarına
düşündüm kafa kemiklerimi eritinceye kadar
nedir bu kölelerin olanca silahları
silahların köleleri olmaktan başka.
Bıkmadım
koyu renkler kullanıyorum hayatımda
koyu mavi, acıyı anlatırken
sessizce öperken, koyu beyaz
ve saçlarım hakaretlerle okşanırken
koyu bir itiraf sarıyor beni.
susmak elbette zehirlidir
ve rahatlık getirir yazıklanmak da.
Ey tenimde uzak yolculukların lekeleri!
Ey çocuklarda uyuyan intizamsız güneşler!
gelin ve boğdurun bu köleleri.
Güzel konuşan bir deli. Bu adam mantıklı olanlardan olsaydı, bu kadar sevmezdim. Belki daha az dinlenirdi belki daha çok ama böyle olmazdı. Bir sanatçı olmazdı. Bu adam da mantık aranamaması güzel tarafı, şiir gibi bir adam. Mantıksız ve güzel, en güzellerden işte.
Ona herkesten çok farklı olmak yakışanı, bize ise herkes gibi olmak uygunu düşmüş.
sen kim oluyorsun diyebilenler olabilir...
olsun..
ben şairden de, şiirin iyisinden de anlarım.
şiirinin karakterine,
o çok kıymetli fikirlerinin sanatlı ifadesine,
kelimelerinin arasında saklanan büyük anlamlara güleyim.
bu adamın şiirlerinde çok derin anlatımlar olmadığını bilmiyor muyuz?
derin bir fikir adamı rolü kasmaktan başka bildiği hiçbir şey olmamıştır.
batıyı doğuyu, tarihi, medeniyeti, siyaseti, soyolojiyi, toplumsal gerçeklikleri, aşkı hiçbir şeyi bu heriften öğrenmem. öğrenen sümüklülerle de münasebetim olmaz.
hadi hadi.
...acıdım ömrümce;
neler vermezdim seni görmek için gibisinden cümle kuranların haline
uğruna dağları delmem, ummana dalmam, atmam ateşe naçiz bedenimi
kovalamam peşini davet etse bile eteklerin
hepsi yerin dibine geçsin daüssıla malihulya nostalgia
sen nasılsa olsa tıpkı hep olduğu gibi defalarca
görüneceksin ahret gözüme...
türk edebiyatının en büyük şairlerindendir kendisi. komünist olarak başladığı şairlik hayatına, müslüman olarak devam eder(kendi deyişiyle). son dönemde türkçüdür biraz. daha farklı değerlendiriyor ya neyse. istiklal marşı derneği'ni kurmuştur ayrıca. yazarlık yanı da hiç fena değildir.
Olm kıskanıyorum bu adamı lan. Ben de boş yapıyorum. Ben de sağa sola sallıyorum. Ben de bir ordan bir burdan radikal tavır sergiliyorum. Benim niye abidik gubidik sevenlerim yok bu kadar. Benim neyim eksik. ismet özelden de daha yakışıklıyım bence. Yeter he.