ergen lan bunlar iyi güldüm intihar edip ölmeyen ergendir ölenlere saygı duyuyorum kendileri bu dünyaya gelmeyi seçmediler istedikleri gibi çıkabilirler.
dünyada olan biten bütün kötü şeyleri görmemenin tek çaresidir.
türlerin amacı sürü halinde bulunup üreyerek ve güvenliği sağlayarak sürüyü geliştirmektir. sürüdeki her canlının bir işi vardır. şu anki topluma insanlığa baktığımızda ise eğer insanlığın bana ihtiyacı yoksa benim de gitmemde sakınca yoktur.
not: türlerin amacı cidden bu mu bilmiyorum tanımı ben salladım he.
Acizliktir. Sözlükte bu düşünceye kapılmış kimse varsa benimle sorunlarını paylaşsın, hangi saatte olursa olsun mutlaka onu dinlerim. Hem dünyayı, hem ahireti yakmanın anlamı yok.
hayattan bezmiş biri olarak hep düşünürüm ilaçlamı yapsam yoksa atlasammı jiltlemi yapsam yok ya jilet acıtır filan mal ml düşünürüm insanlarda yüzsüzlük denen herşey var seni ciddiye almazlar vs. insanı gururu kırılıyo dünyada zaten ölücez yani nasıl ölceğimi merak ederdim ama bi 15 gün sonra filan kendim yaratacağı kesin ölümümü
Hep hayattan yıldığımda şu video ve ahmet uluçay aklıma geliyor. eğer diyorum o hayata tutunduysa bizim daha iyi imkanlarımız var, daha iyilerini yapabiliriz diyorum. dört elle sarılmaya çalışıyorum hayata. ilgili video şu https://m.youtube.com/watch?v=gsGdZEnlRYQ
Öncelikle her zaman bir çıkış olduğunu bilmek ve ölüm dışında her şeyin çaresi var düşüncesine sahip olmaya çalışın. Olmadı mı? O zaman bir helvanızı yerim.
saç uzattim sakal uzattim, küpe taktım, takım elbise giydim, spora gittim kas yaptım, saclarimi üc numaraya vurdurdum, subay-amerikan trasi yaptırdım, fular taktım, kot giydim kadife giydim, gömleğimin düğmesini açtım/kapattım, gözlük taktım topsakal bıraktım, kundura giydim sandelet giydim, felsefe öğrendim, romanlar okudum, fransızcaya başladım yarıda bıraktım, kondisyon yapıp 15 km koştum, 30 şınav 50 mekik çektim, dans ettim takla attım, omuzlarım dik durmayı ögrendim, karikatür okudum espri ezberledim, kayak yaptım paten kaydım ağaca tırmandım, iyi marka saatler taktım, kaliteli parfüm aldım, şaraptan anlamaya başladım, odun kırdım tarlada çalıştım, amelelik yaptım, güzel konuşmayı öğrendim, şiirler ezberledim, kedi besledim köpek gezdirdim, motosiklet kullandım, otomobille drift yaptım, dişlerimin bembeyaz görünmesine dikkat ettim, jonglörlük öğrendim, nemlendirici kullandım, saçlarıma türlü şekiller yaptırdım, kapri giydim, güneş kremi kullandım, müzik zevkimi geliştirdim, mutfak becerilerimi geliştirdim, kama sutra öğrendim, gitar öğrendim, paraşütten atladım, ve daha neler neler...
evet, bunların hepsini yaptım... ama ne yaptıysam olmadı be. hiçbir zaman hiçbir şekilde kimsenin takdirini ve en ufak bir beğenisini kazanamadim. hic kimsenin dikkatini çekemedim. bünyeme yapışan o siliklikten ve eziklikten hiçbir zaman sıyrılamadım.
ve sonunda anladım, benden bi bok olmadı, olmayacak.. ne yaparsam yapayım, hiç bir şeye benzeyemeyeceğim.
dolayısıyla intihar etmenin tüm nesnel koşulları oluşmuş durumda. ve simdi buraya 'intihar ediyorum' demek isterdim ama yapamam maalesef.
evet, neredeyse her sabah bu dusunceyle uyaniyorum. anlam bilincimi büyük ölçüde kaybetmis durumdayim. ama tüm bu hayal kırıklıkları bile umudumu tamamen kırmış değil. bilmiyorum belki de benim safsatalarım hepsi, ve umut yalnızca işkenceyi uzatıyor; fakat şurası net ki, buna cesaret edemeyecek kadar da korkagim aynı zamanda...
Bu iş öyle plan yapmakla olmuyor. Aniden kafa kırılıyor sonra bir anda intihar için planı uygulama aşamasına geçiyor beyninizin karanlık tarafı. Yaşamayan bilmez! (bkz: Major depresyon) ve çocuğu intihar.