Unutmayın, atatürk döneminde kültür politikaları son derece hiç olmadığı ve olmayacağı kadar la dini idi. Din konusunda Okullarda Çok radikal kitaplar Okutulduğu biliniyor. Yaradılışın tamamen bir kenara atıldığı wells ve huxley eserleri zaten atatürk’ün okuduğu ve takdir ettiği eserler. ismet paşa döneminde ise inkılapların yumuşatılması Söz konusu. Hatta o okul kitaplarındaki ladini hava yok oluyor. Detaylı tartışmalar için zafer toprak’ın cumhuriyet ve antropoloji eseine bakılabilir.
Dinin siyasete en yaldızlı şekilde alet edilmesi yüzünden memleketin iki defa battığını görmüş olan benim gibi bir adamın, din istismarcılarının zararı karşısında duyduğu heyecanlı hassasiyeti, vatandaşlarımın anlamasını isterim. Bu hakkımdır.
Edirne'den Yemen'e kadar birçok cephede savaşan, askeri yaşamını topçu sınıfı olarak icra ettiği için bir kulağı az işiten ve bu yüzden de ülkemizde bazı kansız ve onursuzların "Sağır ismet" dahi diyebildiği ismet inönü, Time dergisi kapağında.
(19 Mayıs 1941)
Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'na çekilmek istendiği o günlerde gelen teklifleri ısrarla görmezden geldiği için kapağın altındaki metinde şu yazıyor:
atatürk'ün yanında vasat, şimdikilerin yanında kraldır.
bazıları ''karne ile ekmek'' dağıttığı için nefret etmiştir, kendilerine göre haklıdırlar. kişiden kişiye değişir.
ancak bulunduğu dönem gerçekten çok kötü bir dönem. eğer nazilerin; sovyet seferi başarılı olsa idi, bir dahi ki hedef türkiye idi. bunu inkar eden aptaldır.
Az önce twitterda bir grupta aşağıda yer alan görselin ciddi ciddi paylaşıldığını gördüm ve altındaki yorumları okuyunca gerçekten ülkem adına üzüldüm. Malum görsel;
Adam savaş kahramanı orgeneral, cumhurbaskanı ama askerden cürük belgesine yorum yapılıyor ciddi ciddi. He bide adam malatyalı ama doğum yerine kadıköy yazmışlar...
alman gel demiş benimle harbe gir. ben sana al mis gibi krom satayım. söz sana ingilizn yanında harbe girmem.
bu arada almana korru altınla satmış. menderese denk bir bütçe bayağı bir altın bıraktı. sonra o altınlar noldu bilen yok.
ingiliz gelmiş benim yanımda harbe gir. tabi girerim demiş. ama bizde silah az. şu kadar uçak tank top silah ver girerim demiş. tabi ingiletrenin canı burnunda . almanlar manşa dayanmış. türke verecek silah mı var.
1941 de almanlar ruslara saldırmaya başlayınca haber verilmiş .uyuduğu yatakta pijamayla kalkıp zıplama ya başlamış yatak üzerinde.
Kim ne derse desin büyük devlet adamı. Dünya lideri dedikleri ak parti genel başkanı Suriye Savaşı'nda tek kaybeden taraf yaptı Türkiye'yi. ismet inönü dünya cehennem iken bizi ateşten korudu.
iSMET PAŞA'Nım DUYACAKLARı DEĞiL SÖYLEYECEKLERi MÜHiMDiR ...
4 şubat 1923 tarihinde Lozan konferansı yarıda kesilir heyetler Lozan’ı terk ederler.bu arada ismet Paşa’da Türkiye’ye doğru yola çıkar önce Ankara’ya oradan da kendisini Eskişehir’de bekleyen Mustafa Kemal Paşa’nın yanına gider. Gazi, ismet Paşa’yı Eskişehir istasyonunda sevgiyle kucaklar bağrına basar. Olanı biteni ismet Paşa’nın ağzından dinlemek için sabırsızlanmaktadır. ismet Paşa’yı Lozan’dan beri takip etmekte olan yerli ve yabancı basın ordusu da Eskişehir’e gelmiştir. Mustafa Kemal ve ismet Paşa yanındakilerle birlikte Eskişehir istasyonundan ayrılırken bir fırsatını bulup yanlarına kadar gelen bir Fransız gazeteci şöyle sorar:
"Paşam Lozan konferansı sırasında çok hararetli ve hırçın görüşmeler oldu, ismet Paşa çok güzel Fransızca bilmesine rağmen çok ağır duyuyor..Ağır duymasından dolayı da söylenenleri dinlemediği kulaktan kulağa dolaşıyor. Bu arada konferansın ikinci defa açılacağını duyanlar var şayet ikinci defa açılırsa ismet Paşa’nın yerine daha iyi duyan ve dinleyen kimseyi gönderseniz daha çabuk netice almaz mısınız?"
Günlerdir bir çocuk sabırsızlığı ile ismet Paşa’yı bekleyen Gazi o alev alev yanan gözlerini bayan gazeteciye çevirerek şöyle der:
“Hanımefendi 600 sene siz söylediniz biz dinledik oysa bundan sonra biz söyleyeceğiz siz dinleyeceksiniz, ismet Paşa’nın duyacakları değil söyleyecekleri mühimdir. Konferans açıldığı zaman Lozan’a baş delege olarak tekrar ismet Paşa gidecektir."
Konferans ikinci defa açıldığı zaman Türkiye’yi temsilen ismet Paşa baş delege olarak Lozan’daydı ama ingilizler ve Fransızlar kendi delegelerini değiştirmişlerdi müttefikler ismet Paşa’nın dediklerini duymuş ve dinlemişler 24 temmuz 1923 günü de Türkiye’nin bağımsızlığının belgesi olan Lozan anlaşmasını imzalamışlardır..
S.Eriş Ülger/ Türk Rönesans ve anılarda Gazi M.Kemal Atatürk ...