Uzun süre iran'da bulunmuş biri olarak izlenimlerim:
1- saçlar görünebilir ancak başınızın altından dizlerinize kadar hiç bir yerinizin var olduğu belli edilmemeli.
2- toplum ve din polisi olmak üzere iki ayrı polisi vardır.
3- din polisi her an sizi durdurup bir şeyinizi beğenmeyebilir.
4- nüfusu 70 milyondan fazladır ve 30 milyon kadar türk yaşamaktadır.
5- Azeri türk'ü demek yanlıştır. Orada insanlar hadiseye kendilerine iran'da yaşayan türkler olarak bakmaktadır.
6- Ezan çıplak insan sesi ile okunur. insanı rahatsız etmez. Aksine huzur verir.
7- tersine laiklik ve demokrasi uygulanır. Herkes islam dini mensubu gibi görünmekte serbest ve mecburdur.
8- mahvara denilen ve kesinlikle yasak olan uydulardan her evde vardır ve 24 saat türk kanalları izlenmektedir.
9- isfahan eyaleti cennet gibidir, onların izmir'i dir.
10- gıcık olduğunuz herkesi allah'a küfretti diye ihbar edebilirsiniz. Delil aranmaz.
11- Türkiye onlar için bizim isviçremiz gibidir. Türk malı herşeyden üstündür.
12- Kore mallarının işgali altındadır. Türk malı sevgisi sebebi ile koreden gelen hemen herşeyin üzerinde türk malı etiketi vardır.
13- A.B.D'ye meydan okuduğu bir yanılsamadır. Dünyanın en büyük coca-cola fabrikası Tebriz'dedir.
14- Teknoloji üretmedikleri sadece nükleer teknolojiyi kopyaladıkları halde teknoloji herkesin hakkıdır gibi tuhaf bir tezleri vardır.
15- ambargodan dolayı herşeye kendi çözümünü tuhafta olsa üretmiş ülkedir.
16- hiç bir gıdada GDO ve hormon yoktur.
17- sebebi ne olursa olsun adam öldürmenin karşılığı sadece ve sadece ölümdür.
18- muta nikahının haftalık 30 dolara kıydırabilirsiniz. Haftada bir eş değiştirebilirsiniz.
19- heryerde 2010 üretimi 1976 model arabaları vardır. ( teknoloji üretemez maddesine bakınız)
20- doğal kaynakları kendileri sömürebilmek için halkı kah sıkıp kah biraz serbest bırakarak oyalayan rejim sistemine sahiptir.
ülkedeki mollaların dayatmalarından sıkılmış halk ve s.o.s vemeye başlamış rejimini düşündüğümüz de, bugün bir amerikan-israil saldrısına maruz kalsa, başkenti tahran en geç 2 ay içinde düşecek ülke. dünya orduları hakkında naçizane araştırma yapmış biri olarak şunu söyleyebilirm ki; sanılanın aksine çok gelişmiş bir orduya da sahip değillerdir. olası bir israil'le savaş durumunda tek avantajları insan gücü olarak gözükmekte. amerika'nın devreye gireceğini varsayarsak bu durum da avantaj olmaktan çıkar.
tabii sonuç olarak persler, tarihi, kültürü zengin olan bir medeniyettir. fakat f 22 ler, patriot füzeleri ve m1a1 ler kültür, tarih falan dinlemiyor azizim.
dünyada uyşturucu trafiğinin en yaygın olduğu ülkelerden biri nüfusunun yüzde 89 u şii dir.dünyadaki bir çok insanın israil den sonra en nefret ettiği ülkelerden biri sözüm meclisten dışarı.alınacak örnek yanlarından birisi sözlerinin arkalarında durmaları yani dansözlük yapmamalarıdır.
uygarlikliklarina, tarihlerine, vs saygi duyuyorum. Eskiden severdim de, ilginc gelirdi ama bazi iranli siileri tanidiktan sonra hakkinda fikrimin degisti ulke haline geldi. şoyle ki, Hz Ayşe,ve Hz Muhammet hakkinda surekli oyle laflar soylediler ki,ama oyle boyle degil felaket laflar ve 1-2 tanesi degil bir mescit dolusu iranli. Muslumanlikla, dinle, diyanetle hic ilişkim olmadigi halde cok rahatsiz oldum, hatta sinirlendim. kimsenin mezhebine, dinine, inancina karişmam, konuşmam derdim. anladim ki konusurmusum, karisirmisim. demek benimde limitim buymus. Benim, benim dostlarimin, yada tanimama bile gerek yok ulkemde yasayan insanlarin cogunun kutsalina kufur edeni, sevmeyeni bende sevmem. kanimca, iran'i pek seven dindarlar, ve din adamlari, onlari tanisalar fikirleri degisir.
kadim pers medeniyetine sahip olan mistik ülkedir. adı 1930'lara kadar persia olarak kalmıştır. 1930'larda dünyada yükselen almanya-italya-japonya etkisindeki mihver güçlerin yönlendirmeleriyle adını iran olarak değiştirmiştir.
iran, aryan ırkının ülkesi anlamına gelmektedir. hitler'in üstün aryan ırkı söylemi sonucu persia ile dostluk kurulmuş ve iki ülke iran adıyla birbirine daha yakın durmuşlardır.
israil'e haritadan silecek ne askeri ne de silahı olan balon ülke.
filistin gibi bir halk için bunu yapmaya kalkarsa enayidir. ayrıca son hareketi olup binpare olabilir.
başındaki liderde saddam'ın ikinci versiyonundan başka birşey değildir. sovmen yani.
her türkiye ziyaretinde anıtkabir e gelmemek için mazeret uydurmaktadır.
bunun yanında iran şii şeiratine göre yönetilir.
10 yıla kadar da humeyni rejimi devrilir diye düşünmekteyim.
bir başka dünya.
bu dünyadan değil gibi bir duruşu olmakla beraber, anlatılanlar ve fotoğraflardan yapabileceğim yorum ile bu dünyanın çok ötesinde bir efsuna sahip ülke.
sanki dağı ve taşı ve tozu ve toprağı daha dağ, daha taş, daha toz ve daha toprak gibi.
daha gerçek bu ülke diğer ülkelere göre. bizim daha sarı renklimiz sanki.
(sarı benim en sevmediğim renk ama...)
işte bu sahicilik can çekişiyor.
ama sahicilik, hakikat, gerçek ne bok dersek diyelim, o her zaman kazanır.
er ya da geç.
teknoloji, sağlık, savunma, bilim gibi alanlarda bunca yıldır dış ülkelere rest çekerek kendi kendilerine gelişebilmelerine ve son seviyelere çıkartabilmelerine sonuna kadar saygı duymakla birlikte, faşist dini düşünce anlayışını savunmaları ve özgürlüklerin sadece islam dininin el verdiği şartlarda sınırlandırılmasından ötürü her zaman içimde bir nefret barındırdığım ülkedir.
teknoloji, bilim, gelişmişlik açısından türkiye'nin en az üç kat önünden giden ülke. onca ambargoya rağmen başarılıdır. çoğumuz bilmeyiz ama tıp alanında en gelişmiş ülkelerdendir. yasaklarıyla türkiye'ye çok benzer. her ikisi de devrim yasalarıyla kurulmuş ve belli korkuları olan ülkeler. bir fark var. iran'nın çoğunluğu dindar ve bir din devrimi yapmış ve dünya düşman davranışlar gösterip iran'ı gerçekten içerden ve dışardan yıkmaya çalışmış. türkiye ise çoğunluğu dindar olmasına rağmen laik devrim yapmış ve sanal düşmanlar yaratmış. bu korkular ile faşizm her iki ülkede de artmış. her iki ülke de demokrasinin fazla lüks olduğu ve ülkeyi parçalayacağı görüşüyle kısıtlı bir demokrasi ile yönetiliyor. gerçi buna demokrasi denmez otokrasi denir.
edit: bir şeyi ilave etmeden geçemeyeceğim. bizden bir laik devrimciyi ve iran'dan bir islami devrimciyi konuşturursanız her ikisinin de aynı şeyleri söylediğini görürsünüz. birinin laiklik dediği yere öbürünün din kelimesini koyarsanız veya birinin imam humeyni kelimesi yerine öbürünün atatürk kelimesi koyarsanız tamamen aynı. her ikisi de rejim için insan haklarını çiğnemekte beis görmüyor.
oysa demokratik devlet nötr olur ve ideolojisi olmaz. halkın çoğunluğunun seçtiği kişilerin savunduğu ideoloji gelir ama o da insan hakları ve özgürlüklerini çiğneyemeyecek şekilde davranmak zorundadır.
21 nisan itibariyle sokakta uygunsuz giyinen kadinlar hapse atilacakmis. uygunsuz dediysem , basortusu yetersiz olan , paltosu kisa ya da dar olan gibi.daha 5 ay once bu ulkede ayni bu bahsettikleri gibi bulundugum ve hic kimseden azar isitmedigim ya da kimseyi rahatsiz etmedigimi, sokaktaki insanlarin zaten minik basortu , dar manto gorunumlerine alisik olduklarini anladigim icin simdi uzuluyorum iran halkina. ozellikle tahran da sokakta turbanli sayisi o kadar ama o kadar azdi ki 3 gunluk gezimde bin kadin gorduysem 100 tanesi kapali , digerleri sanki soguktan korunurmus gibi minik bir atki(saca) ve ince kisa(popoyu orten) dar bir mont da uste gecirmis dolaniyordu. aslinda turist bayanlar icin de rahat bir ulke oldugunu gorup pek cok arkadasima onerdigim iran da son secimler sonrasi kotuye giden degisimler oluyor. hayirlisi diyelim.
iran islam devrimiyle birlikte amerikan-ingiliz kuklası şah dönemi sona ermiş ve halkın desteğini alan ayetullah humeyni dini lider sıfatıyla ülkesinin aydınlık geleceklere ulaşması için temelleri atmıştır.
