Ankara Güvenpark’taki patlama nedeniyle haklarında dava açılan aralarında PYD Sözcüsü Salih Müslim ile bazı PKK yöneticilerinin de bulunduğu 144 kişi hakkında INTERPOL tarafından çıkartılan kırmızı bültenlerin iptal edilmesi kararıdır.
daha sonra gönderilen 352 talep de kabul edilmedi.
2014 yılında Mardin'deki 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin PYD, YPJ ve YPG'yi terör örgütü olarak ilan ettiğine ilişkin karar alıyor.
Buna rağmen yazılan çizilenlere konuşmalar tartışmalara bakarsanız dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bilgisinde yetkisinde Salih Müslim Türkiye'ye geliyor görüşmeler oluyor.
Salih Müslim başta olmak üzere basında bu bilgiler görüşmeler konuşuluyor tartışılıyor.
Hatta muhalefet dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hakkında, "terör örgütü propagandası, terör örgütüne yardım ve yataklık, suçu ve suçluyu övme, kayırma ve görevi kötüye kullanma, suçu ve suçluyu bildirmeme" suçlarından dolayı suç duyurunda bulunuyor.
Fakat yapılan görüşmeler ilişkiler yazılanlar çizilenler suç olarak kabul edilmiyor.
Tüm bunlar olup sonradan Interpol nezdinde suç duyurusu yapılıp kırmızı bülten çıkarılması ileride bu durum Salih Müslim avukatları tarafından yapılan başvurular sonunda geçersiz kalacağı bilinmeliydi ki öyle de oldu.
Hukuken Türkiye haklılığını ortaya koyması için Salih Müslim gibi uluslararası silah enerji gıda şirketlerinin piyonu olan teröristlere karşı tutumunu netleştirmek zorunda.
Basın yayın organlarında bu insan için yapılan yayınlar propaganda, idarecilerin görüşmeleri, politik aktör güç olarak kullanılması için Türkiye buna neden olanlara bir hukuki işlem yapmayıp Interpol nezdinde başvuru yapması sonuç vermez.
Salih Müslim muhtemelen Türkiye tarafından yapılan suç isnatlarını ret ederek Türkiye de PKK saldırıları bilgisi olmadığını, yaptığının suç olmadığını, Suriye konusunda IŞiD terörüne karşı savaştığını, yaşam savunma hakkını kullandığını vb öne sürerek bu Interpol kararının kaldırılmasını sağlamıştır.
Türkiye bir kez daha iş bilmez, ehil olmayan, liyakat sahibi insanların olmayanların makam mevkilere gelmeleri yüzünden haklı davasında haksız oldu.
Batı kötü, dış mihrak, onlar düşman vb diye olayı tartışmak Türkiye'nin yaptığı hataları örtmemeli.
En azından Türkiye taraflarını muhataplarını iyi seçmeli.
ileride olacak uluslararası hukukî bir durumda nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağını bilmeli.
Bilmeli ki şu an Salih Müslim olayından ders alınıp buna göre ileride başımıza gelecek daha kötü durumlara yol açmaması için her türlü siyasi politik partizan tavırlarla hareket ederek basit oy kaygısıyla hareket etmemeliyiz.