son zamanlarda özellikle farklı sosyal medya sitelerinde çeşitli ilgi çekici fotoğraflar paylaşılarak özellikle genç kişilerin özendirildiği eylemdir.
Sakın denemeyin.
Hayat bazen zor olsa da yaşamdan vazgeçmemelisiniz.
çözüm değildir. din ahiret öteki dünya cennet cehennem vs.lerden bağımsız olarak söylüyorum bunu.
bunalımlara girmek bir kibir belirtisidir. her tarafta doğal olmayan yapıları görünce insan vahşi doğada yaşadığını unutuyor, kendisini bu dünyada üstün bir varlık zannediyor. oysa dünyanın her noktası bütün canlılar için vahşi doğadır. insan da diğer canlılar gibi üremek ve hayatta kalmak için çabalar. işte hayatın anlamı bu. bununla yetinmeyip saçma sapan fikirlere saplanıp bunalıma giren başka bir canlı var mı doğada?
seni üzen birşey yüzünden seni mutlu eden, değer verdiğin şeylerden vazgeçiyosun... Emin ol başka birçok çözüm yöntemleri var ve Kazandığın hiçbirşey yok
ciddi ciddi maneviyat eksikliğidir. insan bilincinin açıkları vardır maneviyat bu açıklardan insan ruhuna dolduğu an bazı şeyler yok olur fakat intihara meyilli insanlar işte mevcut kibirleri yüzünden bunu farkında bile olmadan engeller. sonuç; intihara sürüklenmek.
hap kullanarak intihar edilmez,midenizi bozarsınız,bileklerinizi jiletlemek sizi öldürmez kusarsınız.ben kan görmek istiyorum derseniz dikey kesin kusa kusa ölün.sonra vay efendim ben neden ölmedim demeyin. ama en garanti yol asın kendinizi kurtulun.
Bu iş öyle plan yapmakla olmuyor. Aniden kafa kırılıyor sonra bir anda intihar için planı uygulama aşamasına geçiyor beyninizin karanlık tarafı. Yaşamayan bilmez! (bkz: Major depresyon) ve çocuğu intihar.
saç uzattim sakal uzattim, küpe taktım, takım elbise giydim, spora gittim kas yaptım, saclarimi üc numaraya vurdurdum, subay-amerikan trasi yaptırdım, fular taktım, kot giydim kadife giydim, gömleğimin düğmesini açtım/kapattım, gözlük taktım topsakal bıraktım, kundura giydim sandelet giydim, felsefe öğrendim, romanlar okudum, fransızcaya başladım yarıda bıraktım, kondisyon yapıp 15 km koştum, 30 şınav 50 mekik çektim, dans ettim takla attım, omuzlarım dik durmayı ögrendim, karikatür okudum espri ezberledim, kayak yaptım paten kaydım ağaca tırmandım, iyi marka saatler taktım, kaliteli parfüm aldım, şaraptan anlamaya başladım, odun kırdım tarlada çalıştım, amelelik yaptım, güzel konuşmayı öğrendim, şiirler ezberledim, kedi besledim köpek gezdirdim, motosiklet kullandım, otomobille drift yaptım, dişlerimin bembeyaz görünmesine dikkat ettim, jonglörlük öğrendim, nemlendirici kullandım, saçlarıma türlü şekiller yaptırdım, kapri giydim, güneş kremi kullandım, müzik zevkimi geliştirdim, mutfak becerilerimi geliştirdim, kama sutra öğrendim, gitar öğrendim, paraşütten atladım, ve daha neler neler...
evet, bunların hepsini yaptım... ama ne yaptıysam olmadı be. hiçbir zaman hiçbir şekilde kimsenin takdirini ve en ufak bir beğenisini kazanamadim. hic kimsenin dikkatini çekemedim. bünyeme yapışan o siliklikten ve eziklikten hiçbir zaman sıyrılamadım.
ve sonunda anladım, benden bi bok olmadı, olmayacak.. ne yaparsam yapayım, hiç bir şeye benzeyemeyeceğim.
dolayısıyla intihar etmenin tüm nesnel koşulları oluşmuş durumda. ve simdi buraya 'intihar ediyorum' demek isterdim ama yapamam maalesef.
evet, neredeyse her sabah bu dusunceyle uyaniyorum. anlam bilincimi büyük ölçüde kaybetmis durumdayim. ama tüm bu hayal kırıklıkları bile umudumu tamamen kırmış değil. bilmiyorum belki de benim safsatalarım hepsi, ve umut yalnızca işkenceyi uzatıyor; fakat şurası net ki, buna cesaret edemeyecek kadar da korkagim aynı zamanda...