Yapması büzük isteyen eylem.çoğu insan bunu düşünür ama gerçekten ölümle yüzleşince aldığı her nefes içtiği her su damlası daha anlamlı olur.hayat boktan evet ama işin cilveli tarafı yaşadıkça hayata sizi bağlayan bir şeyin çıkıyor olması.dünya hem sizi kendisinden iğrendiriyor hemde kendisine bağlamaya çalışıyor yaşamak galiba bu tezatlıklara alışmak herhalde.
bir kaçış da olabilir veyahut bir sonlandırış da. kişiye ve kişinin bakış açısına bağlı. ve kişinin bakış açısına göre anlamlı veyahut anlamsız olarak değişkenlik gösterebilecek bir durum. zira anlamsızlık içine düşmüş şahısların sonlandırma amaçlı intiharı, makul ve kabul edilebilir geliyor bana.
Karar vermek için bir söylentiye göre 15 saniye bir söylentiye göre 40 saniye zamanın olduğu insanın tüm yaşamsal faaliyetlerine son verme eylemi.
Eğer öyle bir niyetiniz varsa bence hemen denemelisiniz yoksa sonra yusuf yusuf misali vazgeçiyormuş insan.
gecenin bir saatinde birden gelen istek.
hiçbir nedeni yok. bir üzüntü ya da farklı bir şeyle alakası yok.
tek hissettiğin fazlasıyla yorulduğun ve artık her şeyin ağır gelmeye başladığı.
korkaklık falan da değil bu. sadece bir gün öleceğini biliyorsun ve süreci hızlandırıyorsun sadece.
bundan sonra gelecek acılardan, üzüntülerden, kederden kaytarma yöntemi. aynı zamanda gelecek mutlulukları, gülümsemeleri de reddetme biçimi.
hepsini göze alıyorsun bazen. bazen de diyorsun ki ne gerek var.
uzun lafın kısası; kafa karışıklığı..
tüm sorunlardan kurtaracağı sanılan bir yöntemdir. Mantıklı gelmiştir fakat "Onu bunu dert edip yok olmaktansa , hiç düşünmem daha iyi" diyip kafamdan uzaklaştırdığım düşüncedir.
başarısızlıkla sonuçladıktan sonra hastane dönüşü yanımdakine dönüp "ölmeyi bile beceremedik başkan görüyo musun" dediğim, yaşadığım olaydır. gereksiz. yapmayın. o günkü saf salaklığım aklıma geldikçe gülüyorum. ama hiç hoş değil.
Kişinin hürriyetinden vazgeçmesi sonrası, hayatının pause tuşuna basmasıdır. Bir insan nasıl kendi fişini çekmek ister ki ? Ama oluyor işte mesala ben, o kadar denememe rağmen belki yarın düzelir gibisinden ilerliyorum. Belki bir gün ortası ben de ayrılmak isteyebilirim. Bu düşünceye iten sebepler var kimisine kıldan tüyden sebepler, kimilerinin ki başımıza gelmesinden kortuğumuz şeylerden. Kendimi bildim bileli bir çukurun içerisindeyim. ilk kayıp babamın ben cocuk yaşta ölmesiydi. Daha sonra annemin 2. evliliği oldu. Yetmedi Üvey babamdan ruhsal ve fiziksel işkenceler yaşadım. Asker oldum, Türkiyenin ücra köşesinde - 20 lere varan soğukda dağlarda askerliğimi tamamladım. Bunca olan şeyler yetmemiş gibi maddi sıkıntıların içersindeyim. insan ister istemez bu tür fikirlere kapılabiliyor.
muhtemelen gelinen son noktadır. bugün daha yeni yeni duyulan cansel gibi. herkesin her şeyin sana sırt çevirdiğini düşündüğün anda yapılabilecek tek şey bi çıkış kapısı.