"kendini öldürmek, bir anlamda, melodramlarda olduğu gibi içindekini söylemektir. yaşamın bizi aştığını ya da yaşamı anlamadığımızı söylemektir. ama örneklemeleri fazla ileri götürmeyelim de bilinen sözcüklere dönelim. yalnızca ‘çabalamaya değmez’ demektir kendini öldürmek. yaşamak, hiçbir zaman kolay değildir kuşkusuz. birçok nedenlerden dolayı yaşamın buyurduklarını yapar dururuz, bu nedenlerin birincisi de alışkanlıktır. isteyerek ölmek, bu alışkanlığın gülünçlüğünün, yaşamak için hiçbir neden bulunmadığının, her gün yinelenen bu çırpınmanın anlamsızlığının, acı çekmenin yararsızlığını içgüdüyle de olsa benimsenmiş olmasını gerektirir."
inanç, geride kalanlar kaygısı, cesaret edememe gibi sebeplerle ise vazgeçilir. Ben inançtan dolayı yakın değilim ama muhtemelen inançsız olsam aileme kıyamazdım.
Ben hep bir şarkının ellerindeydim, bu yüzden aranıza karışamadım. Hayat devam eder. Bazı çiçekler susuzluğa ve unutulmaya dayanır. Hayat her zaman devam eder, bunu herkes bilir.
etrafa fiziksel zarar veren, bulundukları ortamı şiddete boğan insanlar intihar ettiklerinde çok üzülmem. onun dışında kimse intihar etmesin, allah ne kadar ömür verdiyse sonuna kadar yaşayın. herkes kazanacak diye bir kaide yok. kaybetsek de yaşamalıyız. mağlup olarak yaşamayı da bilmeliyiz.
zayıflık göstergesidir. dünyadaki sorunların veya kişilerin sizi yendiğini gösterir. sadece arkanızda bırakacağınız "annenizi veya babanızı" gözyaşları içinde görmeyi düşünmek bile sizi bu düşünceden vazgeçirebilir.
Her şey yoluna girer, her şeyin düzelmesini istiyorsak öncelikle kendimizi değiştirip geçmişte yapılan hataları tekrarlamamız gerekli.
öyle ki; bazı zamanlar insan sabah uyanmasına lanet eder.
ruh'en sağlıklı bir insanın şükredeceği herşeye lanet eder.
artık dünyanın yükü ona ağır geliyordur, araştırır en acısız yolunu arar. Ailesini,eşini,geleceğini düşünerek çıkış yolu arar ama bulamaz.
var oluş artık ızdıraptır.
elveda bedenim der ve kendi ipini çeker. sonrası allah kerim.